Tarihe baktığımız da ne çok şey yaşadık…
Gün gibi hatırladıklarımız tarih sayfasında halen muhafaza edildiğini biliyorum.
Bu millet, zorluk görmeden, sıkıntı çekmeden üretmeyi sevmiyor…
Mesela;
50 yıl öncesini hatırlayalım… Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında konulan ambargo, savunma sanayinin temellerinin atılmasını sağlamıştı.
Türkiye bugün kendi gemisini, tankını, füzesini ve silahını yapıyor…
Mesela,
ABD bize paramızla dahi insansız hava aracı vermemişti….
Ayrıca oyalamıştı da…
İsrail’den aldık mecburen…
O İHA’ların da İsrail’e istihbarat hizmeti verdiğini öğrenmeseydik, bugün kendi helikopterimizi, İHA ve SİHA üretebilecek miydik?..
Bu araçlar olmasaydı, terörle mücadelede bu kadar başarılı operasyonlar yapılabilir miydi?..
İsrail hibrit tohumunun tarımı öldürdüğünü anlamasaydık, yerli tohum hamlesini gerçekleştirecek miydik?..
Dünyanın en büyük bor madeni rezervlerine sahip olduğumuz halde, bunu teknolojiye dönüştüremedik, bu konuda çalışmaların devam ettiğini düşünüyorum.
BOREN sayesinde birçok alanda bor madeninin kullanıldığını test ederek öğrendik…
Camdan kağıda kadar her alanda hem de…
Şimdi birkaç ürünle piyasaya çıktık…
Kolay değil elbette, küresel güçlerin ambargolarını delmek…
Sağlık yönünden ilaç sektöründe de ekonomiksel bir savaş veriliyor, buna karşı bilim adamlarımız çalışmalarını hızla sürdürüyor…
Yabancı ilaç firmaları, pastadan büyük payı almak için yarışırken, bizim bilim insanlarımız da harıl harıl çalışıyor…
Geçmişte, yerli ilaç sanayinin desteklenmesi söylemleri hayata geçirilmiş olsaydı, Türkiye belki de bugün insanlık tarihine geçecek başarılara imza atacaktı…
Anadolu insanı çalışkandır, zekidir…
İsterse başarır, yeter ki imkan verilsin, önü açılsın!..
Dolayısı ile bugün ekonomi başta olmak üzere bir takım sıkıntılar çekiyor olabiliriz, bu sıkıntıların sebebi doğal afetler, depremeler başta olmak benzer durumlardan kaynaklıdır. Er ya da geç bu günler geçecek, her şey belki eskisi gibi olmayacak. Fakat bugün yaşadıklarımız gelecekte hepimiz için her şeyin daha iyi olması adına her bakımdan ders niteliği taşıyacaktır…
Bütün insanlık bu sıkıntıları atlattıktan sonra kurulacak yeni bir sistem ile hayatını sürdürecektir… Bu bağlamda her ülke sistemini geliştirecek, kendi kuralları üzerinden yaşama yön verecektir.
Dolayısı ile her alanda çok yönlü planlamalar hızla devam etmektedir bu bağlamda ülkemizin geleceği adına atılmaya devam eden adımlar üretim kanalarını daha da genişletmek olacaktır…
Yeter ki inanalım!..