Etkinliklere davetli olarak katılan hemşerimiz, Kastamonu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, 15 Temmuz gecesi sureti haktan görünen fetö terör grubunun kalleşliği ve vatana ihanetine şahit olan bir milletin yeniden diriliş destanı yazdığını söyledi.
15 Temmuz hain darbe ve istila teşebbüsünün tek vatan, tek bayrak , tek devlet, tek millet aşkıyla tanka topa savaş uçaklarına karşı vatandaşlarımızın bayrağını ve imanını siper ederek hainleri yenmesi ve milli iradenin tecessümü ortaya koymasının sene-i devriyesi ve ihanetin unutulmaması ve unutturulmaması için tertiplenen programda Berlinli katılımcılara hitap etti.
Böylelikle MÜSİAD Berlin’in organizasyonuyla ihanetin iç yüzünün tanıtılması ve zaferin kutlanması ülke sınırlarımızın ötesine taşında. Öyle ki, bu program TRT’nin canlı yayınıyla bütün dünyaya yayıldı.
Berlin MÜSİAD Teşkilatı’nın, büyükelçiliğimizin ve diğer STK’ların ortak katılımıyla T.C. Berlin Büyükelçiliğimizin önünde düzenlediği 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma programında bir araya binlerce Türk vatandaşı, 15 Temmuz şehitlerini dualarla yad etti. TRT tarafından etkinlik tüm dünyaya duyuruldu.
Etkinliklere konuşmacı olarak katılan hemşerimiz, Kastamonu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, 15 Temmuz’un yıl dönümünde ‘İhaneti unutmamak ve unutturmamak’ üzere bir araya gelen coşkulu kalabalığa hitap etti.
SURETİ HAKTAN
GÖRÜNENLERİN
İHANETİ
Coşkulu kalabalığa hitaben konuşan Kastamonu Rektör Yardımcısı hemşerimiz Prof. Dr. Ali Rafet Özkan; “Türk tarihi boyunca, 5 bin yıllık tarihimizde çok savaşları, acıları, ıstırapları yaşadık ama hiçbir savaş, acı, ıstırap ve zulüm 15 Temmuz kadar acıtıcı olmadı. Çünkü 15 Temmuz’da sureti haktan gözüken ihanet şebekesi ve hain kanlı FETÖ bir grubun kalleşliğine ve kahpeliğine, vatana ihanetine şahit olduk” dedi.
15 Temmuz hain darbe kalkışmasını iki farklı temel üzerinde değerlendiren Özkan, ihanetin, kalleşliğin ve kahpeliğin iç yüzünün ne kadar acımasız, çirkef ve çirkin olduğunu anlattı.
5 bin yıllık Türk tarihi boyunca pek çok savaşların, acıların, ıstırapların yaşandığını hatırlatan Özkan, hiçbir savaş, acı, ıstırap ve zulmün 15 Temmuz kadar acıtıcı olmadığını vurguladı.
“Çünkü 15 Temmuz’da sureti haktan gözüken bir grubun kalleşliğine ve kahpeliğine, vatana ihanetine şahit olduk” diyen Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Alnı secdeye gelen insanlardan zarar gelmez diye bekliyorduk.Bizi en çok acıtan tarafı da bu oldu. Ama kendi tankımız, topumuz, tüfeğimizle, asker üniforması giydirilmiş kahpeler tarafından insanlarımızın hunharca, acımasızca katledilmesi telafisi mümkün olmayan yaralar açtı. Ve bir yıl geçmiş olmasına rağmen hala dün gibi hafızalarımızda taze, bu kalleşliğin, vatana ihanetin ve kahpeliğin asla unutulması, unutturulmasının söz konusu olamaz.”
LA GALİBE İLLALLAH SÖZÜNÜN
TECESSÜMÜ
ORTAYA ÇIKTI
Prof. Dr. Özkan, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının yaşandığı gece birlik ve beraberlik, kardeşlik ruhu, ezan, bayrak, vatan, millet aşkının insanları aynı potada toplayarak bir bütün, bir vücut halinde tanka, topa, savaş uçaklarına karşı ‘La galibe illallah’ sözünün bir tecessümü olarak ortaya çıktığını ifade etti. Konuşmasında o gecenin seyrine canları pahasına ortaya koydukları irade ile tesir eden kahramanların varlığına işaret eden Özkan; “Kahramanlarımız ortaya çıktı, Ömer Halis Demirler, Ömer Olçaklar, Abdullah Tayyip Olçaklar, Beytullah Yeşilay’lar, gibi her yaştan her kesimden, her gruptan, her meşrepten insan vatanı için canlarını seve seve ortaya koydu.
Şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şifa talep ediyoruz. Allah bir daha milletimize 15 Temmuz gibi acıyı, ıstırabı, zulmü göstermesin” diye konuştu.
DEĞERLERİN
SEMBOLLEŞTİĞİ
GECE OLDU
15 Temmuz gecesi bir kez daha vatan, bayrak, millet, ezan gibi değerlerin sembolleştiği gerçeğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, o geceye dair şunları anlattı; “Tankların, ateşlerin, silahların karşısına insanların imanı ile çıkması ve tankın etkisiz kalması, topun etkisiz kalması, toplu vurdukça yürekler, top sindiremeyecek. Şairlerin dile getirdikleri hususiyetler ekseninde tıpkı Kurtuluş Savaşı misali bir savaş yaşadık o gece. Yedi düvel, hak ve batılın mücadelesinde Ümmeti Muhammed’in üzerine geldi. Ama biz devletimize sahip çıktığımızda, milletimize sahip çıktığımızda, farklılıklarımızı zenginlik olarak gördüğümüzde, bir birimizi sevdiğimizde, değerlerimize sahip çıktığımızda, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak gördüğümüzde, bir birimizi sevdiğimizde, ne kadar büyük işler yapacağımızın idraki içerisinde olmalıyız.”
TÜM DÜNYA İÇİN ÖNEMLİ BİR TÜRKİYE!
Sadece Türkiye’nin değil İslam Dünyasının, dünyanın bekası ve selameti açısından Türkiye’nin ne kadar önemli olduğunun altını çizen Özkan, kardeş sevgisinin önemini ortaya koydu.
‘Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz, bir birinizi sevmedikçe de asla hakikate mümin olmazsınız’ hadisi şerifini hatırlatan Özkan, bu hadisi şerifin 15 Temmuz gecesinde tecessüm ettiğini, insanların açık, kapalı, ehli tarik, ehli dünya fark etmekzsizin, vatanına, bayrağına sahip çıktıklarında ne kadar büyük bir güç olduğumuzu bütün dünyaya gösterdiğini anlattı.
VARLIĞIMIZ ALEME NİZAMDIR…
Özkan, Türklerin tarihinde her zaman huzur, güven ve nizam için mücadele ettiğini hatırlatarak; “Bizim varlığımız aleme nizamdır, nizamı alem davasıdır. O yüzdendir ki Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fetih ettiğinde ilk hitabe ‘Ey benim tebaam, Müslümanları camide, Hıristiyanları Kilise’de, Yahudileri havrada görmek isterim. Bundan sonra can, mal, din işleriniz benim tarafımdan emniyete alınmıştır. Huzur içerisinde birlikte yaşayınız’ demiştir. Tarihimiz de hep böyle olmuştur. Türk tarihi var olduğu sürece bu huzurun, güvenin, birlik, beraberliğin tesisi noktasında çok önemli işler yapmıştır. Hangi milletin içinde yaşasa o milletin huzuru için, selameti için de mücadele etmiştir. Korumuştur o içinde yaşadığı devletleri” ifadelerine yer verdi.
SİZLER VAR
OLDUĞUNUZ SÜRECE BURALAR VAR
OLACAK
Özkan, kendisini dinleyen Türk vatandaşlarına ülkeler arasındaki gerilimlerden etkilenmeden, işlerini daha çok geliştirmenin mücadelesi içinde olmaları tavsiyesinde bulundu.
“Almanya’ya da Batı devletleri sizler gibi kıymetli Türk vatandaşlarına sahip olmanın kıymetini bilmese de şunu göreceklerdir ki, sizler buranın huzuru için, refahı için, güveni için bir emniyet garantisisiniz” hatırlatmasında bulunan Özkan, şunları kaydetti:
“Almanlar ileride şunu diyecek, ‘İyi ki Türkler var, Türkler var olduğu için devletimiz var oldu.’ Biz hakikaten huzur sebebiyiz. Devletlerarasında bazen gerilimler, bazen yakınlaşmalar olabilir. Bu ister istemez ülkede yaşayan insanlara, vatandaşlara tesir edebilir ama şuan Almanya ile yaşanan Türkiye’nin diplomatik ilişkilerindeki gerginlikten buradaki Almanya’da yaşayan halkımızın etkilenmesinin gereği yoktur. Buranın vatandaşlarısınız, buranın hukukuna göre yaşıyorsunuz. İşinize, gücünüze bakın, siz var olduğunuz sürece buralar var olacaktır, rahat olunuz.
Vatan önemli, bayrak önemli, kardeşlik önemli, hepsinden önemli, her şeyden önemlisi abdestin insanlara verdiği cesaretle eline bayrağı alan her vatandaşımız, tankın, topun karşısına göğsünü siper etti. Ve tankın, topun nasıl işlemez hale geldiğini 15 Temmuz gecesi imanla yüreklerde söndürüldüğünü hep birlikte gördük, tüm dünyaya gösterdik. Dünyada böyle cesur bir millet bulunması mümkün değildir. Tanka, topa, savaş uçaklarına kafa tutan, önlerine atlayan dünya tarihinde böyle bir millet asla yoktur. Milletimizle ne kadar iftihar etsek bu dini mümini hizmet etmiş, adaleti tesis etmiş, gittikleri ülkelerde temizliği, hoş görüyü, sevgiyi, adaleti getirmiş necip milletin evlatları olarak ne kadar iftihar etsek azdır. 15 Temmuz asla unutulmamalıdır ve unutturulmamalıdır. Çünkü dünyada hak ve batılın mücadelesi her daim önemlidir. Sureti Hak’tan görülen insanların zulmünün affedilmesi mümkün değildir.”