Pandemi ve sonrasında yaşadığımız sel ve deprem felaketlerini, bunun gibi benzeri olayları unuttuk, acıları içimize gömdük.
Malum sayılı günler kala seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz, seçimle günü akşam eyleyip yarınki gündeme yoğunlaşıyoruz.
Gündemin ana unsuru seçim olunca, aktör de haliyle siyasi partiler oluveriyor. Peki, siyasi partiler seçimi nasıl görüyor. Anketler, kamuoyu araştırmaları, sokak röportajları en önemlisi de bizim mahallede, köyde kasabada, neler konuşuluyor. Bizim derken, yani herkese göre kendi çevresinden bahsediyorum.
Hani, şunun şurasında seçime aylar değil, haftalar, günler kaldı.
Gelip çattı yani.
O gün geldiğinde herkesin saçı önüne dökülecek ya.
Yozgat özelinde bakacak olursak, Ak parti, MHP ve İYİ parti seçim çalışmalarını, seçim koordinasyon merkezlerini açarak başlattı geçtiğimiz günlerde…
Gönül bu işte, en fazla aday adayı başvurusu yaşanan Ak parti, meydanlara insin, konvoylar eşliğinde gövde gösterisi yapsın, adaylar kürsüye çıkıp halkın huzurunda yapacaklarını anlatsın, kendilerini tanıtsın.
Olmadı demiyorum ama beklendiği gibi değil maalesef…
Ama yapanlar yok mu var elbette. Duayen siyasetçi, Lütfullah Kayalar, miting gibi aday tanıtımı yaparak, kürsüden caddeyi dolduran seçmene seslendi. Ben dedi: “Değil köyleri, değil köy yollarını, taa köy odalarını bilirim” … Yani açık meydan okudu, diğer adayları gördü belki de. Ki, durum tespiti yaptı kendince…
Siyasette ve her görevde elbette yeni yüz olacak, olmalı da.. İşi bilen, yeni yüzlere yeni isimlere rehberlik, ağabeylik yapacak…
Gel gör ki, sayın Kayalar’ın bu çıkışına henüz Ak Parti ve MHP başta olmak üzere diğer adaylardan, siyasi partilerden beklediğim o karşılık gelmedi….
Aynı gün art arda gerçekleştirilen karargah açılışında MHP zayıf fotoğraf verdi. Bu konuda dünkü köşe yazımı tekrar okumanızı tavsiye ederim.
İktidar olan Ak parti değil meydana çıkmayı, adayları salona hapsetti. Seçim startını salonda yaparak, zayıf bir imaj ve algı oluşturdu. Gönül bu isterdi ki, meydanlarda en fazla aday adayı olan parti, bu aday adaylarıyla kürsüye çıkıp, halka meydanlarda hitap etseydi…
Olmadı!..
Tabi ki bu olmayacak anlamına da gelmez.
İki dönem milletvekili olarak görev yapan yüce meclisin STK yüzünün temsilcisi sayın Abdülkadir Akgül’e bu anlamda güveniyorum ama neyi bekliyor, niye konuşmuyor?
Usta ve deneyimli siyasetçi aslında.