Müteahhit Niye Kaçtı?!
Yozgat’ta kamu ve belediyece yapılan “yatırımlar”ın seçime yetiştirileceğini ve seçim öncesinde il merkezindeki bu şantiye görüntüsüne son verileceğini bekliyorduk. Siyaset, bürokrasi ve yerel yönetimlerin açıklamaları da bu yöndeydi.
Lakin, Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı mitingle beraber toplu açılış töreni düzenlenerek bu yerlerin hizmete sunulacağı beklentimiz boşa çıktı.
Yenisi yapılmayan sadece eskisinin tadil edilmesinden ibaret olsa da stadyum, valilik binası karşısındaki Milet Bahçesi, millet bahçesi yapımı dolayısıyla evlerinden olanlar için eski TMO arazisine TOKİ tarafından yapılan konutlar, bankalar caddesinde devam eden hal iş merkezi 2. Etap çalışmaları ve 7 yıldır şehir merkezinde adeta bir zulme dönüşmüş olan Büyük Cami altı çevre düzenlemesi çalışmalarına dair beklentilerimizi ötelemek zorunda kaldık.
Gerçek manada Yozgatlının refahı adına bir sonuca etki etmeyecek olsa da adım attığımız her yerde bir inşaatla karşılaşmak ve bu inşaatların iyi planlamalardan yoksun şekilde uzun yıllar sürmesi yaşam kalitemizi düşürmektedir. En azından şehir merkezindeki bu görüntünün sona ermesi adına seçim hatırına umutluyduk. Ancak seçim dahi bizi bu inşaatlardan kurtaramadı.
Bu dağınıklıktan etkilenen bir Yozgatlı ve bir basın mensubu olarak “Bu gecikmelerin” sebebine dair sorgulamalar yaptığımızda ulaştığımız cevap “müteahhitler kaçtı” aslında doğru ifadesiyle “müteahhitler iş bıraktı” şeklindedir.
Peki, bir müteahhit neden işi bırakır?
Hepimiz biliriz ki; bir iş yapılırken maliyet ve kazanç hesabı yapılır, iş o hesaba göre verilen teklifle üstlenilir.
Zannımca Yozgat’ta yarım kalan ve bir türlü bitirilemeyen bu işlerde de müteahhitlerin yaptığı hesap tutmamıştır.
Bu hesaplar tutmayınca da birbiri ardına teminatları yakmak ve bir süre ihalelere girememek pahasına üstlenilen işlerden çekilme yaşanmaktadır.
Müteahhitler, yaşanan enflasyon ve maliyet artışlarından dolayı hesap ettikleri kazanç oranlarına ulaşamamakta, kar hesap edilen noktadan her gün zarar yazma noktasına gelinmektedir. Muhtemeldir ki, enflasyon farkına dair yapılan görüşmelerden de olumlu sonuç alınamamaktadır. Öyle olunca da bedeline razı olup kolaylıkla işleri terk etmektedirler. Bu terk edişler maalesef bizi bir süre daha “şantiye şehre” mahkum bırakmaktadır.
Burada benim dikkatimi çeken önemli konu ise şudur; 21 yılık Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarı karşısında müteahhitlerin üstelendikleri işleri bırakarak, üstelikte Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını yeniden kazanması halinde bir daha kamudan iş alamama riskine karşı bu kadar cesur ve cüretkar davranmalarıdır. Bu davranışın olası seçim sonuçları beklentisiyle bir ilgisi var mıdır?