""

Kürt Sorunu, PKK Terörü ve Vilayet-i Sitte Coğrafyasını bekleyen olası hazin son üzerine acı bir rapor – 6 « Yeniufuk Gazetesi

23 Kasım 2024 - 23:43

Kürt Sorunu, PKK Terörü ve Vilayet-i Sitte Coğrafyasını bekleyen olası hazin son üzerine acı bir rapor – 6

Kürt Sorunu, PKK Terörü ve Vilayet-i  Sitte Coğrafyasını bekleyen olası hazin son  üzerine acı bir rapor – 6
Son Güncelleme :

25 Ekim 2023 - 17:02

Kürtler, Türklerden 200 yıl öncesinden Müslüman olmuşlardır. 639 yılında Ermeni şehri Diyarbakır, Araplar tarafından fethedilince Ermeniler fidye vererek dinlerini korudular. Zerdüşt olan Kürtlerse kılıç zoruyla Müslüman oldu. 1600 yıllık Mar Toma Kilisesi o günden bu tarafa Diyarbakır Ulu Cami olarak faaliyetini sürdürmektedir.
Kültlerin mezhebi %90 Sünni – Şafi, %10 Alevidir. Türkiye’nin tek Alevi şehri Tunceli’dir. Osmanlı ile Şah İsmail arasında Çaldıran’da yapılan savaşta Kürtler Osmanlının yanında durmuştur. 1514 bu tarihten sonra Şam’ın Bağdat’ın Kahire’nin Mekke’nin idaresi 400 yıl Osmanlı’da kalmıştır.
Osmanlı Kürdistan bölgesinin yönetimi Beylere (hürlere) bırakarak 2. Mahmut zamanına kadar bölgeyi Kürt Beyler yönetmiştir. Hristiyanlardan devlet adına vergi almak bu beylere hak tanınmıştı.
Fransız devriminin Balkanlarda Kafkaslarda Ulus Devletler yaratması Doğu ve Güneydoğuda yaşayan Hıristiyanları da etkilemiş ilk ermeni isyanları 1870 (Sason İsyanı) iktidardaki Abdülhamit vilayeti sitte denilen 6 vilayette Hristiyanların %50 üzerinde olduğu bu coğrafyada Hamidiye alayları kurarak Kürtleri ve Arapları kullanmıştır. Özellikle Osmanlının Balkanlarda ve Kafkaslarda çok toprak kaybetmesi Ermenilere karşı ciddi şekilde şiddet uygulamasına yolaçmıştır.
100 adet Hamidiye alayı Kurt aşiretlerce kurulmuş her aşirette bin adet atlı süvari ile teşkilatlanmıştır. Devlet silah ve maaş vermiş eğitmiş ve Ermenilere karşı bu alaylar kullanılmıştır. Bu alaylara da Şeyh Şamilin torunu bir paşa organize etmiştir. Bu Hamidiye alayları Ermeni halkı vergiyle talanla çok büyük baskı altında tutmuştur. Ve bu baskılar Ermeni halkında isyanlar çıkarmasına sebep olmuştur. Osmanlı devleti Sünni Kürtlere,“Bölgeyi Ermenilerden temizleyin, Ermenileri yok edin” talimatı vermiştir. Ve Sünni Kürtler bu işi seve seve, şevkle yapmışlardır. 1. Dünya Savaşı başlayıp doğuya Rusların gelmesi ile Ermeni halkı içinde örgütlenen Hınçak ve Taşnak Partileri de acaba bizde Balkan devletleri gibi devletleşebilir miyiz? düşüncesiyle, İngilizlerin, Fransızların, Rusların ve az da olsa ABD’nin desteği ile Osmanlı Ordusuna karşı saldırıda bulunmuşlardır. Osmanlı bunun üzerine 24 Nisan 1915’de Ermenileriçin tehcir kararını almıştır.
Enver Paşanın hatası sonucu 90 bin askerin Allahuekber Dağları’nda soğuktan ölmesi olayının halk arasında infialini de önlemek için bu techir kararı alındı da diyebiliriz. Ve Çanakkale savaşı vardı.
Vilayet-i Sitte diye anılan 6 vilayetten 1915 verilerine göre nüfus şöyledir.
1.Sivas Vilayeti (Yozgat’ın doğusu ve güneyi Boğazlıyan-Akdağmadeni ilçeleri, Tokat, Amasya) Ermeni nüfusu %45-50.
2.Erzurum Vilayeti(Kars, Ardahan, Iğdır, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane) %50üzerindeErmeni.
3.Van Vilayeti (Hakkâri, Ağrı dâhil) %60-70 Ermeni.
4.Bitlis Vilayeti (Siirt-Batman) %70 üzerindeErmeni.
5.Elazığ Vilayeti (Malatya, Tunceli, Adıyaman dâhil) %50üzerindeErmeni.
6.Diyarbakır Vilayeti (Mardin, Urfa) %50 üzerinde Hristiyan nüfusu yaşamaktaydı.
Hamidiye alayları 1870 den başlayarak 1915 kadar bölgede Sünni Kürtler katliamlar yapmışlardır. Hamidiye alaylarının en büyük çete başı Urfa Viranşehir ilçesinden İbrahim Paşa diye bir eşkıyadır.
Kürt meselesinin asli bir kimlik, bir coğrafyada statü talep etmek ise, bu coğrafya anlattığımız Vilayet-i Sitte coğrafyasıdır. Bu coğrafyanın Ermenilerden temizlenmesi sonucu gasp edilen toprak sorunudur. Bu gaspıda Kürtler yapmıştır. Bugün BDP’de görev yapan insanların dedelerini araştırın hepsi de Hamidiye alaylarında görev almış insanlardır.
Irkçılığı bu ülkeye Türkler öğretti. 1965 yılında MHP kurulmadan önce milliyetçi değil miydik?Milliyetçilik emperyalizme ve yerli iş birlikçilerine karşı milletini yurdunu korumaktır. Onun asıl adı da toprak sevgisidir. Yurtseverliktir. Değişik ırklardan da olsa o yurt parçasında o toprağı yurt edinmiş herkes milliyetçidir. Milliyetçiliği bir ırka bağlamak çok büyük yanlıştır.
1965 -80 kadar tüm Türkiye’de ABD destekli Türk ırkçılığı güya komünizme karşı tepki gibi gösterildi. Bu ırkçılığı yanlış bulanlar sıkıntılar çekti. Özellikle demokratları, solcuları, Alevileri ve Atatürkçüleri düşman gösteren ABD patentli ırkçı düşünce maalesef 12 Eylül 1980’nin de yaratıcısıdır. Bu günkü MHP’ye lafım yok. Ama 1980 öncesi MHP safça komünizme karşı mücadele ediyoruz derken resmen ABD’nin maşası oldu.
1980’den itibaren aynı faşist kafalar Doğu ve Güney Doğuda uyguladıkları ırkçılıkla ve şiddetle Kürt ırkçılığının yerleşmesini sağladılar. Ceza evlerinde gördükleri işkence sonucu eline silahı alan dağa çıktı. Bu taktik ABD’nin kontrgerilla taktiğiydi.(Hasan Aslan Nurdoğdu – Makalelerle Yozgat kitabından)Sürecek.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.