Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tanıtım Yozgat İçin Ne İfade Eder!

Yozgat, tarihi, turistik ve

Yozgat, tarihi, turistik ve doğal zenginlikleri, kültürel değerleri ve medeniyetler birikimi ile  Anadolu’nun ortasında keşfedilmeyi, bu değer ve zenginliklerden yeni bir kimlik oluşturmayı bekliyor.

Bu bağlamda onlarca yıldır yapılan çalışmalar hep akamete uğradı.

Tanıtım günleri düzenlendi, fuarlara katılındı ama bir arpa boyu yol alamadık.

Bunda tanıtım yöntemimizin arızalı olmasının ve tanıtım yapan kişi ve kurumların Yozgat’a dair bilgilerinin eksik olmasının çok büyük payı vardır.

Bütün bir Yozgat’ın fotoğrafının çekildiği “Bu şehir ve insanlık için değer ifade eden nelere sahibiz?” sorusunun cevabının verildiği bir çalışmayı henüz yapamadık.

Böyle bir çalışma bize bir yol haritası ve eylem planı verirdi.

Yol haritası ve eylem planı olmadan savrulmalara, akışa ve plansızlığa teslim edilmiş bir tanıtım, başarısızlığa mahkumdur.

Geçmiş yıllarda Ankara, İstanbul, Antalya gibi illerdeki çalışmalarımız “Çıt çıt çedene” den öteye gidememişti. Bu konudaki eleştirilerimizi gerek yüz yüze gerekse de köşe yazılarımızda iletmiştik.

Yozgat söz konusu olduğunda süreçlere katkı sunabilecek kurumların iş birliği yapmaması, yapılmak istenen çalışmalara dair ciddi bilgi ve tecrübe sahibi kişilerin işin içerisine dahil edilmemesi ki bunun son örneğini Bozok Film Festivali’nde yaşadık, Yozgat’ın önemli bir değeri, dizileri, sinema filmleri, kitapları olan senarist, yazar Ertuğrul Kapusuzoğlu’nun bırakın festival organizasyonuna dahil edilmesini davet dahi edilmediğini düşünürseniz ne demek istediğimizi anlatmış oluruz, her bir kurumun iş yükünden ve kurumdan çıkacak maddi bedelden kaçınması gibi etmenlere bir de Yozgat kaygısından uzak olmak eklenince üzülerek belirtmeliyim ki, her yaptığımız faaliyeti aleyhimize çevirmekte, kaynakları yanlış planlamalara ve günübirlik başarı kaygılarına feda etmekteyiz.

Ankara’da geçen hafta sonu yapılan Yozgat Tanıtım Günleri de yapanlar açısından bir imaj katkısı oluştururken, Yozgat’a dair bir merak, görme, gezme, tanıma arzusu oluşturmayacaktır.

Tanıtımdaki maksat da tam olarak bu değil midir?

Yozgat’a dair bir merak uyandırmak ve bu merak üzerinden tanıtmaya çalıştığınız şeye dair dikkat ve ilgiyi çekmek akabinde bu dikkat ve ilginin bir tanıma, öğrenme, gezme-görme arzusuna dönüşmesini sağlamak değil midir?

Bunu başarabildiğimiz ölçüde bu tür faaliyetler amacına ulaşır. Bunun sağlamasını da ilinizin sahip olduğu değerleri görmek için  gelen yerli ve yabancı turist sayısından anlarsınız.

Kanaatim odur ki, hiçbir şey yapmamak, plansız bir eylem yapmaktan çok daha faydalıdır.

Mercimek Tepe’de kazıları bir an önce başlatmak, Büyüknefes Köyü’ndeki Tavium Antik Kenti’nde durmuş olan kazı çalışmalarının yeniden başlamasını ve hızlı şekilde ilerlemesi için kaynak aktarmak, Sarıkaya Roma Hamamı’nın doğal alanını işgal eden yapının yıkımını hızlandırmak, Sorgun ilçemizdeki kazılarda ulaştığımız sonuçları bilim ve arkeoloji dünyasına duyurmak, Çamlık ve benzeri ormanlık alanlarımızın taşıdığı potansiyeli şehre katkı sunacak projelerle buluşturmak, Kazankaya Kanyonu’nun projesini daha rantabl bir çalışmaya dönüştürerek hızlıca bitirmek ve belki de en önemlisi Turizm Müdürlüğü’nün internet sayfasının turizm acentalarının sayfalarına kıyasla daha az bilgi verdiği Yozgat kısmını doğru ve zengin içerikle buluşturmak bir hafta sonu eğlencesinden daha anlamlı olacaktır.

Bardağın dolu tarafını görelim derseniz, o hiçbir işin doğruluğunu ve nasıl olmaklığını bilmeyenlerin işidir. Yapılabilecekler çok daha fazla iken yapılanla avutulanların işidir.

Biz, bu şehrin kaynakları ve kurumlarımızın nitelikleri itibariyle çok daha organize yapılarla bir eylem bütünlüğü içerisinde yapılabilecek olanlardan yola çıkıp sorgulamamızı yaptığımızda maalesef hanemize bardağın hep boş tarafı düşmektedir.

Bardağı tam doldurmak mümkünken, yarısının lutfededilmesinedir itirazımız.

Bakış açımızı ve kaygılarımızı değiştirmedikçe, bu şehirde olumluya dair bir değişimi bir gelişimi gözlemlemek hayal olarak kalacaktır.

Reklamı Geç