Yozgat’ın Sorgun İlçesinde Ayşenur Atılgan isimli Üniversite öğrencisi, çatıdan düşen ve gözleri görmeyen yavru kediyi Sorgun Şefkat Eli İnsani Yardım Derneği Başkanı Pınar Ünal ile birlikte veterinere götürerek tedavisini yaptırdı, evinde bakımını yaparak sevgiyle büyütüyor.
Günümüzde hayvanlara yapılan her türlü kötü muamele toplum tarafından tepkiyle karşılansa da Sorgun’da Ayşenur Atılgan isimli öğrencinin davranışı da bu kötü olaylara örnek teşkil ediyor.
Sorgun’da faaliyetini sürdüren ve yaptığı farklı etkinliklerle herkesin takdirini toplayan Şefkat Eli İnsani Yardım Derneği Başkanı Pınar Ünal, İsmini Mirel koydukları yavru kediyle olan hikayelerini şöyle anlattı: “Bundan 5 ay önce onu bulduğumda 28 günlüktü. Mahallemizdeki kedilere elimden geldiğince besliyor ve bakıyorum. Tabi bunu mahalle sakinlerimizde bildiği için bir gün koşarak mahallenin kız çocukları yanıma geldi “Bir kedi var çatıdan düşmüş onu veterinere götürebilir misin ?” dediler. Yanına gittiğimde yavru kedimiz Mirel çok kötü durumdaydı. Evin çatısından sert zemine düşmüştü. Yüzüne belli ki darbe almış. Ayrıca gözleri enfeksiyon kapmıştı. Gözleri şişmiş, resmen dışındaydı. Veterinere götürdüğümüzde sokakta yaşamayacağını söylemişlerdi.”
Ayşenur Atılgan ise Mirel’in kendi ailesinden birisi olduğunu belirterek, “Onu evimize aldık. Çok küçüktü. Zayıf,güçsüz ve hastaydı.Çok zorlu bir süreç bizi bekliyordu. Öyle de oldu. Yeri geldi bana her şeye hazırlıklı olun yaşaması zor dediler. Çok çabaladık beraber. Aylarca o acı çektikçe ben acı çektim. Aramızda çok farklı bir bağ oluştu. Ama şu an oyun delisi, keyfine pek düşkün bir şekilde yaşıyor. Gözlerine gelecek olursak kullanılabilecek tüm ilaçları kullandık. Ama çok üzülerek söylüyorum ki başaramadık. Sağ gözü ne kadar çabaladıysak sonuç vermedi ve alınması gerekti. Sol gözünde ise görme refleksi yok yani görmüyor. Masum kedimiz de çok acı çekti bu süreçte ve pek de dayanıklıymış ki şu an her şeye rağmen yaşıyor. Ve biliyor musunuz bana çok şey öğretti. Bugün bunu sizlerle paylaşmamın sebebi de bana öğrettiklerini sizinde duymanız aslında. Beni olgunlaştırdı, duyarlılığımı arttırdı. Pandemi döneminde evlere kapandığımız gibi içimize de kapanmıştık. İnanın bana psikolojime de çok iyi geldi. Biz onun tedavisi ve bakımı için uğraşırken Allah’ın bir lütfudur ki o da bize İyi geldi. Kalbimizi yumuşattı. Allah’ın yaratmış olduğu bütün masum canlıların Allah’ın insanlara emanetidir. Bizde bu bilinçle toplum olarak çevremizdeki bütün madumlara yardımcı olalım, sahip çıkalım. Bu bizim insanlık görevimizdir.”ifadelerini kullandı. Haber Merkezi