İsmail Amca,karşı komşumuzdu. Aynı sitede farklı bloklarda oturuyoruz. İsmail Amca, uzun yıllar çarşıda esnaflık yapmış,almış satmış nafakasını kazanmış, ailesini kimseye muhtaç etmeden geçindirmişti. Bu zaman zarfında üç çocuk büyütmüş, okutmuş evlendirmişti.Yıllar, İsmail Amcayı yormuştu.Yaş belli noktaya gelince bir akşam eve geldiğinde eşi Mevlüde Teyzeyi karşısına almış. “Hatun ben artık çok yoruldum. Çok şükür evimiz var, emekli maaşımız var, çocuklarda yerlerine yerleşti. Bize ihtiyaçları yok. Şükürler olsun.Diyorum ki, ekmek teknesini satayım, hakiki emekli olayım ne dersin” dediğin de Mevlüde Teyze, her zamanki gibi “Sen bilirsin bey” demişti. İsmail Amca, dükkanı devretmiş kendini eve atmıştı. Uzun yılların verdiği eksikliği kapatmak için odasında sürekli kuran okuyor, namaz kılıyordu. Dışarıya sadece vakit namazları için çıkıyor, bu arada da marketten evin ihtiyaçlarını gideriyordu.
O sıralar Liseyi bitirmiş istediğim okulu kazanamamıştım.Babam da “Bir sene daha çalışıp, istediğin yere git” demişti. İsmail Amcayı, o sene ders çalıştığım günlerde tanımıştım. O beni tanımazdı. Ben onu evimizin penceresinden takip ederdim. Hocanın ezan sesi ile evden çıkar, sakin adımlarla camiye gider, namazını kılar eve dönerdi. Sonra odasının penceresi önünde kuran okurdu. Bu mütemadiyen böyle devam ederken, günler bir bir geçmiş sınav günü gelip çatmıştı. Çalışmanın ve büyüklerimin duası neticesi ile istediğim okulu kazanıp Ankaraya gitmiştim. Dört ay geçmiş yarıyıl tatili için eve gelmiştim. Ailemle evde hasret giderirken ikindi ezanı okunmaya başladı.
Ezan sesi ile gayri iradi olarak pencerenin önüne geldim.Gözlerim İsmail Amcayı arıyordu.Evden sakin adımlarla çıkıp caminin yoluna düşüşünü de özlemiştim.İlginç,ezan bitmiş İsmail Amca kapıda görünmemişti.Merakla babama dönerek
“Babam, İsmail Amcayı göremedim. Her zaman ezanla beraber evden çıkardı. Hastamı acaba? “ dedim. Babam bir an durdu yutkundu sonra
“ İsmail Amcayı kaybettik Şuayip” dedi.Birden çok kötü oldum. Hiç böyle birşey beklemiyordum.Üzüntü ile pencereden İsmail Amcanın penceresine bakmaya başladım. O sıra gözüme pencere önünde tüneyen Beyaz bir Güvercin ilişti.İlk defa görüyordum.Önceleri böyle bir şey yoktu.Üzüntüm birden meraka dönmüştü.
“Baba, İsmail Amcaların penceresinde ki Beyaz Güvercin neyin nesi” diye sordum. Babam beni yanına oturttu, başladı anlatmaya. “ Evlat, sen gittikten yaklaşık bir ay sonra bu güvercini bende pencerede görmeye başladım.Çok merak etmiştim. Tıpkı senin gibi. Bir gün cami çıkışı eve gelirken” İsmail Abi dedim, senin pencerede tüneyen O Beyaz Güvercin nedir? Diye merakla sordum. O da, Ahmet bey kardeşim geçenlerde, havaların soğuk ve yağmurlu olduğu bir gün, odamda oturmuş mukaddes kitabımızı okurken, pencere camının önüne sanki bir şey düştü yada çarptı. Merak edip okumayı kesip perdeyi araladığımda camın önünde ıslanmış, yorulmuş, belli ki acıkmış olan bu kuşu gördüm.Hemen Mutfaktan biraz yem alıp pencerenin pervazına koydum. Rahatsız olup ürkmesin diye perdeyi kapattım.Daha sonra baktığımda kuş yemleri yiyip gitmişti.Ertesi gün, pencerede yine bir ses duydum. Bu seferki çarpma değil tıkırtı idi.Baktım bizimki yine gelmişti.Tekrar yemledim.Bu böyle devam ederken biz Beyaz Güvercinle ahbap olduk.Her gün gelir camı tıklatır,bende onu yemlerim.Son zamanlarda bana iyice alıştı. Tutuyorum, elimden su içiyor yem yiyor” diye anlattı.Ben eve geldiğimde bu güzel hikayeyi annene anlatım. Bizde her gün Beyaz Güvercini takip etmeye başladık.Kuş her gün geliyor, İsmail Amcanın verdiği yemleri yiyordu. Geçen ay, İsmail Amca hastalandı.Cama çıkıp yem koyamaz olmuştu.Bunun üzerine Balkon kapısını açık bırakmışlar. Kuş da odanın içinde yatan İsmail Amcanın başucuna kadar gelmeye başlamış. Bir müddet ilişkileri böyle devam etmiş. Sonra Hak vaki oldu. İsmail Amca rahmete kavuştu.O gün bugün Beyaz Güvercin evin penceresinden ayrılmaz oldu.Sabırla İsmail Amca’ nın cam’a çıkmasını bekliyor.Bu olay bütün sitede duyuldu.Bütün site sakinleri her gün güvercini takip ediyoruz.
Beyaz Güvercinin sadakatı, vefası beni çok etkilemişti.
O gece doğru düzgün uyuyamamıştım.
Uyumak için gözümü yumduğumda Beyaz Güvercin gözümün önüne geliyordu.Sanki gözümün önü İsmail Amcanın penceresinin pervaz’ı olmuştu.Gecenin bir yarısında güç bela uyumuşum. İlginç olan bu kadar geç ve güç uyumama karşın sabahın ilk ışıkları ile uyanmıştım. Uyanır uyanmaz ilk iş olarak İsmail Amca’nın penceresine baktım. Gördüğüm beni olduğum yere çivilemişti.Kendime geldiğimde hemen Babam’a haber verdim.Babamla beraber İsmail Amcanın kapısını çaldık.Durumu Mevlüde Teyzeye izah ettik.Ölmüş olan kuşu alıp mezarlığa gittik. İsmail Amca ‘nın mezarının yanına Beyaz Güvercini defnettik.Evimize geri gelirken yolda “kişi sevdiği ile beraberdir” sözü kulaklarımda çınladı durdu.
Mehmet Arslan
17 Kasım 2023 / 18:07
Çok güzel olmuş sağolasın
Selamın Aleyküm çok etkilendim güzel bir hikaye devamını bekliyoruz inşallah.