Dostlarımıza malum olduğu üzere 3 yıldır yazılarımıza ara vermiştik. Bunun şahsımdan kaynaklı sebepleri olduğu gibi 25 yıllık deneyim, bilgi birikimi ve bunların neticesinde ortaya koyduğumuz çalışmaların (proje) bitpazarının müflis tüccar ürünleri muamelesini görmesindendir. Zira Yozgat’ta meşhur bir laf vardır. Ev danasından öküz olmaz!

Bugün neden yeniden başlıyoruz o halde? Şartlarda değişen bir şey yok. Tek cümle ile ifade edecek olursam; ‘Tarihe not düşmek’ içindir…

* * *

Yozgat’ın ekonomik anlamda gelişmesinin kısa vadede gerçekleşmesini beklemek mümkün değildir. Yozgat’ın bu günkü gerçekleri ışığında devlet yöneticilerimizden, yerel ve bürokratik yönetimden, STK’larımızdan ve siyaset kurumundan bunu başarmasını beklemek haksızlık olacaktır.

Bunun birçok sebebi bulunmaktadır ancak şu da bir gerçektir ki bu sebepleri sıralamamız siyasetçisinden bürokratına, yerel yöneticisinden, STK’larına kadar ilin kaderi üzerinde söz sahibi olan kurumlarda tecrübeyle sabittir ki bir alınganlık oluşturacaktır. Bu cihetle bu kısmı pas geçiyoruz. Zira derdimiz 30 yıldır olduğu gibi bu gün de Yozgat’ın her alanda kalkınmasına katkı yapmaktır, Yozgat’ın bu günkü gerçeklikleri ışığında derdimiz yeterince varken bir de alınganlıklara cevap yetiştirecek zamanımız ve lüksümüz yoktur.

Bizi bu güne getiren sebepler yerine yani dünü geride bırakıp, bugün avucumuzda duran Yozgat gerçeği ile yüzleşip ‘Bu aşamada ne yapılabilir/ne yapılmalıdır?’ı konuşmak, yazmak hepimiz açısından çok daha verimli bir iletişim süreci olacaktır.

Bugün bir başlangıç yapılabilir ama. Üst aklın koordinasyonunda ortak akılla, bir eylem ve plan bütünlüğü içerisinde, merkezi hükümet, kamu kuruluşları, yerel yönetimler, STK’lar, siyaset kurumunun ortak hedefe yönelmesi/yöneltilmesi ve bu amaçla Yozgat’ın geleceğine dair bir kaygı paydaşlığı ile…

Buradan hareketle; işsizlik temel sorunumuzdur. İşsiz oranının yüksek olmasına iş alanlarının azlığı önemli bir etken iken en az bu kadar önemli bir gerçek de var olan işsizliğin büyük oranda ‘niteliksiz işsizlik’ olmasıdır. Bir yandan istihdam oluşturacak çalışmalar yapılması gerekirken diğer taraftan var olan ve her yıl yenileri eklenecek olan işsiz kitlenin niteliklerinin artırılması temel amacımız olmalıdır.

Tarım ve hayvancılık şehri olma ve tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi oluşturma potansiyeli taşıyan, dikkat buyurun tarım ve hayvancılık şehri demedim zira gerçek tam da benim yazdığım gibi potansiyeli olan bir şehirdir, Yozgatımız’da tarım ve hayvancılık bütüncül bakışla tüm Yozgat’ı kapsayan ama aynı zamanda her bir parçanın yani ilçe ilçe hatta bölgeler bazında değerlendirildiği, ilin ve bölgelerin kendi kaynakları toprak yapısı, iklimi, bitki örtüsü, mera alanları, hayvan varlığı, su kaynakları vb. ortaya konup her bölge için ayrı ama aynı zamanda il planı ile de bütünlük sağlayan bir bakışla yeniden planlanmalıdır.

Termal kaynakların değerlendirilememesi hususu başkaca bir sorunumuzdur. İlimiz termal kaynaklar yönünden zengindir, bunu sağır sultana bile duyurduk. Ancak termal kaynaklarımızı eskinin hamamları gibi görme alışkanlığımızdan vazgeçemediğimiz ve termal kaynakları sağlık ve spor turizminin de bir parçası olarak göremediğimiz için son 15 yıldır dilimizde tüy bitmesine rağmen bir ‘Termal Kongre’ dahi yapamadık. Amerika’yı yeniden keşfetmeyecektik oysa, yapılması gereken Ege illerinin yaptığı kongrenin benzerini yapmaktı…