Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Unutulmaz acının üzerinden 2 yıl geçti

Bu haberin fotoğrafı yok

Zaman su misali akıp geçiyor. Türkiye, 6 Şubat 2023 sabahına yürekleri dağlayan, unutulması mümkün olmayan acı bir haberle uyandı. Tan yeri ağırmaya yakın bir saatte merkez üssü Kahramanmaraş olmak üzere 11 ili etkileyen, binlerce can alan 7.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

İlk depremin ardından 7.6 büyüklüğünde yıkıcı ikinci depremle birlikte Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana, Osmaniye, Malatya ve Elazığ’da resmi verilere göre 53 bin 537 kişi yaşamını yitirdi. 107 bin 210 kişi yaralanırken on binlerce kişi evsiz kaldı, kentler enkaza dönüştü.

“Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen büyük acının üzerinden bugün 2 yıl geçerken, yaralar tümü ile sarılamadı, konutların tamamı depremzedelere teslim edilemedi. Bölgede yaşayan insanların önemli bir kısmı yaşamlarını konteynerlerde sürdürüyor. Kentlerin iyileştirilmesi, halkın yaralarının sarılması ağır işliyor.

Vatandaşın öncelikli tek isteği depreme dayanıklı başını sokacak güvenli konutlara kavuşmak. Üst üste meydana gelen depremlerde gözünü para hırsı bürümüş açgözlü müteahhitlerin yaptığı apartmanlar, oteller, iş hanları, lüks rezidanslar un ufak olmuştu. Çürük ve malzemeden çalınarak inşa edilen, dışı albenisi büyüleyici binlerce konut vatandaşlarımıza mezar oldu.

Ancak O müteahhitlerden birçoğu çıkan haberlerden öğrendiğimiz kadar bugün elini kolunu sallayarak dışarıda gezebiliyor. Canlar gitmiş, ocaklara ateş düşmüş umurlarında değil.

Kahramanmaraş ve çevre illerde meydana gelen depremler, ülkemizin deprem riski yüksek olduğunu göstermektedir. Aslında 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi, ön uyarı idi ülke için. Ne var ki, o depremden yeterince ders alınamadı. Zira eli kulağında olan büyük İstanbul depremine yönelik önlemler tam olarak hayata geçirilmiş değil.

Uzamanlar bu konuda yaşanan gelişmelerle ilgili her gün yeni bir açıklama ve uyarıda bulunmaya devam ediyor.

Bu uyarılara karşın günlük gelişmelere baktığımızda yapılan ufak tefek birkaç çalışma dışında elle tutulur, gözle görülür, ciddiye alınacak bir şey yapılmaması 2 yıl önce yaşanan depremden doğru bir ders çıkarılmadığını göstermektedir.

Genel olarak baktığımızda Marmara, Akdeniz, Ege, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu değil, Türkiye’nin diğer bölgeleri de yıkıcı deprem riski ile karşı karşıya. “Yıkıcı deprem olmaz”  denilen İç Anadolu, Trakya ve Karadeniz için de ürkünç uyarılarda bulunuyor yer bilimciler. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Karadeniz için ciddi tehlike oluşturduğunu dile getiriyor bilim insanları. Son günlerde Ege Denizi’nde  meydana gelen orta büyüklükte depremler Yunan adalarını beşik gibi sallıyor. Marmaris, Bodrum ve Datça’da oldukça etkin hissediliyor bu depremler.

Hülasa yukarıda saydığım bölgelere bakarak ve deprem ülkesinde yaşadığımız gerçeğini kabul ederek, yer bilimcilerin uyarı ve önerileri doğrultusunda  yeni stratejiler saptayıp uygulamak kaçınılmaz.

Bu bağlamda en az risk taşıyan iller arasında Türkiye’nin tam ortası olarak bilinen YOZGAT daha şanslı görülmektedir. Bu sebeple Savunma sanayi başta olmak üzere Büyükşehirlerde varolan sanayileşme yatırımlarının tamamı olmazsa dahi bir kısmının Yozgat gibi daha güvenli şehirlere yapılması planlanabilir.

Reklamı Geç