Nisan ayında yapılması planlanan bu referandumla ülkemiz ciddi bir dönemeçten geçecektir. Bir çok köklü değişime sahne olacaktır. Ancak yansıması ise henüz net olarak bilinememektedir. Umarım çıkan sonuç ülkemiz adına yararlı olur. Ve bütünleştirici, kucaklayıcı bir hale dönüşür. Tüm halkımız için, geleceğimiz için, hayallerimiz, amaçlarımız için güzel sonuçlar doğurur. Bizlere umut olur, güven olur, mutluluk olur, sevgi olur. Terörden, ayrıştırıcılıklardan, şehitlerden, ölümlerden, tecavüzlerden, tacizlerden, acılardan, kederlerden, umutsuzluklardan, güvensizliklerden uzaklaştırır. İnsan haklarının korunduğu, hukukun üstünlüğe kavuştuğu, endişelerden, korkulardan, huzursuzluklardan kurtulduğumuz, yarınlara, geleceğe daha umutla, daha iyi, daha güzel bakabildiğimiz zamanlara ulaştırır.
Böylesine umut dolu bir girizgâhtan sonra referandum arifesindeki çalışmalara bir kez daha göz atalım istedim.
Ne zaman seçim ya da referandum söz konusu olsa Yozgat’ta vatandaşlar arasında alışılmadık bir takım davranışların ürünü olarak gördüğüm bir ayrışma ve çatışma söz konusu oluyor.
Hâlbuki geçmişte yaşanan ihtilalları hatırlayanlar hak verecektir Yozgat insanının en önemli özelliği böyle durumlarda bir zaman sonra yine birbirinin yüzüne bakacağını bildiği için işi kırmadan, dökmeden yapmayı tercih etmektir.
Fakat son yıllarda yaşanan siyasi süreçlerdeki tutum ve davranışlar karşısında insanlarımız bir daha birbirinin yüzüne bakamayacak bir duruma gelmenin eşiğinde durmaktadır.
Bu referandum daha önceki referandumlara ya da seçimlere benzememektedir. Zira İktidar Partisi ile muhalefet partisi “evet” demekle bir tarafta dururken, “hayır” diyenlerin başını ana muhalefet partisi diğerleri çekmektedir.
Ancak burada bir şeye dikkat etmekte fayda olduğunu düşünüyorum; hayır düşüncesinde olduklarını şimdilerde hiç çekinmeden açık edenler arasında ikiye bölünen Milliyetçi Hareket Partililer de bulunmaktadır.
Hayırcıların tamamını hainlikle suçlayanlara birkaç sözüm olacak. Belki hayırcılar arasında gerçekten bu ülkeye hainlik edenler olabilir. Fakat bu ifadeyi genel olarak kullanmak son derece tehlikeli bir durum ile insanlarımızı karşı karşıya getirdiği unutulmamalıdır.
Çünkü bu ülkenin dünden daha çok bugün ve yarınlar için birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu akılda tutulması gereken en önemli unsurdur.
Zira 16 Nisan’da yapılacak olan referandum da diğerleri gibi gelip geçecektir. Burada önemli yapılacak referandumun ülkemiz adına yararlı olmasıdır. Bütünleştirici, kucaklayıcı bir hale vesile olmadır. Tüm halkımız için, geleceğimiz için, hayallerimiz, amaçlarımız için güzel sonuçlar doğurmasıdır. Bizlere umut, güven, mutluluk ve sevgi dağıtmasıdır. Terörden, ayrıştırıcılıklardan, şehitlerden, ölümlerden, tecavüzlerden, tacizlerden, acılardan, kederlerden, umutsuzluklardan, güvensizliklerden uzaklaştırmasına vesile olmadır. İnsan haklarının korunduğu, hukukun üstünlüğe kavuştuğu, endişelerden, korkulardan, huzursuzluklardan kurtulduğumuz, yarınlara, geleceğe daha umutla, daha iyi, daha güzel bakabildiğimize vesile olmasıdır.