""

Vatandaşın Gündeminden Uzak Siyaset « Yeniufuk Gazetesi

25 Kasım 2024 - 20:49

Vatandaşın Gündeminden Uzak Siyaset

Vatandaşın Gündeminden Uzak Siyaset
Son Güncelleme :

05 Ekim 2022 - 17:18

Siyaset, devleti yönetme sanatıdır derler. Devleti yönetirken de temel hedef vatandaşların huzur ve refahını sağlamak, adalet ve güvenlik içerisinde yaşatmaktır.

Siyaset yapan kişilerin ve siyaset kurumunun hedefi, devlet yönetimini üstlenmek ve üstlendiği bu vazife ile devletin yerine getirmesi gereken sorumlulukları icra marifetiyle gerçekleştirmektir.

Bu zaviyeden bakınca devleti yönetmek isteyenlerin temel vazifesi aslında vatandaşın yaşam alanında var olan sıkıntıları gündemlerine almak ve çözmektir. Bu çözüm önerilerinde ne kadar isabet ettirdiğinizle alakalıdır başarınız.

Yaklaşan seçim öncesinde iktidar gücünü elinde bulunduranların ve iktidar gücüne talip olanların gündemi ise bu gerçekliğin çok uzağında.

Ülkede 5 yıldır ağırlaşarak devam eden ekonomik sıkıntılar, yükselen döviz kurları, artarak devam eden enflasyon, üretimde daralma, ihracattan kat be kat artan ithalat, kredi maliyetlerindeki yüksek faizler, fikir ve ifade hürriyetinin kısıtlanması, inanç üzerinden baskılar, toplumun taraf olmaya zorlandığı ötekileştirici tutumlar, artan işsizlik oranları ve genç işsizliğinin rekor seviyeye ulaşması, kamudaki liyakat sorunu, insanımızın bu ülkeye ve geleceğe dair umutsuzluğu ve en önemlisi de insanımızın artık vatanı ile aidiyet bağının koparılmış olması gibi pek çok sorunla yüz yüzeyken ve bu sorunlar çözüme kavuşmadan Türkiye’de müreffeh, adil, güvenli, huzurlu bir yaşamın kurulamayacağı gerçeği ortada iken, iktidar ve muhalefetin gereksiz, anlamsız, içi boş laflar ve icraatlarla zaman tüketmesi; siyaset kurumunun Türkiye’yi taşıyamadığının, Türkiye gerçekliğinden kopuk kendi gelecek kaygılarının peşinde gittiklerinin aleni işaretidir.

Dinliyorum, takip ediyorum, okuyorum. Yok, yok oğlu yok…

Seçimin hatırına da olsa iktidar ve muhalefeti ülke gerçekliklerine, vatandaşın gerçek sorunlarına eğilmeye ve bu sorunlara çözüm ve çözüm önerileri getirmeye davet ediyorum.

Başörtüsü sorunu diye bir sorun bu ülkede yoktur. Bu sorun 28 Şubat sürecinde bizzat başörtülüler, cemaatler, tarikatlar, “islami yapı” (ne demekse) olduğunu iddia edenler ve “muhafazakar” siyasilerce çözülmüştür. 28 Şubat sürecinin sonrasındaki sadece başörtüsünün siyasete alet edilmesidir. Gündemde böyle bir sorun yokken yeniden siyaset malzemesi yapmanın başörtülü eşimin hayatına bir katkısı yoktur.

Kılıçdaroğlu’nun SGK Genel müdürlüğü döneminin çok ilerisinde “Şehir hastaneleri” modeline ulaşılan noktada, konuşulması gereken siyasilerce batırılmış sosyal güvenlik kurumunun faturasını bürokrata çıkarmak, 80 yıl öncesindeki tek parti dönemi icraatlarından bugünkü yöneticileri suçlamak değildir. Bu da boş gündemdir. Beni ve ailemi ilgilendiren, sorunlarımıza çözüm bulan bir söylem değildir. Oraya girdiğinizde haklı olarak şunu sorarım, ”Neden ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Danimarkalı bir şirkete ait olan hastanede muayene olmak zorunda kalıyorum, tabi doktor ve randevu bulabilirsem!!? Yozgat Şehir Hastanesi’nin “taşımalı doktor” sistemine ve muayene randevusu alamama sorununa son vermeden, herhalde SGK kuyruklarını konuşmak anlamsız ola gerek.

Görüleceği üzere, tencere kaynamaz olmuşken, yaşam standartlarımız ve kalitesi düşerken, devlete ve devletin adaletine, yöneticilere ve kurumlara olan güven dip yaparken, gelecekten umudunu kesmiş bu ülkeyle bağını koparmış kişi sayısı hızla artarken, sanayinin ve tarımın çarkları durma noktasına gelip ülke başka ülkelerin şirketleri için kocaman bir pazar haline dönüşmüşken, gençlerimiz iş bulamayıp başkaca ülkelerde gelecek arama kaygısına düşmüşken; siyaset ülkenin gerçek gündeminden vatandaşı koparıp kuşa bak oynayarak, yukarıda yine kendi çarklarını işletme derdinde.

Yozgat tabiriyle siyasetten sıtkımızın sıyrıldığı bu dönemde, yönetenle yönetmeye talip olan arasında giydikleri ceket dışında bir fark görememek beni ziyadesiyle üzüyor. Ama karamsar ve umutsuz değilim. Üzüntüm binlerce yıllık bir devlet geleneğinin ortaya çıkardığı bu alternatiflerdendir. Yoksa gençlerden çok umutluyum. Belki ben göremeyeceğim ama bu gençler orta uzun vadede öyle bir Türkiye inşa edecekler ki; onların inşa ettiği bu ülke bugünkü yöneticilerimize ahrette sırat sorusu olarak dönecek.

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.