Yozgat’ın nüfusu tabelada değişkenlik gösterse de, merkezde yaşayan nüfus yapısına baktığımızda değişen bir şey olmadığı açıkça görülmektedir.
Birkaç gün önce çıkan haberlerde Yozgat’ın nüfusu azalan 16 il arasında yer alması her ne kadar endişe verici bir durum olsa da, bunun sebepleri doğru şekilde araştırılmadıkça bir netice almak mümkün değildir.
TÜİK, her yıl olduğu gibi, bu yıl da Türkiye’nin nüfus hareketlerini derlediği bilgileri paylaşarak, şehirlerin gerçek nüfusunu paylaştı.
Buna göre, değişen tabelaya baktığımızda Yozgat’ın merkez nüfusu üç aşağı beş yukarı bana göre halen yerinde saymaktadır.
Ancak, bu duruma ekonomik olarak, gelişme ve kalkınma ölçekli baktığımızda duyduğumuz endişelerimizin çok yönden haklı sebepleri bulunmaktadır.
Şöyle ki; Türkiye İstatistik Kurumu tarafından bir önceki yıl nüfus hareketleri bakımından yapılan açıklamaya baktığımızda merkez nüfusun üç aşağı beş yukarı aynı durumda olduğu görülmektedir.
Yani nüfus hareketleri bakımından gelenleri gidenlerle karşılaştırdığımızda küçük çapta değişiklikler olduğu dikkatleri çekmektedir.
Türkiye genelinde gelişen ve aynı zamanda kalkınan illere baktığımızda nüfus hareketlerinin daha çok yaşandığı görülmektedir.
Bu bakımdan sosyal medyada yayınlanan bir araştırma sonucuna göre, herkes kendi şehrinde yaşamış olsaydı, bugün Yozgat’ın genel nüfusu iki milyon seviyesinde olacaktı!…
Fakat sosyo-ekonomik yapı endeksli olarak Yozgat’a baktığımızda gelişmelerin hiçbir dönem beklendiği ölçülerde olmadığı görülmektedir.
Yozgat, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, gelişme ve kalkınma bakımından gelişen illeri geçen yıl olduğu gibi bu yıl da geriden takip eden illerin başında gelmekle bir kez daha dikkatleri çekmiştir.
Tabi bu durumun birçok sebebi bulunmaktadır. Ancak en çok dikkat çeken sebeplerden biri şehirde istihdam oluşturacak yatırımların yetersizliğidir. Teşvik yasasından beklenen fayda sağlanamamış, Yozgat’ın kaynakları ve avantajları iyi anlatılamamış, yatırımcıların Yozgat’a dikkati çekilememiştir. Bu da derin bir işsizlik oluşturmaktadır. Üstelik oluşan işsiz kitlenin ağırlığı niteliksiz iş gücüdür. Ve nitelikli iş gücümüz maalesef il dışına göç etmektedir.
Konuya bir bütünlük üzerinden baktığımızda Yozgat, elindeki imkanları değerlendirememiştir. Özellikle tarım ve hayvancılık alanında organize yapılarla maliyetleri düşürecek çözümler üretilemediği ve artık maliyetler katlanılamaz olduğu, köylerin yaşam standartları yükseltilemediği için bugün köyler de yaşayan genç ve çalışabilecek nüfusun büyük çoğunluğu büyük şehirleri tercih etmek zorunda bırakılmıştır. Yozgat’taki nüfus artışının ana etkenlerinden biri de köyden şehre göç eden bu vasıfsız iş gücüdür.
Sonuç olarak, nüfus hareketleri bakımından en son yapılan açıklamalara göre, pastadan büyük payı yine büyük şehirler alırken, Yozgat gibi küçük iler adeta sınıfta bırakılmıştır. Lakin bu gerek büyükşehirler gerekse de Yozgat gibi geri kalmış iller için sürdürülemez ve taşıması artık yüksek maliyetler isteyen bir süreç olmuştur.