Ülkemiz binlerce yıldır can ve mal güvenliği olmayan yörelerden Anadolu’ya göçmen olarak gelenlerin yurdu olmuştur. Bilinen tarih içerisinde, bugün yaşanan Afgan – Suriyeli göçlerinin benzerleri asırlar öncesinde de yaşanmış, Anadolu hep göç almıştır. 1789 Fransız ihtilali ilk etkisini Balkanlarda ve Kafkaslarda göstermiştir. Dini önderlik etrafında biriken milliyetçilik fikri ve ulus devlet yaratma arzusu, toplumlarda parçalanmayı getirmiştir. 1804 Sırp ve 1820 Yunan isyanları 1911’lere kadar Balkanlar’ı kan gölüne çevirmiştir. Yine 1800’lerde başlayan kargaşa Kafkasları da karıştırmıştır. Hem Kafkaslarda, hem Balkanlarda yaşama hakkı bulamayan özellikle Müslümanlar, Anadolu’ya sığınmışlardır.
Göçmenlik tanımı iki türlüdür.
İlki fikri, dini inanç ve ırktan dolayı yaşam hakkı bulamayıp, doğduğu memleketi terk etmek zorunda kalanları, ikincisi ise ekonomik anlamda daha iyi bir hayat arzusuyla sırf maddiyat için ülkesini terk edenleri tarif eder. Göçmen kelimesinin sözlüklerde tanımı ise; kendi yurdunu bırakıp yerleşmek üzere başka bir ülkeye göçen kimse, aileye veya topluluğa verilen isimdir.
Mültecilik ise apayrı bir durumdur. Zorlayıcı nedenler haricinde sırf ekonomik gerekçelerle ülkesini, ata yurdunu gönüllü terk edip gittiği ülkede ikinci sınıf insan muhacir olmayı kabul eden bir ruh halidir. Denge ve zekâ sorunlu insan, insanlar demektir. Bir yere tutunamayacak kadar güçsüz, takatsiz olmak demektir. İyi bir yaşam, yenilen, içilen, giyilen, yaşanan konutun kalitesi ile olmaz.
Gittiğin yerde sen biçare olduğunu kabul ederek gidiyorsun. İyi bir yaşam arzusuyla şoförlük, market işçiliği, benzinlikte pompacılık, yaşlı-çocuk bakıcılığı ile karşılaşmak göçmenin karşılaşacağı iyi durumlardır. Daha kötülerini yazmayacağım. Giden yaşayacaktır.
Sonsöz;
İsteyerek göçmen olmak zayıf insan işidir ve git yaşa gör demekten başka bir şey demeyeceğim. Allah akıl versin. Ve şunu iyi bilmenizi isterim ki, gideceğiniz ülkede Anadolu’dan şu veya bu sebeplerle göçmen olmuş, bir asırdır orda yaşayan ve Müslüman Türk’e düşman olarak gören kitlelerle karşılaşacaksınız. Söze şöyle başlayacaklar “1894-1923 kadar atalarımıza karşı Müslüman Türkler zor kullanmıştı”.
Saygılarımla.