""

ECEL GELDİĞİ ZAMAN, SEN GİTMİŞ OLACAKSIN! « Yeniufuk Gazetesi

24 Nisan 2024 - 21:28

ECEL GELDİĞİ ZAMAN, SEN GİTMİŞ OLACAKSIN!

ECEL GELDİĞİ ZAMAN, SEN GİTMİŞ OLACAKSIN!
Son Güncelleme :

08 Temmuz 2017 - 7:00

 

Dün yine tanıdığımız birkaç dostu ebediyete uğurladık…

Erol Gülbahçe ve Temel Sönmez hemşerilerimiz vefatı hepimizi üzdü.

Elden bir şey gelmediğini biliyoruz.

Allah geride kalanlara sabır versin.

“Ölüm her aklına geldiğinde

Ah edip, vah edip inleme!

Bu halinle Tanrı’yı incitmiş olacaksın,

Ecel kapını çaldığı zaman, evi telâşe verme!

O geldiği zaman sen gitmiş olacaksın!”

Yukarıdaki dizelerle ne güzel anlatmış şair “Korkunun ecele faydası olmadığını.”

Şöyle düşündüğünüz zaman sizce de böyle değil mi? Sanırım bu soruya vereceğiniz cevabın başlangıcı “gerçekten de yoktur, korkunun ecele faydası” olacaktır.

Kişi, korkusuyla baş başa kalır, ecel onu teslim aldığında… Korkaklığı yaşam savaşında kaybetmişliğinin yanında aşağılayıcı bir şekilde yüzüne çarpar.

Sadece yaşam-ölüm arasındaki çizgi için değildir bu sözler. Hayat içinde de bir takım zamanlarda, bir takım noktalarda aynı dizeler geçerliliğini korur.

Olaylar karşısında cesurca mücadele etmiş, makamları, mevkileri önemsememiş ve olayla kişilikli yaklaşım göstermiş kişi ya da yöneticilerin; değişen zaman şartlar altında değişime uğraması ve bulundukları konumları korumak için kendilerine yakışmayacak hareketler yaptığı görülür.

Buna halk arasında ne (!) denirdi şimdi aklıma gelmedi ama birazdan hatırladığımda sizinle mutlaka paylaşmazsam vallahi içimde bir uhde olarak kalır ki; buna da gönlüm kesinlikle razı olamayacağı gibi mevzunun ucu da açık kalır.

Evet şimdi aklıma geldi… Zira sözü başa döndürüp, şöyle devam edelim istiyorum: – Olaylar karşısında cesurca mücadele etmiş, makamları, mevkileri önemsememiş ve olayla kişilikli yaklaşım göstermiş kişi ya da yöneticilerin; değişen zaman şartlar altında değişime uğraması ve buldukları konumları korumak için kendilerine yakışmayacak hareketler yaptığı görülür.

Buna halk arasında da; “çark etme” veya “dönme” gibi deyimler de kullanılırmış…

İşte böyle durumlarda da girişte verdiğim diler hatırlanacak olursa, bu tür değişimler, dönüşümler çabası içinde, yeni manevralar yapanların aslında bu dünyaya gelmesini sağlayan, sahip olduğu her şeyi kendisine bahşeden yaratıcını kandırdığı görülecektir.

Yani insan onuru ile bağdaşmayan bu hareketlerin ne kendilerinin dünyalığı ne de ahretliği için bir faydası olmasa gerek.

Bu tür hareketler içinde bulunanların, gelip, geçici bir yaşam adına kazanacakları yeni sıfatlar yanlarına kar dahi kalmayacağı gibi, ecelin elinden (korktukları şeylerden) kurtulmaları da mümkün olmayacaktır.

Çünkü tabiatın kanunu “Herkes geldiği gibi gider” cümlesiyle özetlenebilir.

Kaldı ki; geride bıraktıkları için bir şeyler yapma çabasına düşerek, asıl gideceği yeri daraltmasına ne lüzum var değil mi?

Durumu fark edip, kısa süre de olsa düşünüldüğünde, zamanın akıp gittiği, yaşamın bir gün mutlak son bulacağı, çevreye bakıldığın da, bir yalnızlık rüzgarının size doğru süratle geldiğini göreceksiniz ve bu mesajı alanlar hayat son bulmadan şanslı olanlardır.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.