Nevruz’un, Türk insanını birbirine kenetleyen, Ergenekon’da demir dağları eriterek dirilen atalarının ruhlarını yaşatan ve güzel günleri müjdeleyen bir ateş olduğuna dikkat çeken Çınarer, ‘’Büyük bir kültürün ürünü olan bu ateş, binlerce yıldır bütün ihtişamıyla yanmaktadır. Bundan sonra da yanacak ve yine güzellikleri müjdeleyecektir. Tarihiyle, coğrafyasıyla, şarkısıyla, şiiriyle, gelenek ve görenekleriyle Türk´ün bayramı Nevruz´u yaşamak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak milletçe hepimizin görevidir. Aziz milletimizin zaman algısını en iyi yansıtan On İki Hayvanlı Türk Takvimi ve Celali Takvimi gibi milli takvimlerimizde bile Nevruz yılın ilk günü olarak kabul edilmiştir. Türklükle bu kadar hemhal olmuş bu kutlu günü hatırlamak ve yaşatmakta her Türk milliyetçisinin vazifesidir.
Bu vesile ile tüm Türk Dünyasının, yeniden doğuşunu simgeleyen ve baharın müjdecisi olan Türk´ün Ergenekon´dan çıkışını simgeleyen Nevruz Bayramını kutluyor, Türk coğrafyasına sağlık, huzur, birlik, dirlik ve barış getirmesini temenni ediyorum’’ dedi. Haber Merkezi