Nöbetçi Eczaneler
Yozgat’ın beklediği haber 2006 yılında gelmişti. Bir üniversite için hemen her türlü alt yapı çalışmasını hayırsever iş insanı Erdoğan Akdağ vesilesi ile tamamlayan Yozgat’ın bütün derdi, gayreti ve çabası Kayseri Erciyes Üniversitesi bünyesinden çıkıp, kendi ayakları üzerinde müstakil bir üniversiteye kavuşmaktı.
Bir taraftan resmi ve müstakil üniversite olma çalışmaları devam ederken, diğer taraftan da üniversiteye isim arayışları hararetle kapalı kapılar arkasında devam ediyordu.
Bir tarafta vatandaş, bir tarafta siyaset, bir tarafta da devlet aklı isim tartışmasının tarafları olarak, zaman zaman fikir teatisi yapsalar da duyumlarımız siyasetin daha baskın olduğunu yönündeydi.
* * * *
Asıl konumuza geçmem için bu konuyu daha fazla uzatmayacağım çünkü sonuç ortada dediğim gibi siyasetin etkisiyle önce “Bozok Üniversitesi” ismi kondu. Bir süre sonra ise, bir değişiklikle yeni isim “Yozgat Bozok Üniversitesi” olarak kaldı.
2006 yılından bugüne gelinen süreçte kurucu rektör İnci Varinli ile başlayan çalışmalar Tamer Uçar, Salih Karacabey ile devam etti. Bugün de Ahmet Karadağ ile devam ediyor.
Yozgat Bozok Üniversitesi aradan geçen 16 yıllık zaman diliminde 14 fakülte, hemen her ilçemizde bir Meslek Yüksek Okulu, Enstitüler ve Araştırma Merkezleri ile ortalama 20 bin civarında öğrenci ve 2 binin üzerinde akademisyen, personelle Yozgat’ın eğitimi başta olmak üzere ekonomik, sosyal, kültürel ve iktisadi yönden önemli katkı sunmaya devam ediyor.
* * * *
Süreç bir taraftan özetle bu şekilde devam ederken, diğer yandan üniversitenin yapılanmasına yönelik son zamanlarda bir takım gereksiz tartışmaların gündeme gelmesi koskoca bir camianın ve şehir insanlarının arasındaki karşılıklı güven duygularını yok etmek amacı gütmektedir.
Yozgat’ın imar, alt yapı ve üst yapı gibi konularında yerel yöneticilerin hiçbir dönem bilgisine, fikir ve düşüncesine itibar göstermeyerek, başvurmadığı Üniversite camiasının kentten bu kadar uzak olması, aradaki köprülerin yıkılmasını çok görmemek gerekiyor.
* * * *
Bu durum günümüzün eseri olmadığını hazır konu açılmışken belirtmek isterim. Dolayısı ile şehir ile üniversite arasındaki kimine göre diyalog eksikliği kimine göre kopukluk her dönem oldu/oluyor.
Bu sorun tek taraflı olmamakla birlikte kabul edilmese de her iki tarafın kendine göre noksan ve eksikliklerinden kaynaklandığı aşikârdır.
Bu durumda unutulmaması gereken husus ise, makamlar, görevler gelip geçicidir. Kişilerin kalıcı olmadığını akılda tutmak şartıyla kurumlar, eserler dünya döndükçe varolacak, gelecek kuşaklar bu yapılardan yararlanacaktır.
Sonuç olarak bugün Yozgat Bozok Üniversitesinin akşam iftar programı var, katılırsam kurum yetkilileri ile bazı konuları konuşup, sizlerle paylaşacağım.