Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Songül Yurdagül Aksoy

TABİRİ HER NEYSE…

Aslını astarını bilmeden konuşmak , yazmak , çizmek bir konuda  sahih olmayan fetva vermek ve hatta  ” sünnettir” yada dinimizde bu yok” gibilerinden çıkışlarla gündem oluşturmak..Ne kadar kolay  değil mi? Kendi fikrimize uymayanı  haram ilan etmek!!! Arkasında  koskoca bir boşluk var ..Nasıl olsa kimse de bir şey demiyor  ! Kaynak istemiyor! ..

Bu gün sabah çok değerli bir öğretmenimin bir yazısını okudum, gülsem mi? Ağlasam mı? Bilemedim..

ACI TEBESSÜM

Mekke’nin fethinin 11 Ocak olduğuna  öğrencimi inandıramadım.Tarihi,Diyaneti kaynak gösterdim yine inanmadı..

Diye yazmış sevgili hocam.. Yılların  binlerce öğrenci mezun etmiş  elleri öpülesi hocam..

1  ocak diye yazdılar internete  , sırf yeni yıl kutlamalarına  rakip olsun diye..Kimse açıpta bir  İslam tarihi  kitabını araştırma gereği bile duymadı. (Arama motoruna)”Mekke’nin Fethi” yazmanızda yeterli..Bir çok kaynaktan okuyabileceğiniz yığınla bilgi..

Zor gelir degilmi? Kopyala yapıştır  en kolayı   .. Kim oturacak  ta saatlerce Mekke nasıl fethedilmiş? Neden fethedilmiş Mekke için neler feda edilmiş  okuyup  öğrenecek!!

Biz gâvur adetlerine uymayız ama o gün Mekke fethedildi!!

Bu kalıp beynimize yerleşecek, üstüne belki bir kaç süslü lâf kondurup servis edilecek önümüze.. Sonra ne olacak biliyor musunuz?

Ben uymam dediğiniz takvime göre ayarlayacaksınız  hayatınızın akışını..Yeni doğan çocuğunuza o takvimin her hangi bir gününde kimlik çıkarttıracaksınız..Ölseniz o takvimdeki ay gün ve yıl yazılacak mezar taşınıza… Geçenlerde  çok kıymetli işadamı bir ağabeyimle sohbet ettik..Gelmişten geçmişten tarihten..

Dedi ki, biliyor musun bizim  bu topraklarda Almanlar yaşamamış!! Nasıl  yani  diye hayretle yüzüne bakarken , gülümsedi bana; mezarlarını  buldum.. Küçük  kutular içinde  küller ve üzerinde isimleri künyeleri  yazıyordu.. Şaşkınlığımla birlikte düşünmeye de başladım inceden inceye!..

Yüzyıllar sonra bizim Türk olduğumuzu  bu toprakların bize ait olduğunu  kim nerden anlayacak?  Bu gün tutunamadığımız şimdiki zaman bizi elbette yutacak!

Kimin takvimine göre  yaşamış olacağız?

Öyleyse  kendimize gelme vakti değil midir bu zaman..

Miladi takvim “on iki hayvanlı Türk” takviminin muadilidir..

Ve “on iki hayvanlı Türk takvimi” yılı 365 gün 5 saat olarak  tanır..Kusursuz bir şekilde  mevsimleri ve geçişlerini  nitelendirir hayatınızı  sizin için  kolaylaştırır..Bilimselliği kanıtlanmış olan “on iki hayvanlı Türk takviminden” kaç kişi haberdâr sorarım size?

*On iki hayvanlı Türk takvimi..

Çin takvimi..

Hicri takvim..

Milâdi takvim

Bırakın şunu bunu kendi takvimimize dönelim..Ki bizden bir şeyler kalsın  gelecek nesillere..Milâdi  takvimle günlük hayatımız  düzenlensin..Hicri takvimle maneviyatımız zamana meydan okusun  ve lâkin..

Bizimde dünya üzerinde sayılı  olan dört büyük  takvimden birine Türk milleti olarak sahip olduğumuz unutulmasın  unutturulmasın..Bence asıl mesele bu..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç