""

İtibar Mı, İzzet Mi?!!! « Yeniufuk Gazetesi

20 Nisan 2024 - 17:30

İtibar Mı, İzzet Mi?!!!

İtibar Mı, İzzet Mi?!!!
Son Güncelleme :

08 Aralık 2021 - 18:14

Bir baba düşünün; geçimini sağlamakla yükümlü olduğu bir ailesi var.

Baba, bu ailenin barınma, beslenme, sağlık, eğitim, giyinme, ısınma, iletişim, ulaşım vb ihtiyaçlarını karşılamakla sorumlu.

Aile bütçesi ortak bir havuzda toplanıyor ve harcama yetkisi babada. Baba, asgari düzeyde ihtiyaçları karşılıyor. Aile fertlerini ne öldürecek kadar kısıyor ne de olduracak kadar bol harcıyor.

Asgari harcamalardan artan paralarla kendine en yeni moda kıyafetler alıyor. Sabah kahvaltısını serpme sofralarda, öğle ve akşam yemeklerini değme lokantalarda dostlarıyla yiyor.

Ailenin ulaşım sorunlarının çözümü için alınmış arabayı sadece kendisi için kullanıyor, arada dostlarını memnun etmek için de yakıtını kendisi karşıladığı halde onların kullanımına sunuyor.

Aile fertlerinden biri bu gidişata başkaldıracak olsa, hemen ataerkil kültürün babası ortaya çıkıyor, töreyi bozan “isyankar, haini” cezalandırıyor.

Aile fertlerinin kıt kanaat geçimlerine rağmen hovardaca yaşayan, şehrin ileri gelenlerinin yanında taktir toplama derdindeki baba, sınırlı gelirlerini sınırsızca ve el alem derdiyle harcayınca, eee Karun hazinesi olsa dayanmaz buna, şöhretini sürdürmek üzere borçlanmalara başlıyor.

Bir, iki derken borç gırtlağı aşmaya başlıyor ama tek dert borç olsa iyi.  Artan ve ödenemez duruma gelen borçlar yüzünden ailenin ihtiyaçları karşılanamaz duruma gelip, insanlık izzeti imtihana düşüyor.

Aile; perişan, çaresiz, garip ve kimsesiz. Derdini kime anlatacak? Baba şehrin ileri gelenlerinin yanında itibar peşinde koşmakla izzet bulmaya çalışırken, temel ihtiyaçlarını dahi karşılamada zorlanan ailesinin insanlık izzetini dert edecek değil ya. Baba olmak da öyle kolay değil ha. Baba olmayan bilmez!!!

Aile fertleri kimseye dert anlatmaya ihtiyaç duymuyorlar. Zira biliyorlar ki evin toplam geliri tüm ailenin huzur ve güven içerisinde yaşamasına yetecek düzeyde. Geliri iyi yönetmek ve ihtiyaçtan artan kısmı da doğru yatırımlara yönlendirmekle kimseye muhtaç olmadan yaşamak ve dahi gelecekte ortaya çıkacak yeni giderler için ek kaynak oluşturmak mümkün. Baba bildiğini okumaya devam ederken bir üst cümledeki çözüme odaklanmak yerine eş, dost, akraba, konu komşu kim varsa borç para bulma derdinde. Baba, aile fertlerine karşı “Hele bir borç bulalım bugünü de atlatalım, yarına Allah kerim” diye diye günü kurtarmakla meşgul. Kurtarıyor da doğrusu. Kurtarıyor ama kimse de öyle babasının hayrına borç vermiyor. Malum piyasalar yerinde durmuyor. Bugün verdiğin paranın alım gücü yarına düşmüş. “Altın var alırsan, döviz var bozdurursan” diyen borç vericiler artık teminat istemeye yüz tutuyorlar. Diyeceksiniz ki “maaş vardı kredi çekseydi”, orayı geçeli çok oldu azizim evdeki bütün maaşlar kredili. Önce araba, sonra ev ipotekleniyor. Geçim derdi yerini, fazla mesailer ve ek işlerle babanın itibarının sürdürülebilirliğine bırakıyor.

Aile bireyleri için artık ev; umut vadetmeyen, yaşaması bir karabasana dönüşmüş, huzurun ve güvenliğin olmadığı bir alan oluvermiş. Kız bir an önce evlenip kendi yuvasını kurma, oğlan mümkünse uzaklarda bir ile gidip orada çalışma derdine düşüyor. Kadın ise naçar. Garibim ya boşanacak ya da “kaderim bu benim. Yaşayacağım. Allahtan umut kesilmez. Elbet bir gün bu herif hidayete erecek”, diyerek ömür tüketmekte.
Görelim, Mevla neyler yarınlarda. Hidayet mi bulacak “herif”, yoksa ileri gelenlerden göreceği itibarın peşinde ömür tüketmeye devam mı edecek…

 

Mesnev-i Şerif 3. Cilt: [Geveze adamın birinin, her sabah bir kuyruk parçası ile bıyığını yağlayıp dostları arasında ; “Şunu bunu yedim.” diye öğünmesi] hikayesinden esinle…

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.