Gözümüz aydın.
Nur topu gibi bir 2023 yılımız oldu.
Eğer bu yılda önceki yılların aynısı gibi olacak ise o sonda ki “3” rakamının hiç bir önemi yok demektir.
Sizce de bir şeylerin değişmesi gerekmiyor mu?
Peki bu yeni yılda neleri değiştirebiliriz?
Neleri güzelleştirebilir ve neleri iyileştirebiliriz?
El cevap:
Bence “istediğimiz her şeyi.”
Sakın nasıl olacak diye hayıflanmayın.
Çünkü insan ister ise her şeyi yapar her şeyi başarır.
Bu sözüme itirazı olanlar var ise bu yazıyı iyi okusun.
İNANMAK KAZANMAKTIR…
Dünya yaratıldıktan sonra dünyaya gelen ilk insan Hz. Adem idi.
Ve Adem babamız tek başına geldi bu dünyaya.
Hem de ilkel şartlar altında bir yaşamla.
Birde bugün ki zamana dönüp bir bakın.
Dünyada milyarlarca insan var.
Ve teknolojide gayet iyi durumda.
Bizler yaşadıkça her şeyi bir bir öğrendik.
İnsan olmanın zorluklarını ve güzelliklerini kabullendik.
Ve anladık ki bu hayatta ki her şey insana dair.
Mutluluk, acı, sağlık, hastalık, varlık, yokluk, iyilik, kötülük, vs. vs.
Hepimize lütfedilen bir hayat vardı.
Önemli olan bilinçsiz bir hayatı yaşamak mıydı?
Yoksa hakikatin farkında olmak mıydı?
Elbette ki madde ve mana arasında ki farkı anlamaktı.
Kimimiz insani değerleri önemser iken kimimiz ise sadece maddiyata ve makama değer verdi.
Bu dünyada ki en kıymetli şeyin para, mal, mülk olduğunu zannedenler.
Maalesef yanıldınız!
Dünyada üzerinde ki en değerli varlık insandır.
İnsan; üretmeye ve tüketmeye, kazanmaya ve kaybetmeye, yaşatmaya ve yok etmeye müsaittir.
İnsan; sağlığa ve hastalığa, kıskançlığa ve paylaşmaya, dostluğa ve düşmanlığa açıktır.
İnsan; yükselmeye ve batmaya yoksulluğa ve zenginliğe, iyiliğe ve kötülüğe, yakındır.
İnsanlar birden fazla özelliğe sahip olsalar da aslında “iyiler” ve “kötüler” diye ikiye ayrılırlar.
Bir başka deyişle; madde de var olanla ve mana da var olanlar.
Burada önemli olan hangi şıkka daha yakın olduğunuzdur.
Örneğin kişi elde ettiği zenginliği mana ile yorumluyor ise o kişi hakikaten zengindir.
Eğer zenginliğini sadece madde ile sınırlıyor ise o kişi gerçekten kaybedeceği bir zenginliğe sahiptir.
Öncelikle neyin daha kıymetli olduğunu fark edin.
Eğer neyin daha kıymetli olduğunu fark etmezseniz zarar da olduğunuzu da fark edemezsiniz.
Tıpkı kendinizi verdiğiniz değerin ne kadar az olduğunu fark edemediğiniz gibi.
İNSAN HÜKÜMDAR ve ZAVALLIDIR…
Doğruyu söylemek gerekir ise insan kendini yoran, kendini yıpratan ve kendine acımadan zulmedendir.
Bir insana işleri sıraya koy dediğinizde kendini hep en sona bırakır.
Öncelik hiç bir zaman bizim olmamıştır.
Öncelik daima başkalarının ya da başka şeylerindir.
Kaçınız “önce ben” diye başlıyor yeni güne.
Önce benim sağlığım, benim huzurum, benim mutluluğum diyor?
Bilinenin aksine her zaman “ben” diyen kazanır.
Çünkü insan kendisi iyi olur ise etrafında ki her şeyi iyileştirecek güce sahip olur.
İnsanın kendisi sağlıklı olur ise düşünceleri ve hareketleri de sağlıklı olur.
İnsan kendi huzurlu olursa başkalarını huzursuz edecek şeyler yapmazsınız.
Ve insan mutluysa enerjisi ile herkesi mutlu etmeyi başarır.
Bu nedenle “önce ben” demeyi unutmayın.
Etrafınızda insanlığın şanına yakışmayan insan profilleri yok mu?
Mutlaka vardır.
Çevrenizde gördüğünüz o sorunlu insanlar aslında sorumsuz olan insanlardır.
İnsan kendisine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmek ile başlar hayat.
Kişinin kendine karşı olan sorumluluğu öz değer ve özgürlük yasasıdır.
İnsan kendini önemsemez ise dünyada ki hiç bir şeyi önemsemez.
Kendini hayatı hapseder ise özgürlüğün tadını çıkaramaz.
Ve insan kendisi ile barışık değil ise herkese düşmanca yaklaşırlar.
Hayatın size iyi davranmasını istiyorsanız başkalarına iyilik yapmaktan korkmayın.
Ağaçları sulayın, hayvanları besleyin, çocukları sevin, yaşlıları gözetin, insanlara yardım edin, etrafınızı temizleyin vs. vs.
Bunları yaparak yalnız başkalarına iyilik yapmış olmazsınız.
Ruhunuzu da açılan yaraları da iyileştirmiş olursunuz.
İnsan dünyanın taşıyacak kadar güçlü bir sözle yıkılacak kadar zayıftır.
İnsan vicdanlı ise hükümdar insafsız ise zavallıdır.
İNSANLIK SANATI…
Kişinin duygu ve düşünceleri, insanlar ile olan iletişimi, yaklaşımı ve davranışları onun nasıl biri olduğunu belli eder.
Başkalarının kötü yanlarına kör bakıp iyi yanlarını gören insan erdemli insandır.
Başkalarının kusurlarını kapatıp hatadan döndüren insan ahlaklı insandır.
Başkalarını eleştirirken öz eleştiri de yapabilen insan adil insandır.
Başkalarını suçlamak yerine kendi hatalarını analiz eden insan karakterli insandır.
Başkaları için yaşamayı ibadet sayan insan kutsal insandır.
Başkalarının açığını arayan insanlar kendi ayıplarından utanmayanlardır.
Başkalarının dedikodusunu yapan insanlar kıskanç ve ahlaksızdır.
Başkalarını şikayet ederek kendini üstün göstermeye çalışan insanlar aciz ve riyakardır.
Başkalarının imkanlarını kendi menfaati için kullanma çabasında olanlar şerefsiz ve karaktersizdir.
Başkalarının hayatından çalan insan hem hırsız hem de şeytandır.
Oysaki insan yaratılmışların en şereflisi olarak kabul edilmektedir.
Kur’an’da Isra Suresinin 70. Ayetinde “ İnsanları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık” ifadesi yer almaktadır.
Ve buna rağmen insan bazen bir eşyadan, bazen bir hayvandan, hatta bazen bir kağıt parçasından (para) bile daha az değer görür.
İnsan olmak bir sanattır.
Hayatın şarkısını en güzel ses ile söyleyin.
Hayat portrenizi en güzel renkler ile süsleyin.
Hayatta ki rolünüzü en güzel şekilde oynayın.
Kısacası insan olmanın gereğini ve ereğini kusursuzca yerine getirin.
Zira bu hayat olumsuzluklara, kırgınlıklara ve bazı şeyleri baştan yaşamak için çok kısa.
Dünyanın bütün pisliklerine rağmen temiz, ve bütün kötülüklerine karşın iyi bir kalp taşımanız dileğiyle.
Saygıyla kalın