Dünya kurulduğundan bu yana gelişimin önünü açan şeylerden en önemlisi değişimdir.
Kendi dışında her şeyin değişimine önderlik eden “değişim mekanizması” varlığını pozitif ya da negatif yönde gösterir.
Değişimin yönetimi insana ait olsa da maalesef insanlar bu konuda çokta başarılı değiller.
Niyetlerinin iyi olduğunu söyleyenlerin kötülükle birbirleriyle yarıştığını gördükçe nasıl bu kadar riyakar olabildiklerini anlamıyorum.
Bir insan aynı anda hem iyi hem de kötü olamaz.
Niyetin hayr, akibetin hayr olması için değişiminde hayr olması gerekir.
Bir şeyin iyi yönde değişmesini sağlarsanız sonuç iyi olur.
Bir şeyin kötü yönde değişmesini sağlarsanız sonuç kötü olur.
Bu hesap bu kadar basittir aslında.
Fakat nedense kötü sonucun sorumluluğunu hiç kimse üstüne almak istemez.
O nedenle insanlar kendilerini masum gösterip başkalarını suçlamak konusunda pek bir marifetlidirler.
Oysaki burada önemli olan suçlunun kim olduğu değil mevcut sonucun aleyhten lehe çevrilme durumudur.
Objektif olmayı başardığımız gün köklü bir değişimin temelini atacağımıza inanıyorum.
Dünyayı nasıl bir yer olarak görmek istiyorsanız o şekilde hareket edin.
Ve işe sahip olduğunuz şeyleri unutmakla başlayın.
Yoksulların var olduğunu bildiğiniz bu hayatta zengin olduğunuzu unutun.
Hasta ya da engeli olan insanların yanında sağlığınızı unutun.
Sizden daha zayıf olanların karşısında gücünüzü unutun.
Günün yarısından fazlasını çalışarak geçiren insanları gördüğünüzde makamınızı ve unvanınızı unutun.
Yaşamın bir gün sona ereceğini fark ettiğiniz an öfkenizi unutun.
Bir ömrü idame ettirmek böylesine zor iken kolay cümlesini unutun.
İyiliğin aktörü değil iyiliğin kendisi olun.
Ve düzenin bu denli bozuk olduğu bir dünyada değişiminde değişebileceğine şahit olun.
BAŞARI DEĞİŞİMİN ESERİDİR…
Bazı konular tartışmaya kapalıdır.
Neden?
Çünkü gerçek tektir ve değiştirilemez!
Kötü huyu iyi huy ile değiştirirsiniz kaliteniz artar.
Dürüst olmayı politik olmak ile değiştirirseniz güvenilirliğiniz artar.
Manüel sistemi teknoloji ile değiştirirsiniz zamanınız artar.
Yarı zamanlı çalışmayı tam zamanlı çalışma ile değiştirirseniz üretiminiz artar.
Az gelirli bir işi çok gelirli bir iş ile değiştirirseniz kazancınız artar.
Ben merkezli olmayı biz merkezli olmak ile değiştirirseniz gücünüz artar.
Bu liste bu şekilde uzar gider.
Birde sonuca bağlı değişimler vardır.
Denersiniz olmaz değiştirirsiniz.
Anlam yüklersiniz taşıyamaz değiştirirsiniz.
Görev verirsiniz yapamaz değiştirirsiniz.
Sorumluluk verirsiniz kaldıramaz değiştirirsiniz.
Değer verirsiniz değmez değiştirirsiniz.
Bu listede böyle uzar gider.
Değişim istemekle değil harekete geçmekle başlar.
Aklınızı, zekanızı, yeteneklerinizi unutun ve tüm gayretinizle çalışın.
Çok düşünüp az konuşun.
Az uyuyup çok yaşayın.
Başarının sırrı yerinde ve zamanında yapılan değişimlerdir.
DEĞİŞİME KENDİNİZDEN BAŞLAYIN…
Yaşadığınız hayattan memnun musunuz?
Ya da nasıl bir hayat hayal ediyorsunuz?
Ailede, okulda, iş yerinizde veya toplumda sizi rahatsız eden şeyler neler?
Motivasyonunuzu düşüren kaç şey var?
Nefret ettiğiniz insan sayısı kaç oldu?
Ekonomi dışında ne gibi sorunlarınız var?
Bu soruların yanıtını biliyorsanız hayatınızı nasıl yoluna koyacağınızı da biliyorsunuz demektir.
Neyi yaptığınızda olmuyor ise o zaman tam tersini yapın.
İşe yarayıp yaramayacağı konusunda söz veremem ama denemenizi tavsiye ederim.
Hayatınızdan memnun olmadığınız zamanlarda başka insanların hayatına dokunun.
Onların sorunlarını dinleyin, çözüm bulmaya çalışın.
Hayal ettiğiniz hayatı yaşamak için vizyon geliştirin ve bu uğurda çalışmaktan yorulmayın.
Sizi rahatsız eden şeyler söz konusu olduğunda başkalarına ayna olun.
İnsan ayna olmayı sürdürdüğü müddetçe hayattan daha az şikayet eder.
Karşınızda ki insanların nasıl olmasını istiyorsanız sizde öyle olun.
Davranışlarınızla, düşüncelerinizle, söylemlerinizle onlara örnek olun.
Herkes kapasitesine ve karakterine göre sizden bir şeyler alır ya da almaz buda onların sorunudur.
Siz dik duruşunuzdan taviz vermediğiniz müddetçe etrafınızda ki insanlar kalite süzgecinizden birer birer elenir düşer.
Geriye kalanlar ise size fazlasıyla yeter.
Önemli olan etrafınızdaki insanları sayısı değil kalitesidir.
Motivasyon gücünüzü duadan alın.
Kalbinizi nefret yerine sevgiyle besleyin.
Giderlerinizi gelirinize göre dengeleyin.
Mutlu olmak için insanlara gülümseyin, bir kediye süt bir ağaca su verin.
İnsan olmak için değişmeye ihtiyacınız var ise kendinizi iyi yönde değiştirin.
Daha güzel bir dünya için olumsuz değişimi olumlu değişim ile değiştirin.
Okuduklarınızı uygulamanız dileğiyle
Saygıyla kalın
Bu hanımefendi ufkumuzu açıyor. Umarım daha çok yazı yazar. Saygılar sunuyor. Araştırmacı gazeteci Bekir Çaylak\′a bu değeri bizlere sunduğu için çok thanks you.