Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Taşkın: Alım gücü her geçen gün eriyor

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in Haziran ayı enflasyon verilerini kamuoyuyla paylaşarak, “Alım gücü her geçen gün eriyor.”dedi.

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Türkiye İstatistik Kurumu

TÜİK verilerine göre Haziran ayında aylık enflasyon %1,37, yıllık enflasyon ise %35,05 olarak gerçekleşti.
Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise Haziran ayı enflasyonunu %3,05, yıllık enflasyonu ise yüzde 68,68 olarak açıkladı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre ise İstanbul’da yıllık enflasyon %44,38 oldu.
TÜİK’in açıkladığı son verilerle birlikte memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam oranı da netleşti. 6 aylık enflasyon farkına göre memur ve memur emeklileri, %5 toplu sözleşme zammına ek olarak %10,53 enflasyon farkı alacak. Böylece toplam zam oranı %15,57 olarak belirlendi.
NECİP TAŞKIN: “BU ARTIŞ REEL DEĞİL, YOKSULLAŞMA DERİNLEŞİYOR”
Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, açıklanan zam oranlarını değerlendirerek sert eleştirilerde bulundu. Taşkın, yapılan maaş artışının reel bir yükseliş olmadığını, enflasyon farkının kamuoyuna “zam” gibi sunularak memur ve emeklilerin yanıltıldığını söyledi.
Taşkın,“TÜİK’in açıkladığı veriler gerçeği yansıtmıyor. Gerçek enflasyonun altında yapılan artışlar, memur ve emekliyi daha da yoksullaştırıyor. Maaşlara yapılan artış, piyasa şartlarıyla kıyaslandığında alım gücünü korumuyor. Üstelik enflasyon farkı bir hakken, sanki lütufmuş gibi açıklanıyor.”
“YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞAM MÜCADELESİ”
ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) verilerine de atıfta bulunan Taşkın, Türkiye’de kamu çalışanlarının ve emeklilerin büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığını vurguladı.
Taşkın “ILO’ya göre, emekli maaşı yoksulluk sınırının %50’sinin altındaysa, o kişi ‘fakir’ sayılır. Bugün ülkemizde kamu çalışanlarının %60’ının hane geliri yoksulluk sınırının altında. Alın terinin karşılığı yoksulluk olmamalıdır.”
“DESTEKLENMEYEN ÜCRETLİ KESİM, EKONOMİYİ ZAYIFLATIR”
Dar ve sabit gelirli vatandaşların desteklenmesinin sadece sosyal değil, ekonomik açıdan da zorunluluk olduğunu belirten Taşkın, şöyle devam etti:“Satın alma gücünün düşmesi, talep daralmasına ve dolayısıyla piyasa daralmasına yol açar. Bu da büyümenin yavaşlaması, işsizliğin artması demektir. Ücretli kesimi desteklemek, piyasayı canlandırmak demektir.”
“KAMU İSRAFI SON BULSUN, GELİR ADALETİ SAĞLANSIN”
Taşkın, enflasyonla mücadelenin sadece dar gelirli kesime yüklenmesinin kabul edilemez olduğunu ifade ederek, çözüm için şu önerilerde bulundu:“Sermayeye tanınan muafiyetler kaldırılmalı, vergi adaleti sağlanmalı, kamu israfına son verilmelidir. Ekonomik yük sadece ücretlilerin sırtına yüklenemez.”
Taşkın, memur ve memur emeklilerinin toplu sözleşme masasında temsil edildiği yetkili sendikaya da sert eleştiriler yöneltti. Taşkın, “Kamu çalışanlarının ve emeklilerin yaşadığı ekonomik sıkıntıları görmeyen, tahmini enflasyona göre maaş zammına sessiz kalan bir sendika, artık sahada karşılık bulamıyor. Masa başı sendikacılığı ile ne sorun çözülür ne de çalışanların hakkı korunur.”dedi.
“REFAH PAYI GERÇEKTEN VERİLMELİ”
Taşkın, Türkiye büyürken bu büyümeden ücretlilerin de pay alması gerektiğini vurgulayarak, “Büyümeden pay almak herkesin hakkıdır. Ücretli kesim, zenginleşmenin uzağında bırakılmamalıdır. Anayasal hak olan insanca yaşam artık bir lüks değil, temel ihtiyaçtır” şeklinde konuştu. / Haber Merkezi

Reklamı Geç