Bugün sohbete bir hikaye ile başlayalım istiyorum: Nasreddin Hoca evine gelir, sessizce bir köşeye ilişir ve başını ellerinin arasına alıp sûkutu kadar derin bir düşünceye dalar… Endişelenen Hanımı; “Hayırdır Bey?” diye sorar. Mevzuunda fani olan Hoca kendine sesleneni duymuyordur. Kadıncağız artan endişesini ses tonuna yansıtarak ; ” Hayrola Bey, kötü bir şey mi oldu?” diye yineler. Bunun üzerine yavaşça doğrulan Hoca; “Sorma hatun, komşu bir merkep almış; kuyruğu yok!” der. Düşüncede çıkmaza sürüklenen Hoca’nın endişesini bu anlamda yersiz bulan hanımı; “Iyi de sana ne bundan?!” diyerek Hoca’yı teselli etmeye çalışsa da meselede teselliden ziyade çözüm arayan Hoca; “Olur mu sana ne? O adam, buğday çuvallarını merkebin sırtına yüklese, merkep giderken çamura çökse, neresinden tutup da o merkebi çamurdan çıkaracak?

* ***

“Hikâye bu” deyip geçmemek lazım. Hocanın duygu ve düşüncelerinden yola çıkarak Yozgat’ı sohbete kattığımızda “af buyurun bu memleketin neresinden tutacağız” demek gibi bir düşünce içinde değilim ama kimileri bu memleket için bir şeyler yapmanın derdiyle dertlenirken, kimileri de hocanın hanımı misali “iyi de bundan sana ne” diyor.

* ***

İyi güzel de gelişmemiş ve kalkınma da bir yol kat edememiş Yozgat’ın diğer iller başta olmak üzere herkese faydasından çok zararı dokunacağı gibi, gelişmiş ve kalkınmış bir Yozgat’tan ülke başta olmak üzere herkes faydalanacaktır.

Dolayısıyla Yozgat’ın her bakımdan hem gelişmesi, hem kalkınması, hem de ülke ekonomisine katma değer bakımından katkı sunması gerektiği kanaatindeyim.

* ***

Konuyu gelinen nokta itibariyle hem hükümetlerin katkısı hem de yerel yönetimlerin Yozgat’a bakışı üzerinden ele alarak devam ettirelim. Mesela Yozgat’ın bir 1980 öncesi var bir de 1980 sonrası. Biz 1980 sonrası üzerinden koyu irdelediğimizde insanın aklına bir plan ve program dahilinde bu memleketin geri bırakılması için iş başına gelen yöneticilerin işbirliği içinde oldukları düşüncesi geliyor. Bu durum belki sadece Yozgat’a has bir durum olmayabilir ama bugün gelinen noktaya bakıldığında yukarı da bahsettiğim olumsuz durumların etkisi bir hayli fazladır.

* ***

Dolayısıyla bu dezavantaj durum karşısında Yozgat konum itibariyle gelişmesini ve kalkınmasını Devletin öncülük etmesiyle ancak sürdürebilir. Bu konuda Yozgat Valiliğinin ORAN Kalkınma Ajansı ile ortaklaşa üst üste iki defa yaptığı “İşadamları Zirvesi” toplantısı önemli bir örnektir.

* ***

Buradaki amaç Yozgat’ın yatırım potansiyelini ortaya çıkarmak, İş adamlarının Yozgat’a yatırım yapmalarını sağlamak, İstihdamı artırmak, Başka şehirlere göçü önlemek ve ilimizi yaşanabilir bir şehir haline getirmektir.

Bu konuda da bir başarı elde edilemez, Nasrettin hocanın verdiği misalde olduğu gibi  Yozgat’ın tutulacak bir yeri kalmayacaktır.