""

AKÜ.. « Yeniufuk Gazetesi

24 Kasım 2024 - 16:03

AKÜ..

AKÜ..
Son Güncelleme :

02 Kasım 2023 - 17:03

Günlerin, en uzun gecelerin, en kısa olduğu vakitlerde; üç kafadar,sözleştikleri vakitte sözleştikleri yerde buluştular.Havadan sudan dereden tepeden yapılan sohbet bitmiş suskunluğa bürünmüşlerdi.Hergün beraber olan insanların konuşacak neyi olacaktı ki? Birbirlerinin ne konuşacağını bırakın, ciğerlerini ezbere biliyorlardı. Bu suskuluğu Upuzun Zekeriya bozdu.
“Uşaklar böyle boş boş durmaktan bişey olmaz hadi ava gidelim. Bıldırcın avlarız.”
Upuzun Zekeriyanın bu teklifine uzun Zekeriya “Gördüm ve eli yükseltiyorum”.dedi ve ilave etti.
“akşama kadar bıldırcın avlayalım sabaha kadar da balık tutalım” Bu sözleri duyan Upuzun Zekeriyanın iri yeşil gözleri yuvasında önce parladı sonra şöyle bir döndü
Uzun Zekeriya ile göz göze geldiler; sonra birden küçük Yaşar’a baktılar. Küçük yaşar dünden razı idi ama her zaman olduğu gibi bir şartı vardı.İki Zekeriya bunu bildiklerinden küçük Yaşar’ın konuşmasına fırsat vermeden tamam tamam dediler.
Küçük Yaşar’ın Anadol pikabı vardı.Ava balığa bununla giderlerdi.Küçük Yaşar benzine ortak olmaz , arabaya yeterli benzini koydurmadan da adım atmazdı.Küçük Yaşar Zekeriya ların aksine 1.60 boyunda idi. Upuzun Zekeriya 1.90 boyunda 120 kilo ağırlığında, uzun Zekeriya ise 1.80 boyunda sırım gibi idi.
Hemen organize oldular hızlı bir alışverişin akabinde evlerden tüfekleri fişekleri ve balık malzemelerini alıp hevesle yola düştüler.Küçük Yaşar, araba sahibi olduğu için,arabayı kullanır, Upuzun Zekeriya ölse pikabın kasasına binmez Yaşar’ın yanına otururdu.Uzun Zekeriya da mecburen kasa da giderdi. İki Zekeriya da biber buçuk porsiyonluk olduklarından ikisi birden arabanın içine sığmazlardı.
Şehri çıktılar rakımı bin dört yüz kırk metre olan Muslubelen den aşağı doğru sallandılar.
Cinni kavak mevkiine geldiklerinde; arabanın sağından hızla bir şey geçip yolun kenarındaki dereye doğru yuvarlanarak gözden kayboldu. O şeyi görmüşler ama ne olduğunu anlamamışlardı. Küçük Yaşar hemen arabayı sağa çekip durdu.
“Ben çok merak ettim ne olduğuna bakacağım” deyip yuvarlanan şeyin ardından dereye daldı.
Zekeriyalar Yaşar’ın arkasından baka kalmışlardı. O sırada 50 m arkalarında da tamponu kırık,kaputu yarı yarıya açık bir araba durdu.
Arabadan iki delikanlı hışımla inip dereye doğru gitmek için yöneldiklerin de zınk diye durdular.
Onlar dereye giden 1.60 lık Küçük Yaşar’ı gözlerine kestirmişlerdi.Ama yaşarın arkasında ellerinde tüfekleri sırtlarında avcı kıyafeti olan 1.90 ve 1.80 lik Zekeriya ları göründe acı bir fren yapıp durmak zorunda kalmışlardı.Dereye doğru gitmekten vazgeçip Zekeriya lara doğru dönüp biraz kızgın biraz çekingen bir ifade ile “kardeşim arabanızın aküsüne neden sahip çıkmıyorsunuz dediler.
İki Zekeriya bir birlerine baktılar hiç bir şey anlamamışlardı.. “ne aküsü” dediler” şaşkın şaşkın.
Anadol pikabın kasanın altında olan aküsü hızla geçtikleri bir kasisin sarsıntısı ile yola düşmüş arkadan gelen arabada aküye çarpmıştı. Aküde top gibi yanlarından hızla geçip dereye yuvarlanmıştı.Durumu kavrayan uzun Zekeriya “ kardeşim siz neden bu kadar yakından bizi takip ediyorsunuz,ya o akü bize çarpsa idi ne olacaktı” diye çıkışınca gençler durumun her türlü kendi aleyhlerine döneceğini anlayınca “tamam abi biz kendi işimizi hallederiz” deyip yollarına devam ettiler. Bu sırada küçük Yaşar dereden elinde bir akü ile ıhlaya tıslaya geldi.
Küçük yaşar elindeki akünün kendi aküsü olduğunu bilmeden
“Uşaklar ilk avımızı yakaladım.Bereketi olsun dedi”
İki Zekeriya Küçük Yaşar’ın bu sözünü duyunca katıla katıla güldüler.Şaşırma sırası Yaşar da idi neden güldüklerini anlamamıştı.Anladığında ise bütün neşesi kaçmış av olarak yakaladığı akünün kendi aküsü olduğunu anladığında “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olduk” dedi.
Küçük Yaşar “siz burada bekleyin ben bir koşu gidip akü getireyim” deyip yoldan gelen bir arabaya binip şehre gitti.
İki Zekeriya ya beklemek düşmüştü.Yaşar’ı beklerken akşamı etmişler akşamı ederken canlarının sıkıntısından getirdikleri tüm yiyecekleri yemişler di. Akşama doğru Yaşar bir akü ile geldi arabaya takdılar.Gerisin geri dönüp gelirken de iki Zekeriya arabadaki eski aküye bakıp “ne bereketli av yaptık” deyip deyip gülüşüyorlardı. Yaşar da hiç yoktan cebinden çıkan paranın acısı ile “Ne demezsiniz” diyordu. somurtkan bir ifade ile.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.