Bozok Üniversite’ne dair eleştirilerimiz önceki yazılarımızda vardır. Bu eleştirilerimizi de yeniden gözden geçirerek, dünü yeniden anladık ve adını koyduk ki, bugünü mukayese edebilelim ve bugünün de adını net koyabilelim. O eleştirilerimizi bir kenara bırakarak “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” diyerek bugün Bozok Üniversitesi adına yeni şeyler söyleyenleri yazmak bir zaruret oldu.
Rektör Evren Yaşar’ın göreve atandığı haberini aldığım anda özgeçmişini inceledim. Özgeçmişinde yer alan Kuleli Askeri Lisesi ve GATA detayları ile Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin kuruluşunda yer alması; yetiştirilme tarzı ve kişiliği hakkında önemli ipuçlarını içermekteydi.
Rektörlük gibi idari bir görevin bilim dünyasından çalışkan ve üretken bir bilim insanını heba edeceğini ancak Bozok Üniversitesi ve Yozgat’ın bu atamadan kazançlı çıkacağını, üniversitenin yıllardır özlenen ciddiyette bir yönetimle buluşarak; gerçek bir üniversite olma yolunda hızlı adımlar atacağı özellikle uygulamalı bölümlerde önceki yılların tamamından daha uzun mesafelerin kat edileceği görüşümü paylaşmıştım gazetedeki arkadaşlarla.
Rektör Yaşar’ın yardımcılarıyla ilgili tasarrufu dışında idari çalışmalarına pek vakıf olamadım ama gazetelere yansıyan açıklamalarını da takip etmekteyim.
Bunların dışında kendisine atfettiğimiz bu önemi haklı çıkaran birkaç uygulamasına değinmek isabetli sonuçlara varmamıza neden olacaktır.
Öncelikle bizim de zaman zaman, bölüm ve doktor eksikliği, teşhis ve tedavilerde kullanılan pek çok ekipmandan yoksunluğu, var olanların uzunca yıllardır arızalı olması, servislerdeki ciddi hijyen ve böcek sorunu, hastane yönetiminin hastane idareciliğinden uzak idare-i maslahatçılıkları, Üniversite Hastanesi’nin adeta yabancı bir şirket tarafından işletilen hasta garantili şehir hastanesine hasta gönderen “destekçi” politikası ve araştırma hastanesinin “araştırma”, “yeni teşhis ve tedavi yöntemleri bulmak”tan uzak çalışma yöntemi nedeniyle eleştirdiğimiz hastaneyle işe başlaması, taktiri hak etmektedir.
Hastane akabinde bu yıl ilk mezunlarını verecek olmasına rağmen henüz müstakil bir binası olmayan ve her sınıfı ayrı bir binada eğitim gören Veteriner Fakültesi’nin bina sorununu Mühendislik binasının bir bloğunu Veteriner Fakültesi’ne tahsis ederek çözmesi ve bu blok içerisinde bir hayvan hastanesi kurma çalışmalarının başlamış ve son aşamaya gelmiş olması da ilk kanaatimizde ne kadar isabet ettiğimizi göstermektedir.
Disiplin, çalışma ve üretme kodlarının bir neticesidir bu çalışmalar. Ve bu çalışmaların burada kalmayacağını, bütün bir üniversiteyi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacak, ön açıp, araştırmak, üretmek isteyene destekçi olacak bir lider yönetim anlayışının hakim olacağını da umut ediyoruz.
Yozgat için bütün bir üniversitenin gelişimi mutlaka önemlidir. Ancak tıp, diş hekimliği, veterinerlik fakülteleri ve hastaneleri ile, ziraat fakültesi, iktisadi ve idari bilimler, mühendislik ve mimarlık fakültesi ile laboratuar ve atölyeleri, turizm ve spor bilimleri fakültelerindeki her gelişme, iyileşme aynı oranda Yozgat’a değer katacaktır.
Yeni bölüm ve fakülteler açmaktan ziyade var olanların, akademik kadrolarının nitelikli öğretim elemanları ile genişletilmesi, eğitimin sürekliliğinin sağlanması açısından kendi eğitim kadrosunu yetiştirmek üzere yüksek lisans ve araştırma görevlisi kadrolarının hızla artırılarak orta vadede öğretim elemanı açığının kapatılması, bölümlerin bina, atölye, laboratuar, uygulama alanları gibi eksiklerinin tamamlanması ile beraber çalışmayan, üretmeyen, üniversite ve bilim dünyasına yeni bilgilerle katkı sunmayan öğretim elemanları yükünden kurtulunması gibi çalışmaları da beklemekteyiz.
Bununla beraber gerek Yozgat şehir yöneticileri gerekse üniversitenin yönetim tarzı itibariyle bugüne kadar gerçekleştirilemeyen, üniversitenin yerel yönetim, sanayi ve şehir etkileşimi ve işbirliğinin sağlanması adına adımlar da beklemekteyiz. Özellikle mühendislik ve ziraat fakültelerinde yapılan çalışmalar ile ihtisas alanı olan kenevirdeki gelişmelerin Yozgat’ın ekonomisine artı değer katacak şekilde sanayileştirilmesi de bir diğer beklentimizdir.
Sözün özü; Rektör Evren Yaşar ve onun yönetimindeki Bozok Üniversitesi hakkında iddialı cümleler kurmak için henüz çok erken olmasına rağmen şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Bozok Üniversitesi rektör atamasından bu tarafa takip ettiğim kadarıyla gerçek bir üniversite olma yolunda ciddi ve kararlı adımlar atmaya başlamıştır.
Dileğimiz odur ki; üniversitemiz bu şehirde hep özlediğimiz ama hayallerimizde kalan şehrin lideri, motor gücü olma yolunda ilerlesin ve orada üretilen her bilgi, teknoloji ve iyiye doğru değişimler bu şehre de gelişme, refah ve şehirleşme olarak yansısın.