Yurt dışında çalışan bir dostumla 2 yıllık bir aranın ardından hasret giderirken, konu emekliliğe geldi. 30 yıl sigortası olan dostum emekli olamıyordu.

İş hayatına atıldığı ilk yıllarda SSK (işçi) ardından Bağ-Kur (esnaf) olarak devam ederken 7,5 yıl önce yurt dışında çalışmaya başladı.

Emekli olmak istediğinde “Bağ-Kur’dan mı? SSK’dan mı?” diye bir soru yöneltilmekte Bağ-Kur derseniz daha yüksek bir prim gün sayısı istenmekte, SSK derseniz Bağ-Kur hizmetiniz kapsam dışı kalıp daha az prim gün sayısı çıkarılmakta ancak yurt dışında çalıştığınız 7,5 yıl hiç hesaba katılmamaktadır. Her durumda da ayrı bir mevzuat ve işleyişle karşı karşıyasınız. O kadar sık ve çok mevzuat değişikliği de yaşanmış ki memurlar dahi güncelliği takip etmekte ve sorunların çözümüne dair bir yol haritası vermekte zorlanmaktadırlar.

EYT düzenlemelerinin yapıldığı bu günlerde yazdığım bu konu on binlerce vatandaşımızı ilgilendirmektedir. Bu şartlarda yurt dışında çalışmış ve prim gün sayısı dolmuş, yaşı gelmiş olmasına rağmen emekli olamayan bu on binlerin sesini Sayın Bakan Vedat Bilgin’in duyup çözüm için çalışma yapacağına inanıyorum. Bakan olmadan öncesinde tanıdığım, siyasi kaygılardan uzak, sorunlara analitik yaklaşımı olan ve toplum adına kaygı duyan bir kişilik olarak kendi sorumluluk alanındaki on binlerce insanı görmezden geleceğini, ortada var olan gerçek bir sorunun çözümünün ötelenmesine rıza göstereceğini düşünmüyorum.

Konuyu ilgilileri için açayım.

Yurt dışında Türkiye menşeli bir firma ihale almış, işçisini Türkiye’den götürmüş. İş bitince çalışanlar ülkeye dönecekler ve hayatlarına burada devam edecekler.

SGK firmadan Türkiye’de sadece hastalık primi yatırmasını istiyor. Ancak firma çalışılan ülkede de işçilerin sigortalarını yaptırıyor ve primlerini yatırıyor, o ülkenin mevzuatına göre. Yani Türkiye’de olmasa da emekliliğe dair sigortası yapılıyor, primleri yatırılıyor.

İş bitiyor ve işçiler Türkiye’ye dönüyor. SGK’ya gidiyorlar. SGK yurt dışındaki hizmetin sayılmayacağını, daha yıllarca prim yatırılması gerektiğini belirtiyor. Bazıları prim yatırıyor hop bir mevzuat değişikliği yatırdığınız para hiç oluyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişi, Türkiye Cumhuriyeti’nde ticari faaliyette bulunan bir firmada çalışmış, çalışma süresi içerisinde primleri iş yapılan ülkede yatırılmış ve iş bitiminde bu insanlar yurda dönüp burada hayatlarına devam etmişler.

Azerbaycan örneğinde olduğu gibi, Türk firmalarının iş aldığı ve Türkiye’den giden işçileri çalıştırdığı her ülke ile Azerbaycan’la yaptığınız gibi anlaşmalar yapıp, güçlü bir devlet olarak vatandaşlarınızın uluslar arası anlamda da güven içerisinde ve devletinden emin olarak yaşamalarının yolunu açmak gerekmektedir.

Burada SGK ve bağlı bulunduğu bakanlık mevzuat düzenlemesi yapıp, işçi ile işveren arasındaki adaletsiz prim gün sayısının düzenlenmesinden başlayıp, ülkeler arası anlaşmalarla başka ülkelerde Türkiye menşeli firmalarda çalışıp yurda dönenlerin orada yapılmış olan sigortalılıklarının burada geçerli olmasını sağlayacak düzenlemeyi gerçekleştirmelidir. Bu sosyal bir devletin vatandaşlarına karşı bir yükümlülüğüdür. 

EYT düzenlemelerinin yapıldığı, seçimin yaklaştığı bir dönemde Yozgat milletvekillerinin de konuya hassasiyet göstermesi ve sadece Yozgat’ta sayısı 2 bini bulan bu mağdurların sesini duyup, konuyu gündeme getirmeleri kendilerinden beklentidir.