TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu yine önemli bir çalışmanın sonuçlarını yayınladı. Bu sonuçlar Türkiye’de kişi başı gelir düzeyi, kişi başı alım gücü ve tüketim noktasında gücünü ortaya koymaktadır.
Yani Avrupa ülkeleri arasında gerek ülke olarak ekonomik gücümüzü, gerekse bireysel olarak ekonomik gücümüzü ortaya koyarken, ne kadar zengin ya da fakir olduğumuzu da göstermektedir.
Detayları konuşmadan önce bu konuda Yozgat için küçük bir parantez açacak olursak, bilindiği gibi kişi başı gelir seviyesi en düşük iller illerin başında gelmektedir Yozgat.
Daha önce de yazılarımda ifade ettiğim gibi nüfusun büyük çoğunluğu kurum ya da kuruluşlar tarafından desteklerle hayatını sürdürebilmektedir. Valilik ve Belediyelerin sosyal sorumluluk projeleri bunu ifade etmektedir.
Dolayısıyla genel olarak ne durumda olduğumuzu gelin bu sonuçları görerek, anlayalım:
Satınalma gücü paritesi (SGP) ayrıntılı olarak tanımlanmış mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat oranı olarak tanımlanmaktadır. Böylece ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıkları giderilmekte ve uluslararası anlamda gerçek fiyat ve hacim karşılaştırmaları yapılabilmektedir.
Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan SGP’ye göre kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) endeksi 2016 yılı geçici sonuçlarına göre 28 Avrupa Birliği (AB) ülkesi ortalaması 100 iken, bu değer Türkiye için 62 oldu ve AB ortalamasının %38 altında kaldı.
Karşılaştırmalarda, 28 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), 5 aday ülke (Türkiye, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk) ve 1 potansiyel aday ülke (Bosna-Hersek) kapsandı.
Karşılaştırmalarda yer alan 37 ülke arasında SGP’ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 267 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 30 ile Arnavutluk oldu.
Kişi başına GSYH endeksinde Lüksemburg AB ortalamasının yüzde 167 üzerinde, Arnavutluk ise yüzde 70 altında değere sahip oldu.
Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla temel alınırken, tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına fiili bireysel tüketim endeksleri daha uygun bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Fiili bireysel tüketim, tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet veya kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından sağlanan (eğitim, sağlık vb.) hizmetleri de kapsamaktadır.
Kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 28 Avrupa Birliği ülkesi ortalaması 100 iken, Türkiye için 61 oldu ve AB ortalamasının yüzde 39 altında kaldı.
Karşılaştırmalarda yer alan 37 ülke arasında kişi başına fiili bireysel tüketim değeri en yüksek ülke 132 ile Norveç, en düşük ülke ise 39 ile Arnavutluk oldu.
Fiyat düzeyi endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün göstergesidir. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi, 100’den büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre “pahalı”, 100’den küçük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre “ucuz” olarak ifade edilmektedir.
Türkiye’nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi, 2016 yılı geçici sonuçlarına göre 55 oldu. Bu değer, AB ülkeleri genelinde 100 Euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye’de 55 Euro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabileceğini göstermektedir.