Hayatta gülebilmek, üretmek ve paylaşmak üzerine kurulu insanın mutluluğu da bunu başarması değil mi, yediğimiz meyveler, sebzeler acıdan tatlıya doğru gitmiyor mu önemli olan acıyı, sıkıntıyı tatmak, zevk haline getirmek oda ancak pozitif ilimlere inanmak ve çalışmak, çalışmakla mümkündür.
600 yıl ümmet-kul olarak yaşamış Anadolu insanı Atatürk sayesinde 1923 de “Kimsesizlerin Kimsesi” Cumhuriyetle tanıştı. 1929 dünya Ekonomik krizi ve II. Dünya savaşının badirelerini atlatarak 1950’ye dek tek partili sistemle de olsa Cumhuriyetin varlığı Meclisin her şeyin üzerinde yasa yapma yetkisi ile direk halkı temsil etmesi güzel olaylardı.
Cumhuriyet eşit, özgür bağımsız insan, Ülke yaratma anlamında çok önemli devrimlere imza attı. Şu gün ülkemize komşu Irak- İran- Suriye v.s. ile kıyaslandığında fark belirgin olarak gözükmekte… Bu pozitif gelişme Cumhuriyetin Atatürk’ün eseridir. (Avrupalının 400 yılda yaptığını biz 86 yılda yaptık, eksiğimize ve 1950-2009’a kadar sağcı kösteğe rağmen 1950 Yılından itibaren Ülkemiz CHP İnönü sayesinde demokrasi ile tanıştı. Beyaz kâğıdı sandığa atıp, iktidar değiştirme özverisi CHP sayesinde olmuştur ve 1950’den itibaren ülkemizde bugüne kadar (Tam 59 yıl) 3-4 yıl koalisyonlu sol hükümetler haricinde sağcı siyasetin iktidar olduğunu görürsünüz.Geldiğimiz noktada ülkemiz; 500 Milyar $ İç-dış borç sarmalında, 10 Milyon işsiz, 15 Milyon yarın ne yiyeceğiz düşüncesiyle yaşayan mağdurlar ve her ay 5 Milyar $ ülkenin tüketim ihtiyacı var ve dolar her an patlayabilir. Bu sosyo-ekonomik tablonun yarattığı ailevi toplumsal travmalar.
Basında her gün yazılıyor ortalık rezillikten geçilmiyor. Metalürji,kimya ve motor tesisi olmayan, dışa bağımlı bir ülke dünyanın oto pazarı. Tarım ülkesiyiz edebiyatıyla her yıl birkaç tarım ürününde yokluk yaşayan aç köylüler ülkesi. Dolu barajlar dururken, sulu tarıma geçemeyen zavallı devlet yönetimi.Boş tarlalar, işsiz insanlar, köylüler. Bu olumsuz listeyi uzatmak mümkün oysa Umut var; ÇARE VAR;
81 ili değişik tarım ürünüyle anılır bir ülke (Adana-pamuk, Aydın-incir, Rize-çay, Yozgat-yeşil mercimek). 780bin km2. +30, -30 dereceyi bir günde yaşayan bir coğrafya.Meyve sebzeye tadını veren güneş. 200 gün +30c ısı aynı gün denize girip, aynı gün kayak yapıp bu ısı farkının yarattığı tarım deseni. Kuzey yarımkürede benzeri olmayan bir coğrafya.
10.000’in üzerinde doğal bitki florası (her türlü kimya endüstrisi için gerekli çeşitlilik). Dahası var uzmanlar bunun 150 yıl ülkemize yeteceğini beyan ediyorlar. En ucuz taşımanın yapılacağı 3 tarafı denizyolu.
Çimento sektöründe Ortadoğu’da Balkanlarda, Kafkaslarda lider ülke.
Elektrik enerjimizin 1/5 kullanıyoruz. Çoruh, Fırat, Dicle, Kızılırmak ve adını sayamayacağımız kadar güçlü dereler özellikle Doğu Karadeniz’de.
Eskişehir, Kütahya, Bilecik yöremiz dünya bor zengini.
Fosfat yataklarımız Urfa – Viranşehir, Derik – Mazıdağı (Mardin) fosfatlı gübrelerin ana maddesi milyarlarca ton.
Van – Hakkâri bölgesinde milyarlarca ton doğal kükürt yatakları.
Şırnak Hakkâri bölgesinde milyarlarca ton petrol yapabilecek türde Linyit. “Petrol var ama ABD açtırmıyor” efsanelerini bitirelim petrol var mı yok mu onu bilelim. Halka açıklayalım petrolde tasarrufu teşvik edelim.
Elazığ- Bingöl arası devasa krom yatakları ve Türkiye’nin her yerinde değişik renk ve desende mermer yatakları.
Afyon Dazkırı Acıgöl’de potasyum, Malatya, Erzincan, Sivas üçgeninde devasa demir yatakları.Uşak, Erzincan, Gümüşhane, İzmir altın gümüş yatakları ve uranyum Yozgat- Sorgun.
Konya Şeydi Şehir – Antalya Akseki arası alüminyum yatakları, taşı sıksa un yapacak genç nüfus bedenen çalışabilecek milyonlar.
Anadolu insanımız bankalarda D.T.H. (Döviz de tevdiat hesabında) yaklaşık 100 Milyar $ Para (Yozgatlıda da iyi para var, Osman Hakan Kiracının bu konuda güzel bir çalışması var)
Ve Ülkemizin müteşebbis insanların dünyanın her yerinde inşaat, yol- fabrika yapan cevval insanlar ama desteksiz.
Ülkenin kalkınması için gerekli iyi yetişmiş beyin takımı var, işsiz aşsız bekliyor. Ülkemizi ve bölgemizi besleyecek Küçük ve Büyükbaş hayvan varlığımız ve geniş otlaklar meralar.
Turizmde dünyanın göz bebeği Antalya – Muğla – İzmir – Aydın hattı, bitmez tükenmez doğal zenginlik ve Tarih VAR Umut VAR.
Yukarıda saydığım zenginlikleri sağcı siyasetler 60 yıldır değerlendiremediler. Borç alıp seçim önceleri popülizm yapmayı kaynak tüketmeyi ticaret yapmayı kurtuluş gördüler.Allah’la,Türklükle aldatmayı siyaset zannettiler.
Siyaset hakka ve halka inanıp kaide ve kurallara uyarak üretmek ve bölüştürme sanatıdır. Onunda gönlünde Allah, Vatan ve insan sevgisi olan kurt adamlar yapar. Kurt adamlar, da halk belirler. Bugün sıkıntının temeli 3 kişinin tespit ettiği parlamentodur. Atanmışların meclisi halkın meclisi olamamakta üretememekte orunları ertelemektedir. Un, yağ, şeker var Adam yok Helvacı yok. Ama ÇARE VAR UMUT VAR. Ülkemize ve insanımıza güveniyorum.(Hasan Aslan Nurdoğdu – Makalelerle Yozgat)