Yozgat’ta çiftçiler, kuraklıktan dolayı yanan hububat ekili tarlalarını biçtirerek hayvanlarının saman ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.
Yozgat ve bölgesinde kuraklık nedeniyle ekili tarım alanlarında büyük ölçüde zarar meydana geldi. bazı çiftçiler tarlalarını şimdiden sürümünü yaparken bazıları ise biçtirerek hayvanlarının yem ihtiyacı olan saman teminine gidiyor.
Musabeyli köyünde geçimini çiftçilikle sağlayan Harun Çalışkan, yaklaşık 300 dekar hububat alanın yandığını belirterek, yanan tarlaları traktöre bağladığı makine ile biçtirerek hayvanlarının saman ihtiyacını karşılamaya çalıştığını söyledi.
50 YILDIR İLK DEFA ARAZİLERİMİZDE BU DERECE YANGIN OLDU
50 yıldır bölgelerinde ilk defa bu derece yangın meydana geldiğini vurgulayan Çalışkan, “Bu sene çok kurak geçti, bahardan beri yağmur yağmadı. Büyükbaş hayvancılık yaptığımızdan dolayı 300 dönüm alanı ektik, hepsini biçmek zorundayız. Çünkü saman sıkıntımız var. Samanı nereden bulacağız diye bu şekilde biçiyoruz ama bu da yeterli değil. Masraflarımızı da kurtaracak gibi değil”dedi.
DEVLETİMİZDEN TOHUM DESTEĞİ BEKLİYORUZ
Ekecek tohum bulmanın zor olduğunu vurgulayan Harun Çalışkan, tohum desteği verilmesini beklediklerini söyledi.
Çalışkan, “Bizim Cemil Çiçek Musabeyli Barajı havzasında olduğu için barajımızdan içme suyu veriliyor sulamaya su verilemiyor. Onun için de 300 bin liralık yatırım yaparak sulama malzemesi aldık. Onların borçları var, kooperatiflere, bankalara borçlarımız var. 300 dekar ekili alanımız kuraklıktan dolayı yandı. Yaklaşık 250 Bin lira masraf etmiştik. Hiç tohumumuz da yok. Ekim için devlet büyüklerimize güveniyoruz. Çiftçiliğin devam edebilmesi için devletin tohumluk desteği vermesini bekliyoruz. Ekinlerimiz bir karış boyunda 10-15 santimi geçmedi. Başak da vermedi ve o şekilde kuruyor. Hayvancılık yaptığımız için biçmek zorundayız. Samanı karşılayabilir ümidiyle biçiyoruz. Balya yapmaya çalışacağız. Hiç olmazsa hayvanların samanını temin edebiliriz diye düşünüyoruz. Dönüme 3-4 balya alabilirsek samanın bir kısmını karşılayacağız. Kooperatiflere ve bankalara borucumuz ertelendi ama ekim ayında yeniden ekim yapılacak, tohum ve gübre desteği bekliyoruz. 56 yaşındayım ben böyle bir kuraklık görmedim. Az da olsa biçer giriyordu, dönüme 300 kilo alıyorsak 100 kilo alıyorduk, bu seneki gibi hiç kuraklık olmadı. Kışın kar da yamadı yağmur da yağmadı.”diye konuştu.
Musabeyli Boğazı köyünden Yunus Taşdemir isimli çiftçide benzer ifadeler kullanarak şunları söyledi: “15 dönüm sertifikalı tohum almıştım, gübresini atmıştım, hayvanların saman sorunu var, onun için burayı biçip saman yapacağız. Her yıl biçip masrafımız çıkıyordu, bu sene masrafımız da çıkmadı. Şimdi hem saman için biçiyoruz, hem de tarlayı temizlemiş oluyoruz. Yeni ekim için devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz.”
Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, İç Anadolu bölgesinde büyük bir kuraklık yaşandığını söyledi.
Ekinlerin kuruduğunu vurgulayan Başkan Açıkgöz, “Yetkililerimizden siyasilerimizden bölgemize destek bekliyoruz. Dekar başına primi mi verecek, dekar başına masrafımızı karşılanacak, belirlenmesi lazım. Sonuçta 9. ayda tekrar ekim yapacağız. Bu tarladan mahsul almadan diğer tarlaları ekme şansımız yok. Son 3-4 yıldır yüzde 50 kuraklık vardı. Bu yıl yüzde 80-90 oranında kuraklık var biçerdöver tarlaya giremeyecek. Çiftçimiz tarlasını sürmüş, ekmiş, gübresini, ilacını atmış ama bir kilo buğday alma şansı yok. Bu masraflar çiftçimizin cebinden çıktı. Bunu devlet büyüklerimiz görerek çiftçimize destek vermesi lazım. Destek verilmezse üretimi bir daha yapma şansımız yok. Her yıl yük geliyordu bu yıl daha fazla yük bindi.” diye konuştu.
Açıkgöz, ekin olmayınca saman ve yem konusunda da sıkıntı yaşanacağını anlatarak, İç Anadolu Türkiye’nin ambarı olduğunu, bu yıl Konya da Kırşehir de Yozgat’ta kuraklık yaşandığını ifade etti.
(Ferhat Özer)