Kapkara bir yıl oldu adeta 2016…
Şimdi akla şöyle bir soru gelebilir?
Yılların günahı ne?
Soru kadar cevap da aynı şekilde doğrudur. İnsanlıktan nasibini almayan mahlukların ülkemize ve cennet vatanımıza, milletimize verdiği zararları yaşadık 2016’da.
Hatırlayın 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından artan terör olayları nedeniyle 2015 yılını Yozgat ve ülke olarak kayıp bir yıl ilan etmiştik.
Dolayısıyla 2015 yılını geride bırakmanın sevincini yaşarken, 2016 yılından oldukça umutluyduk yine Yozgat ve ülke olarak.
Fakat 2016 yılında İnsanlıktan nasibini almayan mahlukların ülkemize ve cennet vatanımıza, milletimize verdiği zararlar nedeniyle neredeyse 2015 yılını mum ile arar duruma düştük.
Bu arada ekonomik olarak da ciddi sıkıntılar yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Çünkü yükselen döviz kuru artan altın fiyatları, faizlerin yükselmesi nedeniyle sonuç olarak ülkemize ve milletimize ciddi zararlar verdi bütün bu yaşananlar.
Halbuki, adeta ölü geçen 2015’ten sonra 2016 yılında yapılacak ne kadar çok başarılı çalışmalar olacağını hayal etmiştik hep birlikte.
Fakat 2016’da yaşananlar sebebiyle hem ülkemizin, hem de Yozgat’ın hedefleri kayboldu. Çünkü terör ve darbe girişimi tahminim O ki; bu ülkeyi, beraberinde Yozgat’ı 5 ya da 10 yıl daha geriye götürdü.
Ciddi manada ekonomik kriz yaşadık. Kendi normal varlığını koruyabilen bir avuç. Geriye kalan milyonlar büyük ekonomik kriz yaşadı. 2016 yılında tüm sıkıntılardan arınmış, ekonomik anlamda düze çıkmış, terör belasını bertaraf etmiş, geleceğe güvenle bakabilen bir ülke olmak isterken, maalesef sorunlar daha da arttı.
Etrafımız da uzunca bir zamandan beri dönüp duran ateş çemberi, en nihayetinde ülkemizi de içine çekti.
Gücünü dışarıdan alan daha önceden bir terör örgütü PKK ile mücadele devam ederken, 2016 yılında FETÖ çıktı. YPG, IŞID ve DEAŞ işin içine girdi.
Her birisinin tek ortak noktası Türkiye oldu. Vatan topraklarını küçük parçalara ayırmak sonra da parçaları paylaşmak üzere yapılan hesaplara karşı mücadele verdik, vermeye devam ediyoruz.
Bütün bunların tek sebebi var. Bütün dert Türkiye’yi çözümsüzlüğe götürmektir. Türkiye bu zor günleri de mutlak surette elele verip aşacaktır.
Türkiye’nin beklendiği ölçüde gelişmesi, kalkınması, küresel bir güç olması her ne kadar engellenmek istense de, deyim yerindeyse, nasıl ki su akıp yolunu bulursa, zamanla Türkiye’de dünya üzerindeki bütün mazlumların en güvendiği bir liman olacaktır.
- Katıldığı proje eğitimleri kapsamında hem Yozgat’ı anlatan hem de eğitimleri başarılı şekilde veren Yozgatlı Akademisyen!
- Kendi burada çok önemli bir kurumun başında görev yaparken, oğlunu sessiz bir şekilde başka bir yere doktor olarak gönderen Bürokrat!
- Dernek olarak yapmış oldukları faaliyetleri yeni yılda da artırmayı hedeflediklerini anlatan Dernek Başkanı!