Cumhurbaşkanlığı seçimleri olağan şartlarda Haziran ayında yapılmalı ancak kanun gereği 3. kez aday olamayacak olan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için bir erken seçim kaçınılmaz olacaktır.
Elbette ki, bu önerme Tayyip Bey’in aday olması durumunda geçerlidir. Kendisinin bir seçim yenilgisi ile iktidarı kaybetmek yerine aday olmayarak zirvede bırakma ihtimalinde seçimin tarihi iktidar partisi için bir önem arz etmeyecektir. Şahsen, bu ihtimalin henüz masada olduğunu seçim tarihinin kesinleşmesi ile birlikte adayların resmi başvurusunun yapılacağı ana kadar geçerliliğini koruyacağını düşünüyorum.
Ak Parti’nin 20 yıllık iktidarının hitamında bozulan ekonomi ve Ak Parti kadrolarına dair memnuniyetsizlik ile halkta oluşan “bıkkınlık”, niteliksiz kadroların “kibirli” yaklaşımları, nepotizm olarak adlandırılan akraba- partili kayırmacılığı, bozulan ve itibarını yitiren devlet yapılanması ile alınıp satılabilen bir “adalet” algısı ilaveten artan nitelikli işsizlik, yeniden bir Anayasa sorgulamasına girerek kendi çıkardıkları kanunun hilafına 3. kez aday olma ısrarına engeldir. Dolayısıyla en sağlıklı çözüm erken seçim olacaktır.
Erken seçim için de ya muhalefetin desteğini almalısınız veyahut cumhurbaşkanı meclisi feshederek seçimin yolunu açmalıdır.
İster zamanında ister erken yapılsın cumhurbaşkanlığı seçimi kadar Yozgat’ta milletvekilliği seçimi de önceki dönemlerden daha çekişmeli geçecektir.
Bu manada Ak Parti’nin ilk 2 sırasında bir kadın aday göreceğimizi düşünüyorum. Bu ismin ailecek Bekir Bozdağ’a yakın siyaset izleyen Gülseren Canbolat Kandemir (Kadem il temsilcisidir, eşi Hasan Kandemir de Ensar Vakfı Yozgat Başkanı ve Ak Parti il başkan yardımcısıdır) olması ihtimali çok kuvvetlidir.
Buradan Bozdağ’ın da listede olmayacağı ihtimali çıkar mı?
Evet.
Mevcut vekil Yusuf Başer’in son dönemlerdeki propoganda çalışmalarına rağmen “kendi partisi içerisinden” gelen muhalefet ve yine “aynı kaynaklarca halkta oluşturulan mennuniyetsizlik” algısı ve 3 dönemdir vekil olması gerekçe gösterilerek seçimin kazanılması durumunda üst düzey bir bürokratik görev sözüyle dinlenmeye çekileceği kanaatindeyim. Zira seçim Tayyip Bey açısından kritiktir, sandığa giden seçmenin oylarını bölmesi ve bu sayede bir kafa karışıklığı olması riski göze alınamaz. Kabine giren seçmen tüm oylarını Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a kullanmalı oy bölünmemelidir.
Peki o halde Başer’in yerine kim aday yapılacak ilk 2 sırada hangi güçlü! isim yer alacak. Bununla ilgili birçok isim gündemde dolaşmaktadır.
Bu isimlerden Bozdağ ve Fuat Oktay güçlü algısına sahip olsalar da her ikisinin de aday olmasının ve aday olduklarında da halkta karşılık görmelerinin önünde ciddi handikaplar mevcuttur. Aday olurlarsa bu handikapları da yazarız.
Fakat bir gerçeklik vardır ki o da Tayyip Bey’in yeniden seçilme arzusudur ve bu amaca ulaştıktan sonra kimin vekil olduğunun veya olamadığının da bir önemi yoktur. Bu açıdan bakınca da mevcuttan farklı bir liste ile de karşılaşmazsak şaşırmam.
Gelelim muhalefete. Son bir yılda İYİ Parti gerek ülke genelinde gerekse Yozgat’ta epey mesafe kat etti.
Bu seçimde Yozgat’ta en güçlü listeyi İYİ Parti’nin çıkaracağını ve sağlam bir organizasyon, doğru bir propaganda yöntemi ile vekil veya vekiller çıkarabileceğini gerek izlenimlerimden gerekse görüşmelerimden elde ettiğim bilgiler ışığında güçlü bir ihtimal olarak görüyorum.
Bekleyip göreceğiz. Ülkemizin mevcut şartları pek çok gelişmeye ve sürprize gebedir. Bu gelişmeler ışığında yeni değerlendirmeler yapacağız.