""

Gençler Siyasetçinin Geleceği Olmamalı « Yeniufuk Gazetesi

24 Kasım 2024 - 19:52

Gençler Siyasetçinin Geleceği Olmamalı

Siyaset, gençlere huzur içerisinde yaşayacakları bir gelecek vaat etmek ve gerçekleştirmek zorunluluğundadır.

Gençler Siyasetçinin  Geleceği Olmamalı
Son Güncelleme :

10 Mayıs 2023 - 16:52

Siyaset, gençlere huzur içerisinde yaşayacakları bir gelecek vaat etmek ve gerçekleştirmek zorunluluğundadır.
Siyaset kurumu ve aktörleri bu geleceği vaat etmekten çok uzakta bir görüntü ile kendi gelecekleri için gençlerin gençliğini, toplumsal barışını, huzurunu ve güvenini yok etmekle meşgul.
Muhsin Başkan bir Yozgat mitinginde konuşma yaparken, kalabalık içerisindeki gençlerden “Vur, de vuralım, öl, de ölelim” sloganı yükselmişti.
Başkan, konuşmasını anında kesti ve sert bir üslupla “Ne vurması, ne ölmesi. Kime vuruyorsunuz, kimi öldürüyorsunuz! Vurmakla, kırmakla, öldürmekle bizim işimiz olamaz. Sizin de olmayacak. Siz gençlik olarak kimsenin emrinde olmayacaksınız. Sizin vazifeniz, bu ülkeyi aydınlık yarınlara taşımak olacaktır. Bir daha bu tarz sloganlar atmayın!” diyerek tepkisini göstermişti.
Kayseri’de yapılan bir toplantıda aynı cümleler sarfedilince konuşmacının ”Onun da sırası gelecek” (15 Temmuz’da gördük nasıl vurduğunu ama o başka bir bahis konusu olsun) cevabı, devlet adamlığının ne olduğunu ve iki konuşma arasındaki 20 yılda devlete talip olan ve devleti yönetenlerin nasıl bir kirli dile teslim olduklarını göstermektedir.
Kayseri’de sarf edilen cümle ve cevabı, seçim atmosferinde siyasilerin kullandıkları sert, kaba, ayrıştırıcı ve bölücü dillerinin sonucudur.
Yaşayarak tecrübe ettiğim şudur; bugün Türk siyasetinde yer alan aktörlerin neredeyse tamamı, sizin çocuklarınızın gözünün yaşına bile bakmaz. Kendi gelecekleri için onları sokaklarda heba etmekten zerrece çekinmez. En ufak bir vicdan sorgulamasına girmezler.
Siz gördünüz mü hiç, yerelden yada ülke siyasetinden bir siyasetçinin oğlunun kızının afiş astığını, direklere çıkıp pankartlar bayraklar bağladığını.
Hiç gördünüz mü sizin çocuklarınıza “kendi komşularını, akrabalarını, arkadaşlarını terörist ilan ettirip, kavga ettirirlerken, kendi çocuklarını ocaklara, gençlik kollarına, parti çalışmalarına kattıklarını. Gö-re-mez-si-niz! Bu, siyasetin doğasına aykırıdır.
Çünkü onların çocukları kıymetlidir ve sizin çocuklarınız onların çocuklarının refahı, kazancı, müreffeh bir yaşamı için feda edilecek cinstendir.
Tabi ki sizin suçunuz da az değildir.
Okuma, öğrenme, gelişme, düşünme, sorgulama, ortak kader anlayışı gibi bazı değerlerden yoksun olmanız, kendi çocuklarınızı da bu niteliklerden yoksun bırakmanıza ve siyasetçilerin “emir eri” yapmanıza yaramaktadır.
Bu emir erliğinden, onlara ömür boyu ballı maaş (emekli vekil maaşı sonlandırılmalıdır), bol gelirli makamlar, siyaset ve bürokraside açılan kapılar, çocuklarına özel okullar ve gerek devlet gerekse de özel sektörde kıyak işler çıkarken; sizin nasibinize işsizlik, yoksulluk, torpiliniz olmadığı için atanamamak, farklı düşündüğünüz için ötekilik gibi kara Anadolu insanına bu coğrafyada 700 yıldır layık görülen “kul olmaklık” düşmektedir.
Genetik kodlarında “kulluk” olan bir toplumda da bir şeyleri düzeltebilmenin, ”kader” olarak görülen bu durumu tersine çevirebilmenin yolu var mıdır? Elbette ki vardır. Ancak bu güzelliği Anadolu’nun yaşamasının önündeki en büyük engel de bizatihi Anadolu insanının kendisidir.
Sözün özü, birileri vekil seçilecek diye, çocuklarınızı siyasetin kirli diline teslim etmeyin, kavgaların içerisine atmayın. Seçime sayılı günler kala provakasyon iddialarının olduğu bir dönemde daha çok sahip çıkın.
Kavgaysa, siyasetçi “hizmet etmek aşkıyla” yanıp tutuştuğu milleti için kavgasını versin de görelim.
Afiş, bayrak, pankartsa; kendi oğlunu kızını da sizin yanınıza katsın çalıştırsın da o zaman inanalım, gençliğe verdiği öneme.
Evlatlarınıza sahip çıkın. Onların geleceği için, düşünün, sorgulayın ve oturun konuşun. Nasıl bir Türkiye ve yaşam arzuladınız, neleri yaşadınız? Anlatın onlara.
Ve bırakın sizin tecrübeleriniz ışığında kendi geleceklerine hür iradeleri ile karar versinler. Geleceğin Türkiye’sinin inşasında irade sahibi olsunlar.
Bir şeyler düzelsin, çocuklarınız “kul” olmanın ötesinde “insan” olarak değer görsün ve bu topraklarda huzurla, sevgiyle, barışla, güvenle, kardeşlikle el ele, kafa kafaya bir geleceği birlikte inşa etsinler istiyorsanız, özgür bırakın.
Bu özgür düşünme hali er yada geç bu topraklarda arzuladığımız medeniyeti de inşa edecektir.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.