Terörün her türlüsünü lanetliyor, Şehitlerimize rahmet diliyor, şehit ailelerine, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar dileyerek, başlamak istiyorum bugünkü sohbete.

Malum hava soğuk, eksi 16 dereceyi dün yaşadık. Mevla böyle bir günde ihtiyaç sahiplerine yardım eylesin.

Türkiye terörün sıcak yüzünü hergün yaşarken, Halep terörün daha vahimini yaşamaya devam ediyor.

Geçmişte Bosna’da, Azerbaycan’da ve Müslüman’ın olduğu birçok coğrafyada yaşanan zulüm bugün yaşanmaya devam ediyor. Halep zulmün acısını unutur mu bilinmez ama acıyı dindirmek için başlatılan yardımlara Yozgat’ta omuz verdi. Toplanan yardımlar konvoylar halinde menzile ulaştı.

Rus’un ne olduğunu Anadolu halkı iyi bilir. Suriye’dekiler yeniden  öğreniyorlar.

Esed’in ne denli zalim olduğunu biliyorlardı elbet. Bildikleri için isyan ettiler muhakkak.

Ya şu İran’a ne demeli? Müslüman desen, Müslüman bunu yapmamalı. Gâvur desen, İslam cumhuriyeti adıyla zalim Esed’in yanında yeralıp; çoluk çocuk, yaşlı ihtiyar on binlerce insanı kuşatmaya alıp, can derdine düşürüp, kışın zor şartlarında top, füze atışlarının, uçak taarruzlarının mermi yağmuru altında Müslüman halka yaptıkları zulüm.

Ve netice: Göç.

Can dayanacak gibi değil.

Hele bir de şu Rusya’nın yaptığına  bakın!

İran ve Esed güçlerine:- ateşkesi bozarsanız, vururuz!-tehdidi. Sanki, onların yanında değilmiş gibi.

Halep’te katliam yapılıyor. Halep yanıyor. Yapılanlar tam bir insanlık dramı.

BM endişeliymiş! Adınız batsın! Umurunda mı sanki BM’in.                                                                           Daha önceden onların  Sebrenitsa’da yaptıklarını görmedik mi?

Fakat, biz seyredemeyiz. Orada olup bitenlere kayıtsız  kalamayız.

İnsanız biz. Sorumluluk duygusu bu.

Çare yine bizde. Yine Türkiye’dekiler koşacak, yardım eli Türkiye’den uzanacak. Kaçabilenlere yine kucak açacak Türkiye insanı. Üç milyona yakın mülteciye ilâveten gelen on binlerce Halep’liye yine yardıma koşacağız. Onlarla yine ekmeğimizi bölüşeceğiz. Sağlık hizmetleri yine Türkiye’den gidecek inşallah. Kızılay ve AFAD hazır. Can derdinden kaçabilenlere, soğukta barınacak yer arayanlara yardım eli yine bizden uzanacak.

Uzanıyor da.

Vefâkâr Anadolu halkı. Ana kucağı gibi.

”Ana olmak”,kolay değil elbet.

Ana  dolu. Doluyor işte!

Daha da dolacağa benzer.

Ana  dolu!

Dolsun!

Halep için ”milli seferberlik” ilan edildi. Daha başka ne yapılabilir?

Başta Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bakanlarımız neler yapabileceklerini görüşerek yapmaları gerekeni en etkili şekilde yapmaya çalışıyorlar.

Allah (cc)Halep’te zulme uğrayanlara, onlara yardım edenlere ve Anadolu insanına yardım eylesin.

• Basın mensupları ile arabaşı muhabbeti yaparken, çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgiler veren Başkan!
• Daire Müdürleri ile yaptığı toplantıda kamuda hizmet kalitesinin daha da artırılmasını sağlamak istediklerini anlatan Bürokrat!
• Uzun zaman aranın ardından Yozgat’ta yapılan etkinliklere yeniden katılarak, kendini hatırlatan eski Vekil!