Bir yerde, bir şehirde ya da bir ülkede bir şeyler yolunda gidiyor ise;

Sorunlar birer birer çözüme kavuşuyor ise;

Yapılan değişimler gelişimin önünü açıyor ise:

Üretilen projeler hayata geçirilip yatırıma dönüşüyor ise:

Kısacası toplumun refah seviyesi yükselmiş ise bu saltanat belirli makamlarda bulunan kişilerin eseridir.

Lakin tam tersi bir durum söz konusu ise o zaman da bu felaketin müsebbibi yine o makamları işgal eden kişilerdir.

Söz konusu hizmet ise hizmeti emanet edeceğiniz kişilerin özgeçmişine bir bakın.

Tecrübelerine bir bakın.

Başarılarına bir bakın.

Hatta başarısızlık karşısındaki davranışlarına da bir bakın.

Unutmayın ki bu iyi bakmalar sizi ileride çok iyi bir noktaya götürür.

Çünkü insanların gerçek yüzlerini görmek için onları farklı olayların farklı duyguların içinde görmek gerekir.

Seçmen Kolay Lokma Olmamalı…

Bilinçli seçmen her şeyin farkındadır.

Gündemi takip eder.

Yapılanları yaşananları ve söylenenleri asla es geçmez.

Sormaktan sorgulamaktan ve araştırmaktan asla vazgeçmez.

Bu yüzden kimin samimi kimin samimiyetsiz olduğunu anlamakta gecikmez.

Zira normal zamanda yüzünüze bile bakmayan, selam dahi vermeyen insanların oy toplamak için ayağınıza kadar gelmekten çekinmediğini iyi bilirsiniz.

Çünkü bu insanlar için önemli olan tek şey kendi menfaatleridir.

Seçim dönemleri dışında ne düşündüğünüzün ya da ne söylediğinizin bir tesiri var mı?

Yok!

O yüzden tekrar tekrar ısrarla   söylüyorum, “oy verme dönemi” “oy sahiplerinin İmparator” oldukları dönemdir.

Bu dönemi doğru yönetemezseniz büyük bir yanlışa imza atmış olursunuz.

Bu nedenle bizler söz sahibi olduğumuz zamanlarda yani “oy kullanma” zamanında etkimizi oy verme yetkimizi kullanarak göstermek zorundayız.

Nasıl bir hizmet istiyorsanız oyununuzu ona göre kullanın.

İnsanlara göre makam değil makamlara göre insan seçin.

Ancak makama layık kişiler sizlere hak ettiğiniz hizmeti verir.

Şeref Makamdan Üstündür…

Kişinin görevinde başarısız olması onu kötü bir insan yapmaz.

Ancak başarısızlıkta ısrarcı olması sakıncalı biri yapar.

Özellikle bu başarısızlıklar bir şehrin kaderini etkiliyor ise orada tehlike çanları çalıyor demektir.

Hizmette zayıf ya da hizmette yeterli olmayan makam sahiplerinin görevlerinin derhal sona erdirilmesini öngörüyorum. Böyle durumlarda görev süresinin ne zaman sona ereceğine bakılmadan, acilen yanlışın önüne geçilmelidir ve gereğinin yapılması elzemdir.

Karar Merci’nin Dikkatine…

Buraya kadar oy’dan, seçimden, seçmenden bahsetmişken özellikle bir konuya daha değinmek istiyorum.

Önümüzde yine memleketin istikbalini belirleyecek olan seçimlerden biri var.

Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası seçimi.

Bundan 4 yıl önce yapılan seçimde mevcut başkan Sinan Çelik için “Yeni başkan yeni umut” başlıklı bir makale yayınlamıştım.

Ama maalesef geldiğimiz noktada beklenilen olmadı.

O kadar vaat ve o kadar proje başlığı sadece seçim propagandası olarak kaldı.

Odana sahip çık sloganı ile çıktıkları yolun sonunda yeniden adaylığını açıklayarak ‘Yozgat’ın geleceğine yön vereceğiz’ diyor.

4 yıl boyunca Yozgat’ın geleceğine yön veremeyenlere kıymetli üyeler inşallah seçim zamanı yol verecekler.

Makamların insanlara sunduğu imkanlar onların hayatına birçok renk kazandırabilir.

Ancak başarısızlıkla geçen her yıl Yozgat’a bütün renklerini kaybettirir.

Kişisel menfaatleri için değil memleket menfaatleri için çalışan bir adayı destekleyin.

O nedenle umudumuz yeni başkan adayı Taylan Alakoç’ta.

Memleketin selameti için denenmişi denemekten kaçının.

Saygıyla kalın.