Ülkemizde yaşanan her felaketten sonra bir yardım seferberliği kendiliğinden başlar.
Yüce gönüllü milletimiz normal zamanlarda kendi bencilliği içerisine gömülmüş bir hayat yaşarken; afet durumlarında her nasıl olduğunu bilemediğim bir şekilde muhteşem bir organize olma, yardımlaşma örneği gösterir. Yaşadığımız deprem sonrasında da gerek arama kurtarma faaliyetlerine destek gerekse depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması adına insan üstü bir çaba sergileyerek yaraların sarılmasında büyük rol oynamıştır.
Geçen akşam tv ortak yayınlarında canlı olarak gerçekleştirilen yardım kampanyasına gerek kısa mesajlar üzerinden gerekse de hesaplara nakdi yardım bağışlarıyla bir kez daha alicenaplığını, kardeşliğini göstermiş, yaraların sarılması için son kuruşuna kadar bağışta bulunmuştur.
Bu yönüyle en çok alkışı, övgüyü hak eden de bu aziz millettir. Elini vicdanına koymuş, tüm birikimlerini, çocuklarının kumbaralarındakini bir başka çocuğun bir tebessümü için feda etmiştir.
Yani, vazgeçmiştir sahip olduğundan, bir başkası adına.
Devletimizin depremzedeler için yapılacak yardımları vergilerden düşme kararı ile de zaten bu milletten kazandıklarını “millete feda olsun” diye bağış yarışına giren şirketler ve bankaların öyle aman aman abartacak bir yanı yoktur.
Zira, “bağışladıkları” her kuruş, devlete ödeyecekleri vergiden düşülecektir. Yani, kazançlarından, karlarından vazgeçtikleri bir tutar değildir. Önümüzdeki aylarda devlete ödeyecekleri ve devletin de vatandaşına hizmette kullanacağı vergiden ödemişlerdir. Senin benden alacağın yüz lirayı ihtiyacı olan Mehmet’e sana olan borcumdan düşme karşılığında vermemi istediğinde, ben vermiş olmuyorum. Sana ödeyeceğim parayı borçtan düşerek Mehmet’e veriyorum sadece. Bu da benim değil senin yardımındır. Bu basit örnek özetler mevzuyu.
Burada devlet henüz kasasına girmemiş vergileri erkenden tahsil ederek bir kaynak oluşturmuş ve bu kaynağı da direkt olarak AFAD ve Kızılay’a aktarmış olmaktadır. Enkazlarda tv kamerası kovalayan, canlı çıkarılanları sahiplenmek için kurtarma ekipleri ile kavga eden AFAD ve bilmem kaç saattir uyumamaktan şikayet eden başkana sahip Kızılay bu kaynağı iyi değerlendirir diye umut ediyoruz. Ama sadece umut ediyoruz!
Diğer bir ifade ile milletin, devletin parası ile “bağışta” bulunmuşlardır. Burada milletin parası ile sattıkları cakanın, elde ettikleri imajın karşılığını, “ben de oradaydım” söylemiyle hem bölgenin yeniden imar ve inşasında alacakları ihalelerle hem de diğer devlet işlerinde bizden fazlasıyla çıkaracaklardır.
Milletin sahne aldığı asıl şovda yer almayanlar o gece şovunu yaptı vesselam.
Erlik, milletin parası ile millete “yüce gönüllülük” yapmakta değildir.
Erlik, “devletim böyle bir karar almış olsa da, yaptığımız bağışları vergiden düşmeyeceğiz” diyebilmektedir.
Erlik, onlarca yıldır devlete iş yaparak kazandığınız ve kendi konfor alanınızı genişlettiğiniz paralardan vazgeçebilmektedir.
Erlik, tv yayınına canlı bağlanıp, reklam yapma çabasıyla pazarlıklarla tutarı artırmada değil, sessizi sedasız, kimseye duyurmadan, bu milletin bir ferdi olarak elini cüzdanına atma, acılar üzerinden kazanç sağlamak yerine o acıyı yüreğinde hissederek vefa göstermektedir.
Milyonlarca mesaj atarak destek veren, evinde, elinde neyi varsa feda edenlerdedir, erlik.
Ve asıl yardım rakamımız da, vergiden düşülmeyecek olan, mesajlardan, vergi mükellefi olmayan şahıslardan gelen tutardır.
Gerisi, bizim mahallenin gobellerinin, vıllıho oyunundan ibarettir.