Yeni Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi olaylarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meselesi olarak algılamanın yanlış olduğunu söyleyen CHP İl Başkanı Abdullah Yaşar, “Bu mesele ne Sayın Cumhurbaşkanı meselesi ne de CHP meselesi. Bu mesele ülkesini seven demokrat, aydın, Atatürkçü, milliyetçi, muhafazakar bütün yurttaşlarımız meselesi. Bütün yurttaşlarımızın geleceğinin meselesidir” dedi.
Yaşar, “Bu süreçte halk şuanda neyi oylayacağını tam olarak kavramış değil. Bırakın halkı, aydınlarımız, siyasetçilerimiz dahi kavramış değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtları ve sevenleri üzerinden bir kampanya yürütülmeye çalışılıyor. Bu doğru değil. Kaldı ki bu bir Sayın Recep Tayyip Erdoğan meselesi değil. Toplum Cumhurbaşkanımızı çok sevebilir, ama hepimiz faniyiz.
Yarının ne getireceğini kimse bilemez. Böyle bir olayda Cumhurbaşkanı üzerinden kampanya yürütmek son derece yanlış” şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliğinin oldubittiye getirildiğini belirten Yaşar, “Yeni sistemi halkın bilmemesi gayet doğal. Çünkü tam istenen de bu. Halk bilirse bu sürecin zora gireceğini AK Parti yöneticileri, hükümet çok iyi biliyor. Çünkü mecliste tasarıyı görmeden 316 tane milletvekili tuttu boş kağıda imza attı. Komisyonlarda vatandaş halk izlemesin, yurttaş bilmesin diye sabahlara kadar meclis televizyonunu kapatarak, tartışmadan görüşmeden milletvekillerine dahi söz vermeden oldubittiye getirdiler” ifadelerine yer verdi.
Yeni tasarının vatandaşlar tarafından iyi anlaşılması gerektiğini de söyleyen Yaşar, “Başkanlık gelince Türkiye’deki işsizlik bitecek mi? Dolar 4 lira sınırına dayandı, düşecekse tamam, yatırımcı gelecekse terör bitecekse tamam. Bunların önündeki engel nedir de biz bunları başaramadık. Dolayısıyla vatandaşlarımız neyi oylayacağını bilmiyor.
Benim burada vatandaşlarımıza çağrım şu. Lütfen bu tasarıyı anlamaya çalışsınlar, kulak versinler” dedi.
Anayasaların kapalı kapılar ardından yapılmasının yanlış olduğuna da vurgu yapan Yaşar, “Bu anayasa bize 100 yıl gidebilecek bir anayasa olmalı. Anayasalar kapalı kapılar ardında anayasa profesörlerinden, bu konuda emek veren eğitim gören insanlardan kaçırılarak üniversitelerden, aydınlardan, meclisten kaçırılarak oldubitti ile anayasa yapılmaz. Böyle bir anayasa şimdiden bu topluma hiçbir şey getirmez” açıklamalarında bulundu.
