Türk Kızılayı’nın kuruluşunun 150. yılını kısa bir süre kutladık…

Başkomutan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Kara Kuvvetler Komutanı sayın Hulusi Akar şahsında Jandarma teşkilatının kuruluşunun ise 179. yılını bayram öncesinde kutladık…

Evet, bu kuruluş yıldönümleri bile bize gösteriyor ki, biz taze bir devlet değiliz… Burada anlatmak şudur: Bizim yüzlerce yıllık devlet geleneğimiz var… Yani geçmişimizden uzaklaşmak, geçmişimizden utanmak, geçmişimizden kopmak, bize hiç bir fayda sağlamaz.

* * * *

Yüzümüze dost gibi görünen ancak yüz yıllar topraklarımızda gözü olan haçlı zihniyetine karşı Osmanlı döneminde başlayan Cumhuriyet ile devam eden mücadelemiz bugünde bitmiş değil, haçlı zihniyeti ülkemiz üzerindeki bozgunculuk oyunlarını her gün yeni bir senaryo ile karşımıza çıkarmaya devam ediyor…

Bugün toplumdaki belirli bir kesimin söylemlerine bakıp, dedelerimizi yok saymamız mümkün değil… Osmanlıyı da, Selçukluyu da, Bileceğiz, Göktürkleri de… Biz kökleri çok derinlere ulaşan milletlerden biriyiz…

* * * *

Dünya üstünde bugüne kadar neler yaptık bellidir… Biz bilsek de bilmesek de birileri bunu çok iyi biliyor… Geçmişte çok uzun yıllar mücadele ettiğimiz Çin, artık gücünü topladı.

Bizim de artık gücümüzü toplamamız, dünya medeniyet tarihindeki görevimizi de Osmanlı döneminde olduğu gibi yeniden üstlenmemiz gerekiyor…

Bunu yaparken, geçmişimizi inkar ederek, bir adım yol almamızın da imkansız olduğunu bilmemiz gerekiyor… Tarih ile ilgili ders kitaplarımızın evlatlarımıza bu bilgi ve bilinci verecek şekilde yeniden düzenlemesi gerekiyor…

* * * *

Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı halen somut bir adım atmış değil… İngilizler ve Almanlar gibi… Fransa ve Yunanistan gibi… Hollanda ve Rusya’da eğitim sisteminde olduğu gibi bizim ülkemizde de çocuklarımıza tarih şuuru eğitim sisteminin olmazsa olmazı olarak öncelikli öğretilmesi şarttır.

Evlatlarımızın dimağlarını boş ve sığ bilgilerle doldurmaktan artık kaçınmalıyız… Onlara tarihi iyi öğretebilirsek, millet ve devlet olmanın, Millete ve devlete hizmet etmenin de önemini benimsetmiş oluruz…

* * * *

Yoksa bu ülkeden ne kukla terör örgütleri çıkar, aklımız alamaz!.. Millet ve devlet bilinci oturmuş bir ülkede, ne PKK, ne FETÖ çıkabilirdi… Bunu unutmamak gerek… Kısacası, devleti ve milletini seven, dert edinen nesiller yetiştirmek zorundayız!.. Son cümle olarak ülkemizde 24 Haziran ile başlayacak yeni dönemin arifesindeyiz, birlik ve beraberlik içinde ülkemizin bağımsızlığının sürmesini durdurmak isteyenlere müsaade etmemeliyiz… Türkiye Cumhuriyeti bugün olduğu gibi 24 Haziran’dan sonra gücüne güç katarak yol almaya devam etmelidir.

• Protokol Bayramlaşma törenine katılmayarak, organizasyonu düzenleyenlere parti olarak tepki koyan Yönetim!
• Vatandaşın ve anket sonuçlarının verdiği gaz ile seçim çalışmalarındaki performansını gözle görülür şekilde arttıran Milletvekili Adayı!
• Bayramlaşma programı sırasında sohbet ettiği vatandaşlara seçimlerden sonra her şeyin daha iyi olacağını, Yozgat’ta bürokraside de değişiklik yapacaklarının sinyalini veren usta Siyasetçi!