""

İsmet İnönü’ye ben de kızıyorum – 2 « Yeniufuk Gazetesi

24 Kasım 2024 - 10:30

İsmet İnönü’ye ben de kızıyorum – 2

İsmet İnönü’ye ben de kızıyorum – 2
Son Güncelleme :

21 Ağustos 2023 - 18:50

İnönü silah yapımında Almanya’ya krom, deri, iç yağ, tahıl, üzüm, alkol vermiştir. Stalin savaş sonrası İnönü’den şu taleplerde bulunmuştur;
1- Bu savaşta 40 milyon Sovyet vatandaşı öldü, bu ölümlerde Hitler’e verdiğiniz desteğinde rolü var savaş tazminatı olarak Kars- Ardahan’ı ver.
2- Boğazlarda üs ver diye İnönü’ye baskı yapıyor.
Bu şartlar altında İnönü NATO’ya, ABD desteğine ihtiyaç duyuyor ve 1950’lerde Avrupa ülkelerinin çoğunda bile demokrasi yokken İnönü demokrasiye geçmeyi istiyor ve başarıyor. Beyaz kâğıdı alıp sandığa atarak iktidar değiştirmeyi cumhuriyetin 27. Yılında yapıyor. İşte ben bu noktada İnönü’ye kızıyorum.
Niye mi?
1- Toprak reformu yapılamamış, sulu tarıma geçilememiş, tarımda modernizasyon yok. Tahıl üretimi çok düşük.
2- Köy enstitüleri köylüyü üretir hale getirememiş. Komünizm korkusu Rusya ile sınır Türkiye’de güvenlik sorunu yaratmış.
3- Tren yolları tüm ülkeye ulaşamamış. Üretilen bu tarım ürünleri büyük şehirlere taşınamıyor, mal yok.
4- Eğitimli insan sayısı %5’lerde. Okuryazar oranı% 20lerde. Ekonomi tamamen tarıma bağlı
5- Sanayileşmek için gerekli sermaye yok. Yatırımcı yok.
Ve daha nice nedenlerle…
1950’lerde yapılan “demokrasi gelsin” arzusu erken olmuştur. 10-15 yıl daha İnönü tek parti sistemi ile yukarıda saydıklarımı yaptıktan sonra “haklılar da haksızlar kadar cesur olmalıdır” lafının hayata geçmesi mümkün olurdu. 1950’lerde itibaren iktidara gelen karşı sağcı siyasetler ilerici demokrat insanları hayatı yaşanmayacakhale getirdiler. Geldiğimiz nokta kavga, kaos, parçalanma korkusu.
Üretemezlik paylaşımda asgariden yapamadılar demokratlığı. Demokrasiyi mührü ele geçirmek için araç saydılar. Bugün doğu- güneydoğu- terör PKK denen Kürt ırkçılığı varsa onun temelleri 1950- 2010 yılı arasında yaşanan adaletsizliğin, üretimsizliğin, paylaşımsızlığın sonucudur.
Bundan sonra İnönü ile ilgili bazı notları anlatacağım:
1 -1950 seçimlerine gidilecek. İnönü demokrasi paketini Celal Bayar’a açıyor. Çok partili sisteme geçeceğiz sizden bir ricam var. Bu millet 600 yıl ümmet olarak yaşadı, genlerinde koyu bir muhafazakârlık var. Demokrasi ile yeni yaşam biçimine geçeceğiz. ( lütfen dinimizi politikada kullanmayınız) ricasına evet diyen Celal Bayar ve bu güne denk gelen fikirdaşları maalesef dini hep siyasete alet ettiler. Verdikleri sözü tutmadılar.
2- yıl 1966-1967 ben 14-15 yaşlarındayım. O yıllarda gerek Çanakkale savaşına katılmış bir sürü yaşlı dedeleri birebir dinleme fırsatım oldu. Bunların başında Yozgat merkez kale köyünde Mustafa Efendi diye dedemin bir arkadaşı vardı. Öğleye yakın dükkânımıza gelir ikindi ve akşam namazını büyük camide kılar, ben de abdest suyunu dökerdim. Bana ağlayarak bir sürü anısını anlattı. Özellikle İnönü ile ilgili bir anısında bana şunları anlattı:
Gündüz mermi sıkarken gece de İnönü önderliğinde gündüz sıktığımız mermilerin kapçılarını toplar Ankara’ya gönderirdik. O kadar çalışkan ve disiplinli idi derdi. Yine Eskişehir cephesinde savaşmış Yozgat Bozlar köyünden Celal Çavuş’ dan da İnönü’nün disiplin, kaide ve kurallara uyma ile ilgili çok anıyı birinci ağızdan dinledim. İnönü için adam gibi adamdı derdi.
3- bu anıyı rahmetli amcalarımdan dinledim dedem anlatmış onlara da: İnönü miralay Basra’da ve erata iki bardak su veriliyor. Birini içiyor diğeri ile de günlük tıraş oluyor. Disipline, planlamaya çok önem veriyor. (Makalelerle Yozgat – Hasan Aslan Nurdoğdu)

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.