Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hashtag’ler Değil, Hayatlar Değişsin

Bu haberin fotoğrafı yok

Sosyal medya, bir günlüğüne yükselen dayanışma mesajlarıyla dolup taştı yine. “Yanınızdayız”, “Sizi anlıyoruz”, “Kalplerimiz bir”… Ne kadar tanıdık değil mi? Oysa özel gereksinimli bireylerin hayatı, bu mesajların bittiği yerde devam ediyor. Farkındalık günü sona erdiğinde, günlük yaşamın tüm yükü yine onların ve ailelerinin omzunda kalıyor.

“Hashtag’ler yeterli değil, hayatları değiştirmek gerek.”

Gerçek destek, bir etiket paylaştığımızda değil; bir rampayı gerçekten yaptığımızda, bir sınıfı gerçekten kapsayıcı hâle getirdiğimizde, bir bireyi toplumun kıyısında değil merkezinde gördüğümüzde başlar. Sorun yalnızca fiziki erişilebilirlikte değil; zihinsel yetersizliği olan bireylerin, otizmli çocukların, down sendromlu bireylerin ve diğer özel gereksinim gruplarının sosyal hayata katılımını samimi bir şekilde desteklemede yatıyor.

“Görmek kolay, katılım göstermek zor ama şart.”

Okullarda ve sosyal alanlarda birçok özel gereksinimli çocuk hâlâ sessizce dışlanıyor. Arkadaşları arasında fazlalık gibi görülüyor. Sosyal hayatta “zorlanır”, “uygun olmaz”, “rahatsızlık verir” gibi gerekçelerle kenara çekiliyor. Toplumsal önyargılar, fiziksel engellerden çok daha ağır bir duvar örüyor. Down sendromlu bir gencin bir kafede çalışması hâlâ haber niteliği taşıyor; otizmli bir çocuğun tepkisi ise çoğu zaman rahatsızlık yaratıyor. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin kendi kararlarını verme hakkı, onların yerine konuşan iyi niyetli yetişkinlerin gölgesinde kayboluyor.

“Bir günlüğüne farkındalık yetmez. Her gün eşitlik, her gün katılım.”

Toplumsal kapsayıcılık, pasif izleyicilerin değil, sorumluluk alan bireylerin eseridir. Kaldırım geçişini kapatan aracın yarattığı zorluk ne kadar önemliyse, zihinsel yetersizliği olan bir bireye fırsat tanımamak da aynı derecede önemlidir. Her gün atılacak küçük adımlar, büyük değişimlere dönüşür. Sabır, anlayış, bilgi ve bilinçli eylemler, kapsayıcı bir toplumun temelini oluşturur.

Bir ülkenin gelişmişliği yalnızca binaların modernliğiyle ölçülmez;
zihinsel yetersizliği olan bir çocuğun sınıfında kabul gördüğü,
otizmli bir gencin iş yerinde değerli hissettiği,
down sendromlu bir bireyin şehirde özgürce dolaşabildiği bir düzen kurulmasıyla belirlenir.

“Yanınızdayız demek yetmez; yolları, sınıfları, toplumu erişilebilir kılmak şart.”

3 Aralık’ta “farkındayız” demek kolaydır. Asıl sınav, bu farkındalığın 4 Aralık’ta, 5 Aralık’ta ve her gün sürdürülmesidir. Gerçek eşitlik, hayatları değiştirmekle mümkündür. Sosyal medyadaki hashtag’ler değil, gerçek hayatlarda yapılan eylemler fark yaratır. Herkesin elini taşın altına koyduğu bir toplumda, kimsenin “yanınızdayız” demesine gerek kalmaz; çünkü herkes için yollar zaten açıktır.

“Sosyal medyada mesaj atmak kolay; gerçek değişim için elini taşın altına koymak gerekiyor.”
“Rampalar sadece fiziksel engeli kaldırır, toplumsal önyargılar ise hâlâ duvar örüyor.”

Reklamı Geç