Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Kamu Konfederasyonları Platformu’nu oluşturan sendika ve konfederasyonların hukuksuzluğa ve sendikaların sesinin kısılmasına karşı meydanlara indiğini söyledi.

Hükümet ile Memur Sen’in 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde 2022’nin Ocak ayında geçerli olacak %1’lik baraj kararının Türkiye’de yürürlükte olan yasalara, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ve yandaş sendika yaratılmak istendiğine dikkat çeken Necip Taşkın; amaçlarının, yetkili sendika dışındaki tüm sendika üyelerinin 400 liralık Toplu Sözleşme aidatından yararlanmalarının sağlanması olduğunu söyledi.

Yetkili sendikanın, memur ve memur emeklilerini temsil etmediğini belirten Taşkın, Memur Sen’in 2022 yılı için %21, 2022 yılı için %17 maaş zammı, refah payı ve 600 lira seyyanen zam talebi ile masaya oturduğunu ancak memur ve memur emeklilerine 2022’nin ilk altı ayı yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 7, 2023’ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldığını, söylemleriyle eylemleri birbiriyle çelişen yetkili sendikanın %1’lik baraj maddesi getirilmesiyle seslerinin kısıldığını, kamu çalışanlarının sendikalardan soğuduğunu, bunun tek nedeninin de Memur Sen’in tutumu olduğunu söyledi.

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın’ın açıklaması şöyle:

“Kamu Konfederasyonları Platformu’nu oluşturan 8 Konfederasyon var. Bu Konfederasyonların ve bunlara bağlı sendikaların amacı %1’lik barajın adaletsizliğini haykırmaktır. Bu maddenin iptali için çeşitli sendikalar tarafından Danıştay’da dava açıldı. Anadolu Sağlık Sen olarak biz de maddenin iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açtık. Çünkü bu madde 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na, Anayasa’ya ve Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere aykırıdır. %1’lik baraj maddesi; iktidar güdümlü sendika yaratılmasına, farklı düşünce ve seslerin çıkmasını önlemeye, bağımsız sendikalaşmayı engellemeye, toplu sözleşme görüşmelerinin iktidarın tekelinde gerçekleşmesini sağlamaya, kamu çalışanlarını teslim almaya, iş hayatının tekelleşmesini sağlamaya yönelik bir maddedir. Bu nedenle buna karşı çıkıyoruz.

Ne İstiyoruz? Neden Meydanlara İndik?

Kamu çalışanları şunu bilsin ki Sendikalar ve Konfederasyonlar Platformu olarak haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıkmak için meydanlara indik. Yüksek perdeden zulmü haykırdık!  İşte nedenlerimiz:

Sendikalar ve Konfederasyonlar Platformu olarak 17 Ekim 2021 Pazar günü Ankara Anıtpark meydanında haksızlığa ve hukuksuzluğa dur, demek,  sendikaların sesini kısmaya yönelik  %1’lik kotaya hayır, demek için,

Kamu çalışanlarına, öngörülen enflasyona göre maaş zammı verilmesine hayır demek için

Yükselen enflasyon karşısında alım gücü düşen, açlık ve yoksulluk sınırıyla yaşam mücadelesi veren kamu çalışanlarının temel ihtiyaç maddelerini dahi karşılayamaz hale getirilmesine karşı % 5’ e hayır demek için,

3600 Ek göstergenin hayata geçmesi için,

Yardımcı hizmetler sınıfına son vermek için,

Atamalarda liyakat ve Ehliyete önem verilmesi için,

Yıpranma; 10 yılı 1 yıl değil, 5 yılı 1 yıl olsun demek için,

Dönmeyen döner sermayeler ve sabit ödemeler emekliliğe yansıtılsın demek için,

Kamu kurumlarında kreş sorununun çözülmesi için,

Memur ve memur emeklilerinin geleceğinin Toplu Sözleşme masasında satışına hayır demek için,

Yüksek vergi dilimine hayır demek için,

Kamuda kıyafet yardımının günümüz şartlarına göre yeniden düzenlenmesi için,

Kamuda sözleşmeli istihdamına son verilmesi, iş güvencesine dokunulmaması ve hizmetin kadrolu memurlar eliyle yürütülmesi için,

Kamu çalışanlarına da bayram ikramiyesi verilmesi için,

Kamu çalışanlarının sorunlarını masada çözemediği için başarısızlığını örtbas etmeye çalışan Memur Sen’i ve ona bağlı yetkili sendikaları Toplu Sözleşme aidatının 135 liradan 400 liraya çıkarılması bile kurtaramayacaktır. Bu hukuksuzluğa karşı kendi üyeleri bile itiraz ediyor. Er ya da geç kamu çalışanları bunlara gereken cevabı verecektir.  2001 yılında iktidara, bugün yapılan hukuksuzluğun haksızlık olduğunu söyleyerek itiraz eden Memur Sen, bugün o hukuksuzluğa boyun eğerek sessiz kalmayı tercih etmiştir. 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde “boş cüzdan” eylemi yapan Memur Sen, bugün zulmün sessiz ortağıdır.

İslam dini her türlü baskı ve zulmü yasaklamıştır. Zulüm, haksızlık yapmaktır. Zulüm, hak ve hukuk tanımamazlıktır. Yani zulüm adaletin zıttıdır. Dinimiz, adaleti ve adil olmayı emreder. Dolayısıyla iktidarı adil olmaya davet ediyorum.”