""

İstanbul Kanalı mı, Sulu Tarım mı? Tercih Sizin « Yeniufuk Gazetesi

23 Kasım 2024 - 19:35

İstanbul Kanalı mı, Sulu Tarım mı? Tercih Sizin

Gıda güvenliği devletlerin ve halkın en önemli konusudur. Buğdayın, etin, sütün, bakliyatın, yağın olmadığı bir ortam kaosa yol açar. Günde 3 öğün yiyerek hayatını idame ettiren insanların bundan yoksun kaldığını bir düşünün. Nasıl bir felaket olur?

İstanbul Kanalı mı, Sulu Tarım mı? Tercih Sizin
Son Güncelleme :

03 Haziran 2021 - 14:28

Gıda güvenliği devletlerin ve halkın en önemli konusudur. Buğdayın, etin, sütün, bakliyatın, yağın olmadığı bir ortam kaosa yol açar. Günde 3 öğün yiyerek hayatını idame ettiren insanların bundan yoksun kaldığını bir düşünün. Nasıl bir felaket olur?
Tarım ve beslenmenin ön plana çıktığı şu pandemi ortamında bir de kuraklıkla savaşıyoruz. Ülkemizi “üç tarafı denizlerle çevrili” diye tarif ederiz. Bu tarifi  “üç tarafı yüksek dağlarla çevrili “ diye de ifade edebiliriz. İşte bu nedenle denizlerde oluşan yağmurlar İç Anadolu’ya yeterince düşmemektedir. Bu da özellikle tahıl ve bakliyat üretiminde verimi düşürmektedir.
Toroslardan çıkan tüm ırmaklar Akdeniz’e, Karadeniz’den çıkan tüm ırmaklar Karadeniz’e, Ege dağlarından çıkan tüm ırmaklar Ege’ye akar.
İç Anadolu’daki 30 vilayetimiz Türkiye’nin kışlık erzak deposudur. Tahıl, bakliyat, pancar ve tüm yem türleri burada üretilir. Ama kışları az yağışlı ve soğuk, yazları ise gene az yağışlı ve serin diye tarif edilen karasal iklimde bu illerimiz “iki yağmurun açı, üç yağmurun toku” bir durumdadırlar. Susuz yerlerde tahıl veya bakliyat, sulanabilir yerlerde pancar, patates, soğan ekilir.
Her şey hayal etmekle başlamaz mı? Benim de bu 30 ili suya kavuşturmak için kurduğum bir hayalim var:
Yeşilırmak’ı Niksar’da keserek büyük bir baraj yapıp Bilecik’e kadar kanallarla sulasak… Tokat, Amasya, Çorum, Çankırı, Kastamonu, Bolu, Bilecik sulu tarıma geçse…
Sivas’ta Kızıldağ’ı delip, Karasu’yun suyunu Kızılırmak’a akıtıp, bu suyu da kanallarla Uşak’a kadar taşısak, en az 10 vilayet daha sulu tarıma geçse…
Şu an ülkenin en büyük barajı olan Atatürk Barajından suyu alıp kanallarla Afyon ve Denizli’ye taşısak…
Yeşilırmak, Kızılırmak ve Fırat’ın sularını kanallarla İç Batı Anadolu eşiği illerine Afyon, Kütahya, Uşak, Bilecik hattına taşıyıp İç Anadolu’da 30 ili sulayıp buğday, arpa, mısır, bakliyat ve şeker üretimini arttırsak…
Çiftçiliği çok iyi bilen İç Anadolu’nun bu 30 vilayeti, bırakın 83 milyonu 200 milyonu besler. Evet, bizim petrolümüz yok.  Ama tahıl, bakliyat, pancarımız var. Yani ülke olarak biz çok zenginiz ama hayalleri hep beton rant olan eğitimsiz yöneticilerimiz var. Bu ülkenin vatandaşı daha iyi yaşayabilir.
Sayın okurlarım siz hangi kanalı tercih edersiniz? İstanbul Kanalı mı, yoksa İç Anadolu’da 30 vilayeti sulu tarıma kavuşturacak sulama kanalları mı?
Başka bir deyişle birileri ikinci boğaz manzarasına bakan malikânelerde mi yaşasın, yoksa tüm millet olarak tok insanlar yurdu mu olalım? İkisi de kanal ama hangisi vatandaş için daha gerekli? Tercih sizin…
Hayalimi uygulama açısından biraz zor mu buldunuz?
Manavgat Irmağının suyunu (üstelik de deniz altından borularla) Kuzey Kıbrıs’a taşıyabilen bir devlet için bu projeyi gerçekleştirmek hiç de zor olmayacaktır.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.