Aday adaylığı başvuru süreci siyasi partilerde bir hareketlilik yaşanmasına neden oldu. Yakından takip ettiğimiz bu süreçte Ak Parti, CHP, İyi Parti ve MHP’deki gelişmelere diğer partilere oranla daha fazla dikkat kesildik.
Diğer partilere dair değerlendirmelerimizi ileri bir tarihe bırakırken Ak Parti’deki başvuru sürecinde, her ne kadar geçmiş yıllarda da çok değerli isimlerin aday adaylığı başvurusu yapmış olmalarına rağmen “aday” yapılarak siyasete ve şehre değer katmasına müsaade edilmemiş olsa da kayda değer isimlerin ortaya çıkması benim açımdan sevindiricidir.
Ancak vekil olma hayali kuran ve bu konuda kulisler yapan il başkanının başvurular yapılırken makamı terk etmiş olması da manidardır. Bir başka manidar durum ise; yıllardır partinin ve seçmenin teveccüh etmemesine rağmen her dönem ısrarla başvuru yapanlardır. Partiniz sizi aday yapmak ve Ak Parti milletvekili sıfatını vermek için “yeterli liyakatta görmediği” ve toplumda bir karşılığınız olup tabandan milletin vekili olmanız yönünde parti kararını etkileyecek talep oluşmadığı halde adeta “kadrolu aday adayı” olma ısrarınızın bir gerekçesi olsa gerek!!!…
Aday olacağına dair önceden öngörüde bulunduğumuz referanslı, izinli ve gerek ticarette gerekse bürokraside yol açmak için aday olanlar, özetle kartvizitinde, özgeçmişinde “Ak Parti Aday Adayı” sıfatını taşımak arzusunda olan isimler bir tarafa, yıllardır Ak Parti il yönetimlerinde önemli görevler üstlenmiş ve iki defa il başkanlığının kıyısından dönmüş bir dostumun ismini görmek, beni memnun etmiştir.
Ak Parti’nin vekilliklerinin 20 yıldır aynı isimler etrafında el değiştiriyor olması, adeta kadrolu vekilliğe dönüşmesi ve bu kadroların Yozgat’ın hemen hiçbir sorununa nitelikli çözüm geliştirememesi, gerek vekillik dönemleri gerekse de önceki yaşamlarında sosyal yapıdan kopuk yaşam tarzları, içinde bulundukları yapıların destekleri ile yollarının açılması ve siyaseten sahiplenilmeleri ve elbette ki “lidere tam sadakat” üzere bir siyaset tarzını tercih etmiş olmaları; bugün itibariyle bu isimlerin (Ak Parti’nin 20 yıllık süreçte vekili olan tüm isimleri kapsamaktadır) halkta karşılıksız kalmasına neden olmuştur.
Recep Tayyip Erdoğan isminin gölgesinde siyaset yapan ve halkta ancak o şekilde teveccüh bulan Ak Parti kadrolarının bu seçimde; krizden bir türlü çıkamamış entübe ekonomi, artan işsizlik oranları, üretimdeki gerileme, ithal ikame ihtiyaç karşılama modeli, yerli ve milli tüm üretim işletmelerinin ve milli güvenlik açısından önemli ulaşım, iletişim ve sağlık sektörünün uluslararası firmalara satılmış olması, devletin sosyal yapı içerisindeki cemaat, tarikat ve grupların sızmasına açık hale getirilip devlet kurumsallığının çökertilmesi, adalet kurumunun adalet, üretmekten uzakta “alınıp, satılabilen” bir düzeye düşürülmesi, fikir ve ifade özgürlüğünün kısıtlanarak en ufak bir eleştirinin mahkemelerde karşılık bulması, üzerine iyi yönetilememiş bir şehirleşme ve imar süreci sonunda yaşanan ağır afet bilançosu ile Recep Tayyip Erdoğan markasının dahi yetmeyeceğini görmeleri gerekmektedir.
Bu gereklilikle, artık halkta yüzü olan, sözü karşılık bulacak, yaşam tarzı ve sosyal yapılarla ilişkileri itibariyle “şüpheli” duruma düşmeyecek, bir başkasının veya cemaat, tarikatın ismini kullanmadan; kişiliği, kimliği, ilkeli ve dürüst yaşantısı ile teveccüh görebilecek isimlere yer vermesinin zamanı gelmiştir.
Bu bağlamda, çocukluk arkadaşım, ortaokul ve liseyi birlikte okuduğum, Yasin Durusoy kardeşimin irade koymuş olması önemlidir.
Kırk yıla yakındır tanıdığım bu ismin, öz nitelikleri itibariyle temel görevi kanun çıkarmak olan vekilliği yapacak donanıma sahip olduğunu bilmekle beraber, siyasetin yerele dokunuşlarında da istişareyi işleterek, şehrimizi nitelikli yöneticiler ve doğru yatırımlarla buluşturacağına, şehre dinamik katacak projelerin geliştirilmesi ve uygulanmasında da aklı ve liyakati üstün tutarak katılımcı bir yaklaşım sergileyeceğine eminiz.
Bu “eminliktendir” ki; Ak Parti’ye koymuş olduğum mesafeye rağmen; kamuoyuna yansıyan kulis isimlerinin aksine “doğru isimlerin” aday gösterilmesi durumunda gönül rahatlığıyla bu partiye oy veririm.