Türkiye ortalaması verilerine baktığımızda turizmde illere göre yapılan dağılımdan en az pay yine Yozgat’a düştü. Bu konuda yıllardır yaşamaya devam ettiğimiz sorunu bir türlü çözmüş değiliz.
Halbuki elimizdeki değerlerin kıymetini yeteri kadar bilmiş olsak, bunların nasıl değerlendirileceği konusunda biraz kafa yorsak, katma değer oranı o kadar artacak ki; gelin görün ki, merkez ilçe başta olmak üzere ilçelerimizdeki birbirinden değerli mekanlar her birisi kaderi ile başbaşa kalmış vaziyette.
Ekonomik krizin en ağır şartlarının yaşandığı kent genelinde bu sorunu yaz döneminde sıcak paranın turizm kanallarından akıtılarak, bir nebze olsun hafifletecek tarihi ve turiztik mekanlar sessizliğini maalesef korumaya devam ediyor.
Gurbetçi vatandaşlarımızın da bu dönem yüz çevirdiği Yozgat ve ilçelerimize baktığımızda Belediyelerin yaz dönemi faaliyetlerinin yetersizliği dikkatleri çekerken, ilçeler festivallerle eksiği tamamlamaya çalışıyor.
Bu bağlamda en önemli etkinlikler festivaller olurken, açık hava konserleri halkın günlük olarak, bir gece de olsa eğlenmesini, günün yorgunluğunu atmasına vesile olmaktadır.
Belediyelerin düzenlemiş oldukları festivaller elbette halk nazarında önemli etkinliklerdir. Ancak daha önemlisi yaz dönemlerinin daha verimli geçmesini sağlayacak çalışmalara en az festivallere ayrılan bütçe ve zaman gibi ağırlık verilmesi daha da önemlidir.
Bu bağlamda Yozgat’tan başlayalım, Çeşka kalesi, yol sorunu başta olmak üzere alt yapı, çevre düzenlemesi dahil sahipsizlik sorunu söz konusudur.
Çeşka kalesi aslında geçmiş yıllarda yamaç paraşüt yarışmaları düzenlenerek, dikkatlerin bölgeye çekilmesi arzu edilmişti, ancak devamı gelmedi. Daha farklı özellikleri bulunan ancak, aynı kaderi yaşayan bir başka tarihi mekan mercimek tepedir. Şehrin tam orta yerinde olmasıyla özellik arz eden mercimek tepe sahipsizliği ile bilinen bir başka tarihi mekanlardandır.
Mesela Sorgun bölgesinin tarihi ve turizm olarak en önemli lokomotifi kerkenes antik şehri, gelin görün ki, böylesine önemli fırsat yıllardır tanıtım yoksunluğu, ilgi ve alakasızlık sorunu ile karşı karşıyadır.
Aydıncık ilçemize bağlı Kazankaya kanyonu. Adına bir zamanlar dönemin belediye başkanları tarafından festivaller dahi yapıldı. Şimdiler de ise, zaman zaman düzenlenen özel gezilerle hatırlanmanın ötesinde özel bir ilgi gösterilmeyen tarihi bölgedir.
Sonuç olarak vermiş olduğum birkaç örnek dışında daha o kadar çok anlatılacak tarihi mekanlarımız var ki; mesela Büyük ve Küçük Nesef bölgesi gibi.
Yozgat maalesef diğer alanlarda olduğu gibi turizm alanında da pastadan en az payı almakla kalmayıp, sahipsiz ve kadersizliğin adeta dibinin yaşanmaya devam ettiği dönemlere yelken açmaya devam ediyor.
Peki bu sorunları çözmenin bir yolu yok mu? Elbette vardır. Bu sorunların tek bir çözümü kamunun, bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ile birlikte bir yol haritası çizmesi, aynı yolda yürümesidir.