Tatil dediğimiz şey sadece zamanın boşalması değil, içimizin yeniden dolabilmesi için verilen bir duraktır aslında. Öğretmenlik gibi yürekle yapılan bir meslekte, yıl boyunca başkaları için öğrenir, başkaları için üretir, başkalarının gelişimine tanıklık ederiz. Sınav kâğıtlarından sarkan hayallerin, veli toplantılarında yutkunulan cümlelerin, teneffüslerde koşarak yetişilen “Öğretmeniiim!” nidalarının tam ortasında, çoğu zaman kendi sesimizi duymayı unuturuz. İşte yaz tatili, o sesi yeniden duyma şansıdır.
Bu yaz, başkalarının öğretmeni olmayı biraz kenara bırakıp yalnızca kendinizin öğretmeni olun. Elinize bir kitap alın ama müfredatla ilgisi olmasın. Sayfaları çevirdikçe içiniz serinlesin, gözünüz anlatılanların hayalinde gezinsin. Dinlenmenin sadece yatmak olmadığını fark edin; bazen yeni bir hobide ustalaşmak, bazen sadece merak ettiğiniz bir konuda araştırma yapmak da zihne en iyi moladır.
Aslında öğrenmenin en kalıcı ve en içten hâli, sadece kendimiz için bir şeyler öğrenmeyi seçtiğimizde başlar. Çünkü ilgiyle, gönüllülükle yapılan her öğrenme, zihni yormaz; aksine tazeler. Ne öğrendiğiniz kadar nasıl ve hangi ruh hâliyle öğrendiğiniz de önemlidir. Kimi zaman bir çiçeğin adını merak etmek bile içimizdeki o kıvılcımı yeniden yakabilir.
Tatilin ilk günlerinde “Bu yaz bol bol okuyacağım, yazacağım, gezeceğim” gibi iddialı listeler hazırlamak yerine, şöyle düşünün: “Ne öğrenmek istiyorum, sadece kendim için?” Belki yıllardır aklınızda olan o seramik atölyesi, belki sadece denemek istediğiniz bir yemek tarifi, belki de ertelediğiniz o uzun yürüyüşler… Zorunluluk değil, gönüllülük taşıyan şeyler. Çünkü öğrenmek, sadece bilgiyi çoğaltmak değil; bazen de ruhu onarmaktır.
İnsan en çok kendini ihmal eder. Başkalarının gelişimini düşünmekten, kendi gelişimimizi çoğu zaman erteleriz. Oysa iyi hissetmeyen, kendine nefes alanı açamayan bir öğretmenin başkalarına ilham olması ne kadar mümkündür ki? Bu yüzden bu yaz biraz bencil olun. Sabahları çalar saat yerine iç sesiniz uyandırsın sizi. Ruhun ihtiyaçlarını dinlemek, mesleki tükenmişliğe karşı en doğal kalkandır aslında.
İlham da tıpkı öğrenme gibi dışarıdan değil, içeriden gelen bir şeydir. Yeni bir şeyler öğrenmek, yeni bir yolda yürümek ya da sadece hiçbir şey yapmadan oturup dinlenmek… Tüm bunlar, öğretmenliğin en önemli malzemesi olan “kendini bilme” hâline hizmet eder. Çünkü kendini bilen bir öğretmen, sınıfında sadece bilgi değil, yaşam da sunar.
Tatilde yalnızca kendinizin öğretmeni olun; çünkü iyi hissetmeyen bir öğretmenin başkalarına iyi gelmesi çok zordur.
Her öğrenme kendiyle başlar. Kimi zaman bir kahvenin buharında, kimi zaman bir sokak kedisinin gözlerinde, kimi zaman da kendi içinizde saklı bir cümlede…
Bu yazın ders programı yok. Ama belki sonunda, kendinize dair öğreneceğiniz bir şey var.
Keyifli öğrenmeler, huzurlu dinlenmeler…
Tatilde İçindeki Öğrenciyi Uyandır
