Emekli, çalışan, ocak ve temmuz, çalışan ile emeklinin iple çektiği, yüksek zam umduğu aylardır.
Zira her yılbaşında milyonlarca dar ve sabit gelirli kitlenin aylık ve maaşlarında artış yapılır. Temmuz ayında da yılın ikinci yarıyıl zammı yansıtılır.
Hükümet ile yetkili konfederasyon arasında bağıtlanan toplu sözleşme uyarınca Ocakta 7 milyona yakın memur ve memur emeklisinin maaşına yansıtılan zammın yanı sıra, 6 aylık enflasyon farkı veriliyor. Temmuzda da aynı durum söz konusu. 11 milyonu aşkın işçi ve Bağ-Kur emekli aylığında yine ocak ve temmuz aylarında yasa uyarınca bir önceki 6 ayda gerçekleşen enflasyon oranında artış yapılıyor.
10 milyon dolayındaki emekçiyi yakından ilgilendiren asgari ücret, aralık ayında toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından saptanıyor. Genelde 1 yıl için belirlenen asgari ücret yüksek enflasyon karşısında eriyerek anlamını yitiriyor. Emekçi yeni ücret için uzun süre beklemek zorunda kalıyor.
Giderek içinden çıkılmaz boyuta ulaşan hayat pahalılığı altında inim inim inleyen milyonlarca memur, işçi ve emekli “yeni zam ayları” olarak nitelendirilen ocak ve temmuzu çok önceden heyecanla bekler. Zira ceplerine giren para çoktan erimiş ve satın alma güçleri hayli gerilemiştir. Bundan ötürü ocak ve temmuz öncesi beklentilerini yüksek tutarlar. Lakin sözleşme ve yasa uyarınca yapılanların dışında ek artış alamayınca düş kırıklığına uğrarlar.
Temmuz ayına kısa süre kala maaş, aylık artışı ile asgari ücrete ara zamma ilişkin çeşitli görüş ve açıklamalar gündemin bir numaralı maddesi haline geldi. Siyasi irade yetkililerinden tutun da muhalefet parti yöneticilerine, ilgili sivil toplum örgütlerine varıncaya değin her kesimden farklı görüşler dile getiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “çalışanımız ve emeklimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz” yönündeki açıklamaları dar ve sabit gelirli kitlede doğal olarak heyecan yarattı, umutları tazeledi. Lakin özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındaki satır arası iyi irdelenirse iyileştirmenin 2023 Ocak ayında gerçekleşeceği net olarak görülebilir.
Asgari ücrete olası ara zamma hiç değinmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuzda çalışan ve emekliye enflasyon farkı ödenerek durumlarının iyileştirileceği mesajını verdi. Zaten bu artış, toplu sözleşme ve yasa uyarınca maaş ve aylıklara yansıtılacak. Erdoğan’ın asıl işaret ettiği ay ocak. Yani çalışan ve emekliye temmuzda yasal artış yansıtılacak, 2023 yılı ocak ayında iyileştirme sağlanacak. Açıklamalarından benim algıladığım bu. Temmuzda memur maaşı ile ve emekli aylığına yüksek olasılıkla yüzde 40 oranında zam gelecek.
Hem kısa süre içinde TBMM’de yasalaşması beklenen 3600 ek gösterge düzenlemesi ocak ayından itibaren uygulanmaya başlanacak. Eğer savlandığı gibi kasımda erken seçim yapılırsa dar ve sabit gelirli çalışan, emekli, dul ve yetimi yakından ilgilendiren düzenlemeler neden ocak ayına bırakılsın? Öyle ya işin ucunda oy hesabı var.
Sonuçta milyonlarca iktisaden geri kalmış kitle Temmuzda 6 aylık enflasyon zammının dışında sürpriz artış beklememeli, 10 milyon asgari ücretli de aralık ayını beklemek zorunda…