Genel olarak yazdığım yazılardan dolayı pek çok değerli insandan, hemşerilerimizden ve okurlarımızdan tebrik mesajlarının yanında eleştiri de alıyorum.

Marifet İltifata tabi sözünden hareketle yazdığım hemen her yazı ile Yozgat’a ve Yozgatlılara hizmet edenleri takdir edip onlara daha çok hizmet getirmeleri yönünde destek vermeye çalışıyorum.

Yozgat dışında başka İllerde yaptığı ticari faaliyetleriyle bir yerlere gelmiş hemşerilerimizle tabii ki övünüyoruz. Ama övünmek başlı başına bir şey ifade etmiyor.  Önemli olan oralarda bir yerlere (siyasi ve ticari) gelmiş hemşerilerimizin gelip doğup büyüdükleri memleketlerine bir şeyler yapmalarıdır. Bu anlamda çok yazılar yazıldığını biliyorum. İstedim ki bir kez daha aynı konu hatıra gelsin, gelsin ki, Yozgat’ın yaşadığı, yaşamaya devam ettiği sorunlar hiç olmazsa biri ya da birkaç tanesi bu yolla hallolsun.

Gezip, dolaşalım, soralım, soruşturalım, Başka bir Yozgat var mı-yok mu?

İnsan yaşarken, doğup büyüdüğü toprakları isteyerek ya da istemeyerek, elde olan ya da olmayan bir takım sebeplere bağlı terk etmek durumunda kalabiliyor. Dünyanın hemen her kare toprağında en az bir ya da daha fazla ailenin Yozgatlı olduğunu kayıtlardan biliyoruz.

Bu durum gün olup ömür tükendiğinde çoğunlukla doğup büyüdüğümüz, çocukluk anıların geçtiği topraklarda son buluyor. Her gün olmazsa da, ayda birkaç tane Yozgat dışında ömrünü tamamlamış hemşerimizi Çapanoğlu Büyük Camii avlusunda gerçek dünyaya uğurluyoruz.

Ankara ve diğer İllerde yaşayan hemşerilerimizin zaman zaman bir şey vesile kılıp, bir araya geldiklerini, hazırlanan ikramlar eşliğinde sohbet ettiklerini, sohbetlerinde Yozgat’ı konuştuklarını hatta bazı toplantılarda alınan kararlar neticesinde Yozgat’a yatırım yapmayı dahi planladıklarını haberlerden öğreniriz.

Özellikle Federasyon yönetim kurulları toplantılarında yatırım mevzusu geçtiği zaman Yozgat’ta yaşayan vatandaşlar önce umutlanır sonrasında somut bir adım atılmamış olmasıyla bu umutlar yerini mutsuzluğa ve karamsarlığa terk eder.

Geçenlerde değerli bir hemşerimiz Ankara’da bir hemşerimizin organize ettiği toplantıya katıldığını, oradaki misafirleri ve o hemşerimizin yaptığı konuşmayı ve duyduğu memnuniyetini aktarırken sohbeti dinleyen bir başka hemşerimiz aklından geçirdiklerini sesli olarak şöyle ifade etti; doğrusunu söylemek gerekirse ben aynı düşünmüyorum. Bütün hemşerilerimizle gururlandığımızı, başarılarından haz duyduğumuzu tekrar ifade etmek isterim. Ancak bu hemşerilerimiz Yozgat’ı çok seviyorlarsa gelsinler, Yozgat’a yatırım yapsınlar, yanlarında üç-beş Yozgatlı çalıştırarak ekmek aş versinler” dedi.

Sonra bir örnek vererek, konu değişti; şöyle ki, birkaç yıl önce benzer bir toplantı Ankara’da Yozgatlılar Ev’inde yapılmıştı. Tesadüfen bizimde Ankara’da olduğumuz bir güne denk düştü. Birkaç arkadaşımızla birlikte katılmak durumda kaldık. Güzel bir mekan hazırlanmış, ana menü Yozgat’ın yöresel yemeklerinde Arabaşı olunca konuda doğal olarak Yozgat olmaktadır. Herkes sırası ile söz alarak duygu ve düşüncelerini paylaşamaya başladı. Sıra bize geldiğinde, şöyle başladım söze; “Keşke bu toplantı Yozgat’ta yerinde yapılmış olsaydı. Yozgat’ın her yıl 10 binden fazla göç verdiğini, yılda yüzlerce işyerinin kapısına kilit vurulduğunu, ulaşım, sağlık, eğitim gibi konularda Türkiye’nin en geri kalmış bir vilayeti olduğunu hepimiz biliyoruz.

Burada yapılan sohbetlerden aramızda ekonomik olarak iyi durumda çok hemşerilerimiz olduğunu görüyorum Yozgat’ı çok seven insan yaptığı işin bir kısmını doğup büyüdüğü topraklara yönlendirip, katma değer üretimine katkı sunar” dedim.

• Hafta sonu önemli bir müsabakaya hazırlanan Yozgat temsilcisinin bütün umutlarını bağladı golcü Futbolcu!
• Muhtarlardan sonra İl genel meclisi üyelerini de sisteme dahil ederek, iletişim kurmalarını kolaylaştıran Kurum!
• Hazırlanan program dahilinde imzalanan protokol ile öğrencilere daha düzenli eğitim vermeyi amaçlayan Kurum!