""

Ne Kadar Şükretsek Az Değil mi? « Yeniufuk Gazetesi

28 Mart 2024 - 12:11

Ne Kadar Şükretsek Az Değil mi?

Ne Kadar Şükretsek Az Değil mi?
Son Güncelleme :

11 Ekim 2021 - 18:06

Hayatta kaldığımız sürede içilen suyun, yenilen ekmeğin ve alınan nefesin ne kadar değerli olduğunu çok zaman unuturuz.

Bunların paha biçilmez değeri ya da kıymeti ancak bundan aynı ölçüde yararlanamayan, yaşamlarına kısıtlı olarak hayatta kalma mücadelesi veren insanların hayatta kalma mücadelesini verdiklerinde anlıyoruz, farkına varıyoruz.

Gazetemizin dünkü nüshasında bu konuda çıkan bir haberi oldu. Bu haberde Sorgun İlçemizde Yenidoğan Mahallesinde yaşayan Muzaffer ve Mürşide Yalnız çifti, 35 yıldır zihinsel ve bedensel engelli 4 çocuğuna sevgi ve şefkatle baktıkları anlatılıyordu.

Yanı başımızda ya da uzakta eş, dost, akraba, komşu veya hısım her kim olursa olsun hayatlarını kısıtlı olarak sürdürmek durumunda kalan insanlardan sadece birisidir Muzaffer ve Mürşide Yalnız çiftinin yaşamları.

Ailenin toplamda 8 çocuğu var, bu çocuklardan 4’ü sağlıklı olduğu için kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılayabiliyor. Ancak yaşları 16 ile 45 arasında ikisi kız, ikisi erkek hem bedensel hem zihinsel engelli çocuklar anne ve babalarının 35 yıldır yardımları ile hayat mücadelesini sürdürüyor.

Engelli çocuklarının her birisinin farklı ihtiyaçları olduğunu anlatan aile bütünüyle hayatlarını çocuklarına bakmaya adamış bir yaşam sürdürüyor.

Çünkü engelli dört çocuktan 3’ü ayaklarındaki şişlikler ve kilo sorunu nedeniyle son 11 yıldır yatağa bağımlı ve ihtiyaçlarını karşılayamaz halde yaşıyor.

Bunların sabah kahvaltıları gün içinde sohbetleri, bir yerden başka bir yere taşıma işleri, banyo, tuvalet gibi ihtiyaçları ve akşam da yemeklerini yedirdikten sonra yataklarına yatırılmalarını aile tek başına yapıyor.

Ailenin en ağır yükünü 35 yıldır omuzlarında taşıyan Baba, hayat hikâyelerini şöyle özetliyor: “8 tane çocuğum var, 4’ü sağlıklı 4 engelli. Çocuklarımı 15-20 sene hastaneye götürdüm. Çocuklarımda beyin gerilemesi var ve tedavisi de mümkün olmadığı için böyle kaldılar. Şu an da 35 senedir çocuklarımıza bakıyoruz. Dışarı çıkamıyorlar, yatalak hastalar. Yerlerinden kalkamıyorlar çok ağırlaştılar, kilolular. Bir makine getirdim, hasta taşıma lifti, onun borcu hala duruyor. Onunla çocuklarımı tuvalete ve banyoya taşıyoruz. Bakımları çok zor ama hiç şikayetçi değilim, seve seve bakıyoruz kendi çocuklarımız. 11 senedir de dışarı çıkamıyorlar, kendi ihtiyaçlarını göremiyorlar. Şimdi evdeler yatalak hastalar. Sabah 9’da kalkıyoruz, öğlen 12’ye kadar yemeklerini veriyoruz. Sonra akşam saat 5’e kadar dinleniyoruz. 5’ten sonra yine yemeklerini veriyoruz saat 11’de de yatırıyoruz. Kiloları çok fazla hastaneye götürmekte zorlanıyoruz. Çocuklarım şimdi şişiyor, onun tedavisi var ama burada yapamıyorlar, Ankara’ya götürüyoruz.”

Demem O ki, hayatta kaldığımız sürede içilen suyun, yenilen ekmeğin ve alınan nefesin ne kadar değerli olduğunu çok zaman unutmamıza rağmen bunların değerini ve kıymetini bilmemiz gerekir.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.