14 Mayıs’taki seçime katılacak partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) sunmalarının ardından, siyasette tartışmalar alevlendi. Fakat sonucun değişmeyeceğini herkes biliyor.
Listelerde yer alanlar ne denli mutlu ve sevinçli ise adlarını listede göremeyenler o denli kırgın ve öfkeli. Her seçim dönemi yaşanan bu tür duygular siyasetin doğasında var.
Çekirdekten siyasetçi olan, partisinin iktidara gelmesi için yoğun uğraş veren parti emekçilerinin yanında yüksek maaşı ve sağladığı zengin olanaklar nedeniyle vekilliğe soyunanlar var. Bu seçimde rekor kırıldı aday adaylığı sayısında.
İnsanlar siyasi birikimini, deneyimini, partisine ne kazandıracağını sorgulamadan vekilliğe soyunuyor. Elbette her birey demokratik hakkını kullanarak milletvekili seçimlerine katılabilir seçilirse TBMM’de yer alabilir. Lakin vekilliğin de bir ağırlığı ve ölçüsü olmalı. En azından aday olduğu partiye emek vermiş olmalı diye düşünüyorum.
Siyasi partiler yıllardır ön seçimi unuttuğundan vekil listeleri yine liderler tarafından saptandığı için her dönem yaşanan kırgınlıklar, istifalar yaşanıyor. Liderler kendilerine yakın bulduğu isimleri listelere yazıyor.
Bilim insanları, toplumun sevdiği sivil toplum örgütü başkanı ve yöneticilerinin listelerde yer alması doğal karşılanmalı. Zira onlar tabandan gelmeseler bile donanımlı yapılarıyla siyasete ve ülkeye yararlı olabiliyor.
Tabii hepsi için değil bu söylediklerim. Büyük umutlarla Parlamentoya giren, ancak kendilerinden beklenen çalışma ve başarıyı göstermeyip hayal kırıklığı yaratanlar oldu. Adil olması ve tartışmalara yol açmaması için listeler siyasi parti üyelerinin katılımıyla yapılacak ön seçimle saptanmış olsa,taban ne derse o olur. Kimse de bir şey söyleyemez.
Cumhur ve Millet İttifakı’nın YSK’ye sunduğu aday listelerinde genç ve yeni adayların çokluğu dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, ezber bozarak yıllarını partilerine harcamış çok sayıda ismi liste dışı bıraktı, genç adaylara yer verdi. Bu durum Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayacak mı göreceğiz.
Aynı şekilde Cumhur İttifakı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan “üç dönem kuralını” uygulayarak yol arkadaşlarını listeye almadı. Listede yüzde 65 oranında değişim yapan AKParti, çok tepki çeken HÜDA-PAR ile DSP’’den az sayıda adaya yer verdi. HÜDA-PAR seçimde Cumhur İttifakı’nın yumuşak karnı olacaktır.
MHP tabanına güvenerek kendi listeleriyle seçime girecek. Devlet Bahçeli, AKP’ye mesaj verdi gibi. İYİ Parti için sınav niteliğinde 14 Mayıs seçimi. Alacağı oy ile gücünü kanıtlamaya çalışacak. Altılı Masa’daki gelgitleri oy oranını düşürdüğü savlanıyor. Bekleyip göreceğiz, çok değil, bir ay sonra son sözü seçmen söyleyecek.