""

KÖYLÜ KÖYÜNDE DURMUYOR « Yeniufuk Gazetesi

29 Mart 2024 - 12:24

KÖYLÜ KÖYÜNDE DURMUYOR

KÖYLÜ KÖYÜNDE DURMUYOR
Son Güncelleme :

12 Şubat 2018 - 7:00

Türk Milletinin bağımsız ve hür olarak yaşaması gerektiğini savunan, bu yolda silah arkadaşlarıyla verdiği mücadele sonucunda kanun ve düzenlemeler yapılırken, birçok söylemleri tarihe mal olan Mustafa Kemal Atatürk; “Köylü Şehirlinin Efendisidir” sözü üzerine daha bir söz söylenmemiştir.

Bundan sonra da yeni bir söz söylenecek gibi bir durum görünmemektedir. Çünkü politik söylemler ve bu alanda yapılan çalışmalar Milletin efendisi tabir edilen kesimin hızla yok olmasına neden olmaktadır.

* * * *

Köyler adeta hayalet gibi görünmektedir. Köyler de hayatın sona ermesini bekleyen sadece yaşlı nüfus kaldı, üretim durdu, tüketim arttı, şehirden köylere taşınan gıda maddesiyle vatandaş geçinmeye çalışıyor…

Şimdiler de Bakanlık yeni bir çalışma başlattı… Köy hayatını canlandırmak, genç nüfusu köylerde yaşatmak, üretim artması düşüncesiyle hazırlanan projeler var.  Geçmiş yıllarda da benzer çalışmalar yapılmıştı… Fakat 2 binli yılların başından bugüne Köy hayatını yönlendirmeye çalışan projeler Tarım ve Hayvancılık ile uğraşanlara fayda yerine zarar verdi, insanlar üretimden uzaklaşırken, tüketim damarları kabardı, çiftçiye balık tutmayı teşvik etmek yerine hazırcılığa alıştırıldı.

* * * *

Atatürk’ün sözünden hareketle bir zamanlar üreten bir toplum olarak hayata tutunan Türk milleti bugün üretmek şöyle dursun, tüketimde en başı çeken toplumların ilk sırasındadır.

Avrupa Birliğine girmemiz için verilen mücadeleyi görmezden gelen ne kadar ülke varsa tüketim sevdalılığımız bugün hepsinin iştahını kabartmıyor mu?

Yeni yılın ilk aylarını yaşadığımız şu günlerde geçen yıla baktığımızda hepimiz ardımızda kocaman bir boşluk bıraktığımızı söylersem yalan olmaz. Her milletin iyisi olduğu gibi düşünmeden hareket eden kesimleri de toplumların gerçekleridir.

* * * *

Bu ülkeyi bağımsız kılmak için verilen mücadele Cumhuriyetin kuruluşuyla elele tutuşan, sırt sırta vererek, karşısına çıkan tüm engel ve zorlukları aşmaya çalışan toplumun bir kısmı şehirli olurken, bir kısmına da köylü olmak düşmüştür.

Yıllarca dayanışma içinde olmaktan vazgeçmeyen köylü ve şehirli toplumun bir kısmı saygı ve dayanışma içinde yaşamını sürdürürken, bir kısmı da bu durumdan rahatsız olup, köylü milletini yersiz ifadelerle her fırsatta küçük görmüştür.

Şehirde hali vakti yerinde yaşam sürerken, köyün, köylünün ne olduğunu bilen ağaların yanına heybesi hiçbir zaman boş gelmeyen köylü vatandaşımız ağlar tarafından tekrar doldurulan heybesi ile köyüne dönmüştür.

* * * *

Köylü vatandaş, şehirde kurulan pazara satmak üzere getirdikleri süt, yoğurt, peynir gibi ürünlerin fiyatlarını belirleyen şehirli hemşerisinden hiç şüphe duymamıştır.

Şehirde yaşayan kimi ağlar iyi niyet ile alacakları bir şeyin gerçek fiyatını verirken, kimileri de, alışveriş yaparken bir fiyat vermek şöyle dursun, şehre gelen köylünün malını bedavaya aldıkları yetmezmiş gibi davranışlarıyla da köylüye tabir yerindeyse zulüm etmekten geri durmamışlar.

* * * *

Geçenlerde bir mekânda yapılan sohbetten aklımda kalanları paylaştım. Fakat bir hemşerimiz çok şükür bugün böylesi ağalar, şehirliler kalmadı dedi.

Gerçekten kalmadı mı? Dilerim kalmış olmaz ancak dönüp baktığımızda ise zaman zaman dertlendiğimiz konular arasında geçmişin telafisi mümkün olmayan izler halen durmaktadır.

Geçmişte insanların birbirlerine karşılıklı olarak duydukları güvenden bugün ne kadar sebeplenebiliyoruz.

Bu soruyu herkes kendi kendine sorup, bulduğu cevaptan mutlu oluyorsa sorun yok, zira cevap yetersiz kalıyorsa o zaman daha çok yol almamız gerekmez mi?

* * * *

Bir örnek ile konumuzu kapatalım; Eskiden yurt içi ya da yurt dışında yaşayan vatandaş, herhangi bir köydeki yakınına ulaştırmak istediği emaneti şehirdeki filanca kişi ya da esnaf eliyle teslim edilmesini istermiş.

Şimdi öyle bir noktaya gelindi ki; yurt içi ya da yurt dışında yaşayan vatandaş şöyle dursun, komşunun komşuya güveni var mı?

Günümüzde üç-beş kuruş parası olan halen sözüm ona insanlar, köylü başta olmak üzere dar gelirli toplumu kendinden saymayı zûl görüyor.

Aslında yazılıp, söylenmesi gereken daha çok şey var ama konuya burada nokta koyup, yapılan çalışmaların vatandaş odaklı olmasını temenni ediyorum.

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.