Bugün sohbete daha önceden okuduğum ve hafızamda kaldığı kadarıyla bir altı ile başlayacağım…

“Evet ne yaparlarsa yapsınlar, ne denerlerse denesinler, bu ülke büyümeye devam ediyor…

İnadına gelişen, inadına büyüyen, inadına önüne çıkan tüm engelleri, yerle bir eden bir ülkeyiz.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) yayınlanan Küresel Ekonomik Görünüm raporunda, Türkiye’nin 2017 yılı büyüme tahmini yüzde 3.4’ten yüzde 6.1’e, 2018 tahminini de yüzde 3.5’ten yüzde 4.9’a yükseltti.

2019 yılı büyüme öngörüsü ise yüzde 4.7 olarak belirlendi. Geçtiğimiz günlerde, Bank of America Merill Lynch, Türkiye’nin 2017 yılına ilişkin büyüme tahmini, 22 Eylül’de yayınlanan tahmine göre yüzde 4.5 iken, güncel tahminde yüzde 5.1 olarak açıkladı…. 2018 büyüme tahmininde ise değişiklik yapılmadı.”

Ulusal ve uluslar arası konumda Türkiye’nin rakamlar üzerinde büyüdüğü hatta büyümeye devam ettiği doğru olabilir. Fakat ortada anlaşılmayan bir durum yok mu?

Şöyle ki; an itibariyle gerek piyasalara bakalım gerekse küçük ya da orta ölçekli esnafın durumuna bakıldığında bir hareketsizlik ya da huzursuzluk söz konusu değil mi?

Daha açık bir ifadeyle üç aşağı beş yukarı standart bir geliri olan dışında kalan hem serbest kesim, hem küçük ya da orta ölçekte yer alan kesim piyasaların bir türlü kendine gelememiş olmasından dolayı ciddi şekilde sorun yaşamaktadır.

Özellikle emekli, dar gelirli ve her dönem sahipsiz kalan esnaf, gerek maliyetlerin artmasından dolayı gerekse gelir seviyesinin her geçen gün düşmeye devam etmesiyle ağırlaşan yaşam koşullarına karşı umutlarını tüketiyor.

Bugün Yozgat’ta durmak bilmeyen göç dalgası halen devam ediyor. Her ne kadar merkezde göç yok gibi görünse de İl genelinde göçlerin halen devam ettiğini bir kez daha hatırlatmak isterim.

Sohbete başlarken, bir takım rakamlar verdim, bu rakamlara göre Türkiye’nin uluslar arası büyüyen bir ekonomisinin olduğunu vurgulamış olsam da iç piyasalardaki durum maalesef pek sevindirici değildir.

Yozgat’ta bugün piyasaların sıkıntılı olmasından kaynaklı olarak ekonomik durumu çok iyi olmadığı için ve her geçen gün durumları daha da kötüleşen birçok esnaf ayakta kalmak için bankalardan ya da benzer yerlerden kredi kullanmaktadır.

Yozgat’ta bankalardan kredi almayan ya da bankalara borçlu olmayan esnaf sanıyorum bir elin parmak sayısını geçmez oldu.

Yozgat’ta bugün bankalara borcunu ödeyemediği için kırmızıçizgisi olmayan esnaf sayısı da aynı durumda olduğunu belirtmek isterim.

Bu kadar sıkıntının tek sebebi ise iç piyasanın yaşadığı krizlerdir.